Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGU

Bölüm 31💎

11 Bin kelime oldu.. Bence çok çok uzun bir bölüm. Yaz yaz bitmedi mübarek. İnşallah okurken de bu özelliğini sürdürür😂

Hazan ve Serdarı siz yazıyor olsaydınıız onları nasıl birleştirirdiniz? Onlara başka beler yaşatırdınız? Bunları çok fazla merak ediyorum da.. Çok güzel fikirler çıkacağına eminim ve hepsini okumak istiyorum.

Oyları verdiysek başlayalım mı😍 Bu arada bol bol yorum bekliyorum bebeklerim...😍🌹

Açıklama- Serdar Hazan' ı aldatmadı, o kadınla birlikte olmadı. Bu konuda çok linç yediğimiz için söylemek zorunda kaldım.- Açıklama bitmiştir. Keyifli okumalar🌹

💎

Uyarıcı bir tonda "Bana bak." Dedim. Sonra dikiz aynasından arkayı kontrol ederek Sena' ya hitaben konuşmaya devam ettim.
"Evde bir şeyini unutmadın değil mi? Geri dönemem hiç."

Yolun uygunluğuyla hafif rampa olan yerden vites değiştirip anayola çıkarken Sena arka koltukta çantasına gömülmüş bir şeyler arıyor, Yeliz yanımdaki koltukta rujunu tazeliyordu.

Başını çantasından kaldırmadan "Ay yok tamam." Dedi. "Şarj aletimi almışım gerisi mühim değil. Kalmışsa da kargolarsın artık."
Dikiz aynasından bu defa Sena' ya bakarak ciddiyetle "Heee." Dedim "Nah kargolarım."

"Elleme kızı yav. Zaten altı yılda zorla mezun oldu. O kadar nazı geçsin artık."
Sena oturduğu yerden ileriye doğru atılıp onunla dalga geçen Yeliz' in başına vurarak "He yarram he." Diye soludu.

Yeliz Sena' nın darbesiyle başını ovalarken bundan pek de etkilenmişe benzemiyordu. Bu yüzden onun yerine ben, alayla "Harbi ne olacan sen şimdi?" Deyip araya girdim.
"Dayımın tersaneye işçi olarak şeedelim seni."

Araba kullandığım için Yeliz' in aksine bana vuramasa da oturduğu yerde gözlerini sinsi bir tavırla kısmış, kasım kasım kasılıyordu.
"Dayımızın gemileri senin götüne girsin." Derken de bakışları dikizde beni buldu. "Ben inşaat mühendisiyim canım."

Yeliz omuz silkti.
"Aynı bokun laciverti işte."

Sena ağzındaki sakızı şişirip patlatırken Yeliz ve benim aradaki koltuk boşluğuna kafasını uzattı ve Yeliz' in işiyle dalga geçercesine "Sen sus la sikreter." Dedi.

Onun bu burnundan kıl aldırmayan ve eğlenceli haline üçümüz de gülerken Yeliz o arada camını açıp elini dışarıya doğru uzatmıştı.

Açtığı camdan arabanın için dolan sıcak hava eşliğinde sesindeki alay hayrete dönüştü. "Adam gruptan çıktı demek. Vay bee."

Konumuz bu sabah ve dün geceki gibi yine Serdar' dı.
Benim zihnimden zaten asla çıkmayan adam bu defa da aramıza konuk olurken konu elbette ki en çok benim ilgimi çekiyordu.
Bu yüzden bakışlarımın aksine kulağımı alayla "Sorma kız, bir de Emir' i tehdit ediyor" Diyen Sena' ya verdim.

Dün o mesajlardan sonra Emir, Serdar' la konuşmak için ufak bir panikle masadan kalmış, yanımızdan uzaklaşırken de "Umarım inanır. Yoksa yarra yedim." Diyerek telefonunu elimizden çekip almıştı.

Çok geçmeden masaya geldiğindeyse yüzünden de anlayacağımız üzere kendini bir nebze de olsa inandırmıştı.
Nasıl yaptığını sorduğumuzda "Kardeş kadar yakın arkadaş olduğumuzu ve seni o ortamdan kurtarmak için çekip aldığımı söyledim. Serdar, sikmiyim ulan kardeşliğinizi deyince de inandığım tüm değerler üzerine yemin ettim aga, faka basarsam bir yanlıştık var demektir. Çünkü cidden gardaşımsın.' demişti.

Konuşmanın devamında Serdar' ı merak ettiğim için Emir ben daha sormadan sinirli, hatta çok çok sinirli olduğunu söylemişti. Konuşmanın çoğunu "Emir seni sikerim. Emir seni tutarsam çok pis sikerim, Emir ondan uzak dur yoksa seni gömerim." Sözleriyle tamamlamış.