#21

547 65 63
                                    

Hepimiz o yorucu günden sonra evlerimize dağılmıştık.Fiziksel ve mental olarak gerçekten iyi durmuyorduk.
Özelliklede ben tekrardan bu lanet bana geçmişti öleceğimi bile bile yaşamak bana çok ağır geliyordu.
Ama yalnız değildim artık en azından öldüğüm zaman geriye yalnızlığım değil arkadaşlarım ve sevgilimle geçireceğim anılar kalacaktı. Bu yüzden içim azda olsa rahattı.
Ailem birkaç gün içinde Hawkins'e taşınacaktı ailem gelene kadar Robin'le kalacaktım. Robin'in kendini yatağa atmasıyla irkilmiştim.

Robin: Al bakalımm uyurken bu pijamaları giy

Lillian: Ayıcıklı pijama mı o..çok tatlı..

Robin: Dünyanın en büyük silah satıcısının ayıcıklı pijama giymesi biraz tuhaf olabilir ama olsun.

Robin'in dediğine gülmeden edememiştim o gerçekten çok tatlıydı.
Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup Robin'in verdiği pijamaları giyinirken Robin'in bana hayran hayran baktığını gördüm.

Robin: Fiziğin çok güzelmiş..

Lillian: Utandırmasana beni!

Robin: Ama güzel şimdi hakkını yemeyelim. Eddie çok şanslı;)

Lillian: Bak ya neler diyorsun sen öyle!?

Elime bi yastık alıp Robin'in kafasına doğru attım.
Robin sadece deli gibi kahkaha atıyordu. En son dayanamayıp kendimi yatağa attığım gibi gülmeye başlamıştım.

Robin: Hadi yatalım artık yoksa hiç uyuyamayız.

Lillian: Yarın alışveriş yapmaya gidelim annemler gelene kadar üstüme bir kaç parça bir şey almam gerek.

Robin: Steve'i çağırırız bizi götürür yarın ne dersin?

Lillian:Bana uyar. İyi geceler Robin.

Robin: İyi geceler..Lillian?

Lillian: Hm?

Robin: Sana sarılabilir miyim?

Lillian: Sorman hata gel buraya!

Robin'i kollarımın arasına alıp ona iyice sarılmıştım o da aynı şekilde bana sarılıyordu. İkimizde çok yorgun olduğumuz için hemen uyuyakalmıştık.

Eddie'nin ağzından:

Steve bizi Dustin'le eve bırakmıştı. Eve geçtiğimiz gibi kendimizi yatağa atmıştık.
Bugün gerçekten çok yorgunduk o yarasaların arasındayken bir an gerçekten öleceğim sandım. Yarasalar karavana girmeye çalışırken Lillian'ın bir mucize gibi gelip onları öldürmeye çalışmasını unutamıyorum.
Bu ilahi bir güç müydü yoksa şans mıydı?
Lillian gerçekten yanımdaydı benimleydi.
Kendimi ne zaman kötü hissetsem zor durumda hissetsem Lillian her zaman yanımda olup bana elini uzatıyordu.
Ama ben ona yardımcı olamıyordum yapamıyorum o lanet tekrardan sevgilimi ele geçirmişti ve ben sadece öyle durmuştum.
Sevgilimin öleceğini bile bile yaşamak gerçekten çok ağır bir şey ki..
Lillian'a bir şey olmaması için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım. Gerekirse canımı bile ortaya koyardım.
Bir anda kapının tıklamasıyla yatağımdan doğrulmuştum. Dustin kapıyı yavaşça aralayıp bana bakıyordu.

Dustin: Gelebilir miyim?

Eddie: Burası senin evin zaten izin almana ne gerek var.

Eddie Munson 🤍 Lillian ArgentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin