Bölüm 70💎

23.1K 1K 516
                                    

Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen❤️
💎

Araba çok güzeldi de şu koltuk mesafesini bir türlü ayarlayamamıştım. Tabi okulun ilk günü, arabayı ilk kullanışım derken hepsi birbirine girmişti, koltuğa alışamamamda belki bundandı. Neticede hiç bilmediğim bir şehirde okulumu bulmaya çalışıyordum, yani gerçi Azat sağ olsun bu konuda zerre zorlanmıyordum da garipti. Neredeyse bir yıl sonra okula yeniden başlıyordum, derslerle uzun ve yoğun bir koşuşturmam olacağı kesindi.

"Yenge yavaşla biraz." Deyişiyle aynaya bakarak gözlerimi devirdim. "Aman bee. Navigasyon var, şurada yıl olmuş iki bin yirmi iki. Sen yaşlı amcalar gibi bana yol gösteriyorsun."

Alaylı sesimin aksine şerit değiştirirken istediği gibi epey yavaşladım. "Öncelikle güzel iltifatın için teşekkür ederim ama kocanın sizin tabirinizle bir barzo olduğunu da unutma. Ayrıca, bence yaşlı olan o." Sesi benden bıkmış gibiydi de niyeyse öyle olduğunu hissetmiyordum, genel haliydi. Zira arkamdan gelişiyle onu izlerken, izleyip laf sayarken ben gayet keyifliydim.

Sözlerine keyiflenip burun kıvırdım. "Canım kocam, bu dediğini o duysa..." Serdar' a yaşlı denmesi, tamam bir kere şaka yapmak amaçlı ben de demiştim ama kesinlikle değildi, hatta bunu şu meşhur yatak odamızda hayli kanıtlamıştı.

Umarsız sesi kalınlaştı, "Yüzüne ne diyordum, kardeşim o benim." Bu halinde de belli bir neşe vardı. Ona takılışımı seviyordu, emindim. Bu yüzden tavırlarına takılmadan dikizden bir an siyah arabasına bakarak kaşlarımı yeni bir alayla çattım.

"Sahi sen öyle deyince ne diyor mesela?" Sinyalini verdi, sağdaki şeride hareketleniyordu.
"Sağa dön. Bir şey demiyor, gülüyor." Bir şey mi hatırladı bilmem, sesi epey yumuşadı. Hatta "O da bana diyor hem. Üzgünüm ama kocanla aramda samimi bir ilişki var." Deyişinde keyifle gülümsemeye başlamıştı.

Gözlerimi devirerek onun peşinden şerit değiştirdim. "Sen cidden kumasın Azat." Kuma muma, kumamı seviyordum.
"Yalnız sonradan gelen sen olduğuna göre kuma olan da sen oluyorsun." Alaylı sözleriyle beni solladı, önüme geçerken havayla kurduğu cümlesini makas atarak duymazdan geldim. "Yani, sonradan beni aldıysa senden memnun kalmamıştır. Bence kuma sensin." Ona orta parmağımı göstermeliydim, tam da şu an geride kalırken bu hayli keyifli olurdu fakat o kadar da değildi.

Sıkıntılı sesi arabada duyuldu, sonra "Serdar' a başarılar diliyorum. Ben çekildim seninle baş edilmez." Diyerek daha da yavaşladı.

"Teşekkür ederim kumoş." Bu ara, yani dün Serdar gittikten sonra biraz böyle kelimelere sarmıştım. Keşke Serdar olsaydı da ona alayla kociş deseydim. Zira o an gözlerindeki şaşkın ifadeye kahkaha atmayı çok isterdim.

"Yavaşla, düz gidiyoruz sonra sol." Tahminen az kalmıştı, saat dokuz buçuk olduğu için sabah trafiği dinmişti ve yollar epey boştu. Yine de yoldan gözlerimi almıyordum, bileğimi sallayarak bilekliğimi ve yüzüğümü düzelttim. "Tamaaam, almaya da gelir misin?" Bana fark etmezdi ama gerek yoktu. Sürekli benim peşimde gezemezdi, bunu bende istemezdim ama ilk gün diye kapıda belirince de açıkçası epey mutlu olmuştum.

Ben önde o hemen arkamda birlikte dönüşü yaptık, "Sıkıntı olursa ararsın gelirim." Olmazdı, gelmesine gerek yoktu zaten başka planlarım vardı.
"Yok yok. Sena' yla buluşacağım zaten. Tabi bize katılmak istersen," Sonradan sesime sinen imama "Hiç almayayım." Diye ofladı. "Toplantım var beynimi vakumlasın istemem." İkisinin arasındaki bu kedi köpek ilişkisini onların aksine ben seviyordum. Vurmuyorlardı, dokunup kaçıyorlardı.
Gerçi konu Sena' ydı, vurmuyor kısmında çok da emin olmamalıydım.

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin