Bölüm 76💎

37.5K 1.1K 797
                                    

Helllööş ben geldim 💅💆‍♀️ Sınır 900 oy 700 yorum bebişler. Belki yarın 5 den sonra instada canlı yaparım yine💙

Keyifle okuyun🌸

                                     💎

Tüm bu yaşananlardan sonra burada onunla, onun kollarında olmak çok iç gıdıklayıcıydı. Serdar' a sarılmak zaten her an bambaşka güzeldi de şimdinin başka bir yeri vardı.
Sınırlarıma sır diye indirilen hiçbir giz yoktu mesela. Kollarındaydım, başım bağrındaydı ve biz ilk defa yalındık. O sırtımı severken parmak uçlarına dolan sigara izlerinin sebeplerini biliyordu ben de onun çocukluğuna dair en temel şeyleri tüm gerçekliğiyle kavrıyordum.

Kavrıyor ve derine meyletmiyordum.

Aylar olmuştu. Aylardır Serdar yoktu ve ben o yokken babaannesi, dedesi, amcaları, ve halalarıyla oturup muhabbetler etmiş, farklı ortamlara girmiş, Urfa sokaklarında gezinmiş, onu tanıyıp bilen insanlarla bazen sohbete dalıp bazen yüz göz olmuştum. Serdar' ı özlemiştim, tüm bunlar yaşanırken kalbim ona ait onunla çarpmış ve her an tüm bedenim gelmeyeceğini bile bile o an orada onu aramıştı. Şimdi de gelmişti, beni bu kalabalıktan çekip almış ve yanında yeniden var etmişti.

Bizi kırdığın yerden yeşerdik siyah dev.

Başımı kaldırıp diğer tarafa hareketlendirdiğimde ilaçlar etkisini gösteriyor olsa gerek iyice mayışmıştım. Uzanıp camı kapattı, güçlü tık sesine gözlerimi araladım.

Dakikalardır olduğu gibi bedenimde onu hissediyordum. Durmak bir yana, hissetmek bambaşkaydı. Böyle kollarım boynuna dolanmış göğüslerim göğüslerinde, üzerine oturmuştum sanki bir bütündük.

Serdar' la bütün olmayı çok seviyordum.

Saçlarımda ara ara hareketlenen dudakları yeniden kıpırdandı ve eli alnıma örtüldü. "Yavrum hadi duşa." Mızmızlanıp kaşlarımı çattım. "Hiç halim yok Serdar uyumak istiyorum." Gece uyuyamamıştım sabah da erken kalkmıştım. Uyumasam bile en azından uzansam eminim daha iyi hissedecektim.

Farkında mıydı bilmem ama bir yandan sırtımı sıvazlayışı sözlerinin aksine beni daha da mayıştırıyordu. "Ben ilgileneceğim, girmemiz lazım." Yüzüm bağrında hareketlenip dudaklarım tenine örtüldü. "Ayakta duracak halim yok." Gitmemek için nereden ne kopartabilirsem.

"Yerde olacağını kim söyledi?" Şakağımı öptü. "Kucağıma duracaksın, hadi." Çok cazip gelse de hala  istemiyordum, belki hiçbir şey yapmadan öylece duracaktım ama banyoya girme düşüncesi beni zaten yoruyordu.

Dudaklarımı "Hayır yaa." Diye büküp kaşlarımı çattım, duymamış gibi atıldı. "Duş alalım sonra dürüm yeriz yatarsın." Sanki on dört yaşındaydım ve annem beni bir dürümle markete gitmem için kıvama getirmeye çalışıyordu.

Bu an beni gülümsetti.

Başımı ona kaldırdım ve dakikalardır boynuna doladığım ellerim omuzlarında durdu. Balkona çıkmamızın ardından ilk defa böyle yüz yüze geliyorduk.
"Bol soslu ama." Beni heyecanlandıran şeyler arasındaydı, Serdar' ı saymazsak.

Karanlık yüzünde beliren ufak tebessüm onu da beni de zorluyordu aslında. Gönül isterdi ki bıcır bıcır bir kız olup Serdar' ı neşelendireyim ama sanki tüm duygularım bir kamyon dayak yemiş ve geriye sadece halsiz bedenime eş sığınma arzum kalmıştı.

"Eve söyleyelim." Diye devam etmemle alnını başıma yaslayıp yüzümü avuçladı. "Olur güzelim." Sürekli böyle durup meseleleri çözeceğimiz konusunda derin bir inanacı vardı bence. Benimle daima kurduğu bağ  hoşuma gidiyordu.

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin