Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGU

Bölüm 26💎

                                     💎

Çok çok çok yorgunum.. Aşırı yorgunum, hep yorgunum ve şu ara fazla yoğunum... Bölüm anca gelebildi.. 😒
Yazım yanlışı var mı bilmiyorum. Varsa sonra düzeltirim. Bir an önce yb atayım dedim.😒😒
Oy ❤
Yorum 🌹

             
                                      💎

Serdar' la tartışmamızdan sonraki ilk gün;
Sabah annem ve Süleyman Amca' mın telefonuyla  güne yine mi uyandık diyerek başladım.
Bana gelen çiçekleri komşumuz Rüstem Amca' dan alırken yüzünde oluşan ve hiç de hoş olmaya o ifadeye çok da odaklanmadım.
Bu durumu balkon güzeli Serdar elinden düşmeyen sigarasıyla bizzat izledi.
Çiçeklerin üzerindeki leş notu diğer iki notun arasına bıraktım.
Serdar' ı hiç görmedim.
Kızlarla Aşk-ı Memnu izledik.
Serdar' i hiç görmedim.
Yeliz Bihter taklidi yaptı ve Sena' da Behlül oldu.
Yeliz Oktay'a yiyişmeye gitti.
Serdar' ı hiç görmedim.
Sena konuştuğu bin iki yüz elli altıncı çocuğu anlatıp beynimi sikti.
Yemek yedik.
Serdar' i hiç görmedim.
Tek başıma Osman Amca' ya gidip oradan Süleyman Amca' mı aradıktan sonra o iğrenç şeyleri ağzım yüzüm buruşa buruşa içtim.
Osman Amca' nın saç diplerim için hazırladığı bitkisel karışımı ilk defa o gün başıma sürdüm. Onun banyosunda eğilerek sadece saçlarımı yıkadım ve kurulamadan, sudan çıkmış sıçan gibi sokağa kadar yürüyerek geldim.
Serdar' ı hiç görmedim.
Serdar' la aynı olan bilekliğimi o gece çöpe attım. Çünkü ne zaman ona baksam bana sürekli onu hatırlatıyor olması artık canımı sıkıyordu.
Gece yatağa yattığımda hemen hemen beş dakikada bir sanırım ciğerlerime giren bıçak sancılarıyla sabahı zor ettim.

Serdar' la tartışmamızdan sonraki ikinci gün;
Güne yorgun ve geç uyandım.
Sabah Bilgen Yenge elinde bir buket çiçekle gülerek kapıya geldi. Kargoda ne hikmetse yine adres karışmış ve benim yerime çiçeklerimi Bilgen Yenge teslim almıştı. Gülmesinin sebebi de Yeliz' den ötürü tüm meseleyi biliyor olmasıydı.
Bu defa o balkonda beni izleyen Serdar yoktu.
Üzerindeki notu alıp Emre diye biri sayesinde notlardan okey takımı kurdum.
Kahvaltıdan sonra sokakta Alp, Özkan, Ayça, kızlar ve Mert' le voleybol oynadık.
Serdar biz evdeyken gelmişti ama görmemiştik. Voleybol oynarken kısa bir an balkona çıktı ama yine girdi.
Ben de topu bilerek iki kez Serdar'ın arabasına attım.
Ömer' le top oynadım, bana gol attı.
O belki beni görmüştür ama ben Serdar' ı görmedim.
Kimseye söylemeden mahallenin bakkalından rastgele bir kişinin tüm borcunu ödedim.
Ben varken bakkala giren Ufuk beni görünce yüzüme bakmadan anından dışarıya çıktı.
Yirmi dondurma alıp sokaktaki veletlere dağıttım.
Kızlarla kapımın önünde oturup sokaktaki teyzelerle dedikodu yaparken çekirdek çitledik.
Serdar beni balkonda sigara içerken farkında olmadan tebessüm ederek izledi, ben dedikoduya o kadar dalmıştım ki onu görmedim.
Akşam olunca tüm ihtişamımla sahneye çıktım. Serdar gelmedi.
Tüm gece sabaha kadar mide ağrısı çekip ağrılara değil tüm yaşadıklarıma hıçkıra hıçkıra ağladım.

Serdar' la tartışmamızdan sonraki üçüncü gün;
Sena' nin leş sesiyle evde bağıra çığıra şarkı söylemesine uyanıp isyanla neden dediğimde dün gece bana özendiğini söyledi.
Süleyman Amca' mla konuştum.
Yeni gelen çiçekleri başka bir komşum ve beş karış suratıyla alırken üzerindeki pornografik notla haremime Osman diye birini ekledim.
Serdar izlerken kaşları her zamanki gibi çatıktı. Beter olsundu hiç bakmadım.
Alp kahve içmeye geldi.
Balkonda müziklere remix eklerken kahkaha atıp ritme kafa salladık.
Sena, Alp, Yeliz ve ben balkonda okey attık.
Ben görmedim, Serdar kendinden geçti.
Akşam olunca Osman Amca' ya gittim karışımlar için başıma o boktan şeyi sürdü.
Islak saçlarla eve yürürken yolda Samet diye bir arkadaşımın arabasına bindim.
Kapının önünde arabadan inerken de Serdar gördü.
Kızlarla dürüm yiyerek Selvi Boylum Al yazmalım izledik ve ben yine son sahnede, olay başıma gelmişçesine ağladım.
Ponçik dedem ve sülalemin geri kalanıyla görüntülü konuştuk.
Ağrısız bir şekilde uykuya daldım.