Kantinde olanlardan sonra odama gidip biraz uyudum. Korktuğumu sanmasınlar diye son iki ders kala sınıfa gittim.
Bu seferde herkes bana kurbanlık koyunmuşum gibi bakıyordu, sanırım o kurdun bana bir şey yapabileceğini düşündükleri içindi.
Her zamanki halimle gidip oturdum, kafamı sağa çevirdiğimde şeytani sırıtışıyla bana bakmakta olan bir adet köpekçik gördüm.
Bende aynı sırıtışla cevap verdim derken "o" içeri girdi yanındaki kıvırcık çocukla beraber.
Buranın reisi benim tavırlarıyla beraber yanıma oturdu, bana baktığını biliyordum ama bu sefer de ben ona bakmadım. Diğer kızlarda ona hayranlıkla bakıyorlardı tabi ki.
Dersler yine aynı sıkıcılığıyla biterken bende odama çıkıp gezginlerin şehrimize sızmasını önlemek için planlar yaptım ve uyudum, uykuyu ve yatağımı çok seviyorum.
Kapımın tıklatılmasıyla uyandım bugün sadece saat beşte dövüş sanatları dersimiz vardı bu yüzden hala uyuyordum.
Üstümü giydim ve kapıyı açtım. Açmamla büyü yapmayı engelleyen, (güçlerini etkisizleştiriyor) bazı bitkilerden elde edilen özle hazırlanan spreye maruz kalmam bir oldu ama bilmedikleri bir şey vardı, bana sprey veya benzeri şeyler işlemez kısacası büyü yapmamı hiçbir şey engelleyemezdi.
Artık bir insan kadar savunmasız olduğumu düşündükleri için iki kişi beni tutmaya başladı, onlar beni tutarken bir diğeri de gözlerimi ve ellerimi bağladı. Bir şey anlamasınlar diye bir cadının yapabildiği kadar debelendim.
Gözlerim ve ellerim bağlıyken beni sürüklemeye başladılar nereye götürdüklerini göremesem de kurtların tezahürat seslerini duyuyordum. Beni bir yere oturtup gözlerimdeki şeyi çözdüler gözlerim etrafa anında alışınca ilk kurtların liderini gördüm, köpekçik intikam almaya çalışıyordu anlaşılan.
Etrafı incelediğimde cadıların kenardan bana acıyarak ve korkarak bakmakta olduğunu gördüm kendi türlerinden birinin ezildiğini görmek aşağılayıcı bir şeydi.
Güçlerinin basit bir büyüyü yapamayacak kadar azalması... Sebebi ise babam kral Robert'ın zamanında cadıların yaptıkları bir hata yüzünden onları lanetlemiş olması ama benim bunu düzeltmem gerekiyordu. Türler arası eşitliği sağlayıp krallığımda bulunan insanları korumakta benim görevlerim arasında.
Vampirler köşelerinde kendi koydukları kurallar yüzünden olaya karışmıyorlardı. Sarah bana 'ben demiştim' bakışlarıyla bakarken liderleri ise her zamanki umursamaz tavırlarıyla buraya bakıyordu. İnsanlar desen izlemeye bile inmemişlerdi.
Kurtlar liderlerinin adını bağırıyorlardı.
''Sam.''
''Hadi Sam.''
''Bu cadıya kim olduğumuzu göster Sam.''
''İşini bitir.''
Ve daha bir sürü şey, sonunda adını öğrendiğim Sam bir el işaretiyle hepsini susturdu. Ardından konuşmaya başladı.
''Bedel ödeme vakti geldi.'' dedi ve pençelerini çıkardı ne kadar büyük olsalar da benim pençelerim kadar değildi. Yüzüme büyük bir çizik attı. Cadıların iyileşme gücü olmadığı için bunu bir ömür taşıyacağımı sanıyorlar ama en fazla bir saate geçerdi.
Her kez dikkatle çekeceğim acıyı ve haykırışlarımı görmeyi beklerken ben suratımı bile buruşturmadım ama acıdığını inkar edemezdim bu yüzden bunu feci ödeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZİN SAVAŞI
VampireGüvenliği için daha bebekken sarayından kaçırılmıştı. Bu süreçte krallığı büyük darbeler almış ve çoğunluğunun doğa üstü yaratıkların oluşturduğu halkı kendi içinde anlaşmazlığa düşmüştü. Onun yokluğunda her şey karışıkken artık geri dönmesinin vak...