Bölüm 77💎

36.2K 1.1K 628
                                    

Selamm❤ Sınır 900 Oy 500 Yorum
Bölüm sonu instada buluşalım🧚‍♀️


                                       💎


Farklı bir yerde olduğumu ahşap kokusundan anlayabiliyordum da konu Serdar' ın kokusuna geldiğinde içimdeki aitlik hissi yuvamdaymış gibi tebessüm ediyordu. Tenini örten parfümü ona hastı, o kadar aynıydılar ki sanki vücudu tam bu kokuya aitti ve ne olursa olsun bedeninde kalmayı başarıyordu.


Evimdeydim.


Gün aymıştı bunu biliyorum, gün biz sevişirken aymıştı ve bizi çok güzel bir manzarayla karşılamıştı. Gece sisten kendini belli etmemişti ama güneşe karışan gökyüzüne iliştiğimiz an sanki şehrin yok olup bizi sade, yalın bir hayata bıraktığını görmüştük.
Sevişme aralarında çok da inceleyebilme fırsatım olmamıştı fakat bembeyaz ve büyüleyiciydi.


Şimdi de hiç halim yoktu oraya gitmeye.



Atletimin üzerinden geçen kalın kola tutunarak halimden memnunmuş gibi mırıldandın. Serdar hala uyuyor olsa gerek net bir cevabı yoktu ama başımı öpüp "Yavrum." Deyince yanıldığımı anladım. Aksi olsa şaşardım. Hala uykum vardı, "Ne zaman uyandın?" Güpürlü toz pembe satenimin aksine altımda hiçbir şey yoktu. Serdar' da da bir baksır, üzerimi giymeme müsaade etmemişti ama bari üstüme bir şey alayım deyince de kırmamıştı.



Buğulu ve yarım yamalak sesime tebessüm ederek boynumu öptü. "Az önce." Kaşlarımı kaldırdım. "Hmm." Ben biraz daha uyurdum her yerim ağrıyordu sanki. Bir yerden sonra kaç kere boşaldık  saymayı unutmuştum ama o ağrı çok tatlı bir ağrıydı, bedenim öyle bir gevşemişti ki kalksam yürüyemezdim herhalde.



"Uyu sen, erken daha." İsterse geç olsun. Dudaklarımı bir cevaba açamadan olan gücümü de ona dönmek için kullandım. Kolunu kaldırdı, yorganı hareket ettirip beni çıplak bağrına çektiğinde göğsünü öpüp kokusunu içimde coşkuya uğurladım.


Nasıl güven, nasıl huzurdun böyle Serdar?


Zaten üzerimdeki saten beni gıdıklıyordu, bir de yetmezmiş gibi sırtımda gezinen eli, parmakları, dokunuşları, sarılışı... Bacaklarımı bacaklarının arasına yerleştirip ona daha daha da sokuldum. Buna ihtiyacım vardı ama çıplaklığımdan kaynaklı bir şey olsun istemiyordum. "Serdar' ım." tekrar mırıldandım, sesim o kadar acınası çıktı ki ben bile bu halime inanamadım.


"Efendim yavrum?" Ah bu kalın ses...

Dudak büktüm "Dokunma tamam mı? Çok yorgunum." Mırıldanmaya ağzımın içinde devam ettim ve kelimelerim daha az anlaşılır bir hale geldi. "Hiç halim yok." Eli saçlarımı okşayıp arkaya doğru sıvazladığında çok yakın bir mesafeden beni izlediğini anlayabiliyordum. "Tamam dokunmuyorum. Uyu hadi sen." Sesi gülümsüyordu, yaklaşımı yüreğimi sıvazladı.


Onunla tüm gece olan biteni düşlemek; gözlerimi her kapattığımda gözümün önüne gelen sahnelerden sıyrılamıyordum.


Ya beni emişi? Çıldırmıştım.


Çığlıklarım duvarlara çarpıp odada yankı bulmuştu. Dil darbeleri içimi okşamış, o ufak dediği klitorisimi emip savuruş beni buluttan buluta atmıştı.


Etkilendiğimden düşünmekten vaz geçtim, zihnim saçmalamaya başladığında uykuya daldığımı anladım ama bu defa da alnımı öperek yüzüme baka baka saçlarımı okşayışı beni ana yeniden sürükledi.


Siyah devim...
Kolumu taş gibi olan sırtına doladım, derin bir iç çekti. Oda hayli soğumuş, bu kuş tüyü yorgan tam mevsimini yaşatıyordu. Havanın bu hali bedenine kıvrılmam için iyi bir nedendi, hem bunu zaten ben istemiştim. Sevişirken bir yerden sonra sıcaktan bayılacak gibi olmuştum, Serdar' da dereceyi epey kısmıştı. Gerçi baştan istememişti, sonra sarılamam gece çok sıcak olur daralırım deyince dayanamamıştı.

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin