Bölüm 14💎

26.7K 1.4K 261
                                    

NE YAPALIM? BASALIM MI YILDIZLARAA?🤩😍 YAPALIM MI YORUM FALAN? AY NE OLUR YAPALIM BEE😂🙏🙏🙏🙏

                                                                             💎

"O zaman önce pastaya başlanacak, çünkü sos için kekin soğuması lazım. Birimiz keki çırparken diğerimiz sarma içine başlasın. Salatalar sabah olur zaten, böreği bilmiyoruummm, kurabiyeler en son artık."

Elimdeki kağıda dikkatle bakıp karşımda, yemek masasında oturmuş Oktay' la muhabbet eden Yeliz' e gazel okuyordum ki gelmeye yanıtlara başımı kaldırdım.
Hafif yüksek sesimle uyarıcı bir tonda "Ya kime diyoruuuum!" Derken bakışlarımı çoktan kağıttaki listeden almış ve hâlâ birbirine bakarak bir şeyler konuşan ikilinin arasında hızla gezdirmiştim.

Yeliz, Oktay' ın anlattığı askerlik anılarından herhangi birine gülmeye devam ederken mutfak kapısına ilerleyip kapı kasasına  tutundum ve başımı karanlık hole doğru çıkarttım.
"Hatice Teyzeee." Dedim seslenir bir tonda. "Ya bunlar kaytarıyorlar!."

Seslendikten hemen sonra eski yerime dönüp ellerimi belime koyarak gözlerimi kısık bir vaziyette karşımdaki ikiliyi yeniden izlerken Serdar yavaşça mutfak balkonundan mutfağa doğru bir adım attı.

Onu izlemek bir yana, hafif dönük sırtıyla balkon kapısını kapatışına ufak bir göz atmakla yetinirken kasılan sırtı özgürce bakabildiğim tek alan gibiydi. Zaten uzun olan boyu evin içindeki dar alandan mıdır bilmem ama bana daha da uzun gelirken topuklularımın olmayışı da cabasıydı. Aramızdaki boy farkı bana daha tatlı gelen bir halde artarken kapattığı kapıyla yeniden Yeliz' e döndüm.
Serdar, ikiliden en uzak konuma, yani masanın çıkış tarafındaki başına geçip yavaşça bana doğru dönük olan sandalyeye oturduğunda benim aksime bakışlarını bir an bile çekmemişti üzerimden. Oturuşundaki dik duruşu ve bu kadar bariz bir şekilde izlenmemin verdiği gariplik tüm bedenime yayılırken bocalamamaya özen göstererek derin bir nefes aldım.
Sakinim.

Hesap sorar vaziyette duran belimdeki ellerle masanın diğer ucuna sahte bir sinirle bakıyorken aralık mutfak kapısının sonuna kadar açıldı.
Hafif soluk soluğa kalmış bir sesle "Geldim kızım geldim." Diyen Hatice Teyze Serdar' ın yanından içeriye girdi ve elindeki uzun ince oklavayı  Oktay' a doğru uzatıp ucuyla kolunu dürttü.

"Kalk len eşşoğlusu." Derken oldukça samimi görünen Hatice Teyze' ye sırıtarak izliyordum ki Oktay' ı dürten oklava yere inmişti.
"Ablama derim vallahi.." dedi. "Derim ki, benim yarın günüm var. Senin oğlun benim kızlardan birini almış kıstırmış mutfakta bize engel oluyor."

Belimden keyifle indirdiğim ellerimle bu defa arkamdaki mutfak tezgahına doğru gerilerken hararetle konuşan Hatice Teyze benim aksime ikiliyi çoktan ayırmıştı.
Oktay oflayarak soludu.
"Amaaan teyzem ya.."

Onun bu sitemli hali bana hiç cazip gelmezken görüş alanımdaki Serdar' ın sakin bakışları annesi ve kuzeni arasında geziniyordu. Tabi bu arada Yeliz oturduğu yerden çoktan sessiz adımlarla kalkmış ve yanıma gelmişti.
Birkaç saniye sonra Hatice Teyze Oktay' a söylene söylene elindeki oklavayı masaya bırakarak bize döndü.

"Evet kızlar nasıl başlıyoruz." Derken ellerini nefes nefese beline koydu. Temizlik, yemek, çamaşır derken bu akşamdan beri sürekli bir koşuşturma içindeydi fakat tüm bunların içinde yarınki altın gününü de asla ertelemiyordu.

Bize doğru ciddiyetle bir adım atıp ikimize teker teker bakarak "Bakın nispetliklerim de gelecek.." dedi. "Kurban olayım size kuzularım." Derken ise yalvarır bir tondaydı.

Karşımda kıvranan kadına gülerek kendimi yavaşça arkamdaki tezgaha tamamen bırakırken on dakika evvel elime sıkıştırdığı listeye tekrar bakmaya başladım.
Gözlerim bu defa hızlı bir şekilde listede dolaşırken işaret ve orta parmağımı Yeliz' e yönelttim.

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin