Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGU

Bölüm 98💎

Merhaba, biz geldikk♥️

Uzun zaman oldu biliyorum, ben işe girdim ve aşırı yoğunum. Bu yoğunlukta sizin, bizim için bir şeyler yazmaya çalıştım.
Devamı gelir ama ne zaman bilemem, keyifle okuyun :)

Bu arada ben dikkat ettim ama yazım yanlışları olabilir, ki vardır.
Sizden ricam görmezden gelmeniz, çok bariz bir yerdeyse söylemeniz :)
 
  
Beğenmeyi ve yorum yapamyı lütfen ihmal etmeyin, ihtiyacımız var :)
♥️

                                       

                              💎

Gönderen; Sena
Mesaj; Başım çok kötü, Azat şirkette. Tuğrul aramadı, Azat Dilan' a bir şey demedi ama diyecek diye ödüm kopuyor. Stresten ölmek üzereyim Hazan.

Dün çok ani olaylar silsilesine bir düşüm yaşadık ve ben şimdi ona ne diyeceğimi bilmiyorum. Tüm sorunlar bir şekilde hallolurdu ama bu anın getirisiyle girdiği strese nasıl mani olurum bilemedim. Yine de, Azat' ın Sena' ya bende daha iyi geleceğine ve onu sakinleştirdiğine eminim.

Gönderen; Hazan
Mesaj; İstersen bana gel, ya da ben geleyim. Azat ne diyor?

Serdar ve Azat' ın Emir için olan öfkesi, Tuğrul' un hepimize olan öfkesi, belki söyledim diye Emir ve Dilan' ın bana öfkesi derken hepsi birbirine girmişti. Yine bu olaylar silsilesi tek bir adamda çözülüyordu; Serdar. Benim bir şekilde Serdar' ı sakinleştirmem gerekiyordu ki o da Azat' ı sakinleştirsin, birbirine bağlı olaylar zemine daha sağlam otursun. Yine de bir şekilde, bir sebepten ilerleyen zaman içerisinde tüm bu kayık denge yerine oturacaktı. Sadece olan biten fazlaca yeniydi ve herkesi şaşkına uğratacak olaylar mevcuttaydı.

Tatlıyı ileriye ittim, iştahım kaçmıştı. Henüz bilmediği konular bildiği olaylara o kadar denkti ki bunu düşünürken dahi geriliyordum. Bilse, kafasına takacağı neler vardı.

Gönderen; Sena
Mesaj; Azat birazdan gelir uyandığımı öğrendi. Hallederiz bilmiyorum. Ben yine Tuğrul' u aramaya çalışacağım.

En azından Azat geldiğinde Sena bu kadar stres altında olmazdı. Yani gitmeme ya da gelmesine gerek yok, öyle ki bu anlarda ona en iyi Azat, bana ise Serdar iyi geliyordu. Biz zaten yine bir araya gelip konu üzerinden muhakkak geçerdik.

Gönderen; Hazan
Mesaj; Tuğrul' u ben de arayacağım sabah Emir' le konuştum uyuduğunu söyledi. Sen sıkma canını halledilir. Azat' da kimseye bir şey demez bence.

Öyle olsa Serdar bana konuyu açardı demeyi çok isterdim ama Serdar öyle bir adam değildi. Bu sebeple parmaklarım klavyede duraksadı ve ardından cümleye devam etti 'çünkü Azat seni seviyor' Yine de, bir şey olmayacağına eminim diyebilirim.

Kahve içmedim, tatlımdan ise birkaç kaşık alıp onu tekrar dolaba koydum. Bugün güzel bir gündü, her ne olursa olsun gün beni kendine çekecek kadar güzeldi ve biz o günün altında Serdar' la bir süre oturmuştuk. Çimenlerin harika kokusu, havanın tazeliği, evimiz, çiçeklerim ve Doğa.

Salona geçerken ismi kendi içimde tekrar etmeye koyulmuştum. Gerçekten sakin bir tadı vardı, tekrar uyumadan evvel bununla biraz daha fazla araştırma yapabilirdim. Üst kata yöneldim, bu defa beni uyandıracak bir aşermeye sahip değilsem eğer, ki tatlımı ya yediğime göre olacağını sanmıyorum ama alarmımı iki buçuk saat sonrası için kurmuştum. Serdar geldiğinde ayakta olmak istiyordum, önce hazırlanır sonra kocamı beklerdim, şu sıra yapabileceğim en uygun aktivite sanki buydu. Serdar ile hayallerim vardı, onunla daha sakin vakitler geçirmek de bunlardan yalnızca biriydi. Her ne olursa olsun, hangi olayın ardını toplamak olursa olsun benim için asıl konu Serdar' ın omzuna yaslanmaktı; gün batmadan, güneş doğmadan...