İhanet.

626 44 0
                                    


Yeni bölüm. İyi okumalar.


Elena

Gözlerimi açtığımda etrafıma baktım ve ahşap duvarlardan oluşan bir odada olduğumu gördüm. Yattığım çift kişilik yataktan doğrulmaya çalıştığımda bunu başaramadım. Sanki bütün enerjim çekilmişti. 

İnsan arkadaşlarım hasta oldukları zaman böyle hissettiklerinden bahsederdi. Sanırım onun gibi bir şey yaşıyordum.

Zorlukla da olsa kalkmayı başardım ve duvarlardan tutunarak koridora çıktım. Burası çiftlik evine benziyordu. Tam da kurt adamların yaşadığı türdendi. Demek ki bir kurt adam tarafından kaçırılmıştım ama düşününce mantıksızdı, bir kurt adamın beni böyle güçsüz düşürmesi imkan dahilinde bile değildi.

Geniş bir salona geldiğimde daha fazla ayakta durmayı başaramadım ve koltuklardan birine oturdum. Çevreyi dinlemeye çalıştığımda hiçbir şey duyamadım, demek ki sadece güçlerim değil aynı zamanda güçlü duyularımda gitmişti. Yani şuan normal bir insandan farkım yoktu, hayır düzeltiyorum normal 'hasta' bir insandan farkım yoktu.

Karşımdaki kapıdan havluyla ellerini kurulayarak gelen Jim'i gördüm. Nedense fazla şaşırmamıştım, ona karşı zaten güvensizliğim vardı ve bunun böyle sonuçlanacağını sanki biliyordum.

Ama sinirlenmiştim, hem de çok sinirlenmiştim. Güçlerimi bir şekilde almayı başarmış ve beni deyim yerindeyse bir dağ evine getirmişti. Bunu neden yaptığını da çok merak ediyordum. 

"Uyanmışsınız." Gayet mutlu bir şekilde ağır ağır bana yaklaşırken suratında aptal bir gülümseme vardı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Suratı ciddileşirken geldi ve koltukta yanıma oturdu. Ben ondaki cesarete hayret ederken o, sanki sevgilimmiş gibi bana yaklaştı.

"Senin için kahvaltı hazırlıyorum prensesim." Şuan aynı deli bir adamın bakışlarına sahipti. Onu bu hale getiren şey ben miydim yani? Buna asla inanmıyordum. Ona hiçbir zaman yakın davranmamış ve kaç kere terslemiştim. Yani kendi kendine gelin güvey oluyordu!

"Saçmalamayı kes! Bana ne yaptın? Bir insandan daha savunmasızım." 

"Bir büyücü güçlerini bastırmak için büyü yaptı ama merak etme ciddi bir şey değil." Alaycı bir şekilde güldüm.

"Beni bu şekilde kandırabileceğini mi sanıyorsun? Karşında en güçlü melez var o yüzden saçmalamayı kes."

Elini saçıma doğru kaldırdı ve bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Bana dokunmuştu! Bu haddi kendinde nasıl buluyordu?

Elini ittim ama hiçbir şeye yaramadı, şuan ona karşı hiç gücüm olmadığı için bu kadar rahattı. Güçlerimi aldığımda onu parçalayacaktım.

"Artık o kadar da güçlü değilsin öyle değil mi?" Elini çekti, ben ona sinirle bakarken normal bir şeyden bahsediyormuş gibi konuştu.

"Kara büyücüler çok güçlü bir kara büyü yaptılar. Herkes bu büyüyü yapabilmek için bazı şeyleri feda etmek zorundaydı ama sonunda herkes istediğini aldı." Yüzünü yüzeme yaklaştırdı.

"Bende seni aldım." Bu lafıyla kafamı yüzüne geçirdim ama canı yanan tek kişi bendim, acıyla elimi alnıma koyarken iki büklüm bir şekilde koltuğa uzandım. Oysa hiçbir şey olmamış gibi geri çekilmiş ve kafamı koyduğum yerden kaldırıp dizlerinin üzerine koymuştu.

Karşı çıkamazken başımın ağrısıyla inliyordum. 

"Neden böyle bir şey yaptın? Senin canının yanmasını istemiyorum o yüzden uslu dur!"

MELEZİN SAVAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin