Bölüm 84💎

20.9K 1K 815
                                    


Geçen sene 8 Ocakta 32. Bölümü yayınlamıştım, Serdar ve Hazan' ın birleştiği bölümdü. Bir sene geçti ve bugün aynı tarihte 84. Bölümü yayınlıyorum🙏
52 bölüm olmuş, 52 hafta, 52 kocaa bölüm🙏🧚‍♀️
Yer yer bölüm atamasam da totale vurduğumuzda her hafta bir bölüm çıkıyor. Her hafta uzunca bir bölüm atmışım... bazı insanların bazı sözleri yersizmiş yani.

Neyse, biz geldikk❤
Öncelikle kullanıcı adımızı ve profil fotoğrafımızı değiştirdik haberiniz olsun🧚‍♀️ İnstası olmayanlar için şuraya bırakıyorum✍✍

Neyse, biz geldikk❤ Öncelikle kullanıcı adımızı ve profil fotoğrafımızı değiştirdik haberiniz olsun🧚‍♀️ İnstası olmayanlar için şuraya bırakıyorum✍✍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sınır 700 Oy
500 Yorum
Keyifli okumalar💫


💎

2 Ay Önce/ Geçmiş

"Aynen başkanım ayneeen." Başkan birkaç dakikadır bir akrabamızdan bahsediyordu. Sonunda "Neyse boş ver Hazan bırak şunu." Deyince kıkırdayarak onu onayladım, "Bence de, olan olmuş zaten." Uzun muhabbetler, beni sıkan ama konuşurken ara ara keyifli olan konulardı. "Kapatmam lazım, annen arıyor Hazoş." Zaten son yirmi sekiz dakikadır onunla konuşuyordum, ondan evvel de annemle. Yani şimdi gitmesinde hiçbir sorun yoktu. "Öpüyorum çook." Derken hem ocağın altını hem de çağrıyı kapattım.

Kıymalı bir iç yapmıştım, birde patateslerin içini oyup kızartmıştım. Birazdan harcı patateslere koyacak, daha sonra onu fırına verecek ve pişmeye yakın üzerlerine kaşar rendeleyecektim.

Telefonu tezgahın diğer ucuna iterken kulaklığımı düzeltip yarıda kalan şarkım için ekrana tekrar dokunmuştum bile. Bazen bir şarkı beğeniyor, onu günlerce bıkana dek dinliyordum; sonra da sürekli aynı yemeği yemişim gibi soğuyordum. Tabi bazı nakaratlar yıllar geçse de o hissi yaşatıyordu.

Güzel bir gündü, hava buz gibiydi ama ev beni yarı çıplak gezdirecek kadar sıcaktı. Reglimin ikinci günü olmasına rağmen ağrım yoktu, hal böyle olunca da kendimi mutfakta bulmuştum.

Normalde böyle günler... Başımı iki yana sallayarak tüm bu bitene, zihnimi istila etmek isteyen anlara bir nevi güçlü bir barikat kurdum; bugün babamdan söz etmek istemiyordum. Artık onları istemiyordum, bu yeni bir mevsimdi; yeni bir ayaz. Evliydim, gerekiyordu ki gün içinde defalarca tekrarlıyordum.
Benim bir Serdar' ım vardı.

Bir yandan şarkıya eşlik ederken bir yandan da tezgahı toparlamıştım. Pilav için pirinci ayırdım, salata malzemelerini suya bıraktım, çorbanın tuzuna baktığımda sesim evde ne kadar çıkıyordu bilmiyorum ama sanırım epey yüksek sesle söylüyordum.

Yeni keşfetmiştim, daha doğrusu zaten yeni yayınlanmıştı hal böyle olunca kendimi bulduğum ilk andı. Yakın tarihte bu şarkıyla ibre sağa kayarken ufak bir yolculuk yapmalıydım. Kaderim benim ellerimde gibi şekillenmeli ve ruhum sıyırdığım rüzgarda beni bulmalıydı...
Bunu istiyordum, koca dünyayı dolduracak kusursuz bir soluk.

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin