Son kurt adamı da dönüştürdüğümde muhafızlarım hepsini sırayla çimlere dizmişti. Dakikalar geçtikçe çevremdekilerin gerginlikle yerlerinde kıpırdandıklarını hissediyordum. Konsey üyelerim endişeyle kurt adamların başında beklerken ben bahçemdeki çiçekleri kokluyordum.Aslında ilk defa melez yaratıyordum ve küçük bir ihtimalde olsa dirilmeyeceklerine dair içimde bir şüphe vardı. Ama elbette dışardan çok kaygısız gözüküyor, yüzümden hiçbir duygu okunmasına izin vermiyordum.
İlk dönüştürdüğüm kurt adam derin bir nefesle yattığı yerden doğrulurken herkes merakla bütün endişesini sildi. Benimde içime su serpilirken gülümsedim, ancak gülümsememi 'ben her şeyi bilirim' tarzında bir gülümseme olarak hayal edebilirsiniz.
Diğerleri de sırayla uyanırken çiçeklere arkamı döndüm ve yeni melezlerime doğru yürüdüm. Steve ve Derek önüme geçerken Steve fısıldadı.
"Ekselansları, daha yeni dönüştükleri için saldırgan veya kana susamış olabilirler. O yüzden lütfen fazla yaklaşmayın." İki elimi de ikisinin omzuna koyarken önümden çekilmeleri için işaret ettim hemen işaretimi anlayıp yana kaydılar. Derek gözleriyle resmen yapma diyordu ama onlar benim melezlerimdi ve belki de zarar vermeyecekleri tek kişi bendim.
Şimdi hepsi uyanmış, boğazlarındaki kuruluk hissine karşı koymaya çalışıyorlardı. İki melezim daha fazla dayanamayıp kraliyet büyücülerime atlayınca sesimi yükselttim.
"Durun!" Yerlerinde donarlarken konuşmaya başladım.
"Artık yarı vampirsiniz ve susuzluğunuz iradenize karşı koyacaktır ama hiç kimseye zarar veremezsiniz. Sizin için gönüllü besleyiciler hazırladım, sadece susuzluğunuzu giderecek kadar besleneceksiniz." Muhafızlarıma birine işaret verdim.
"Onları beslenme odasına götürün." Elbette benim beslenme odama gitmeyeceklerdi. Misafir vampirler için sarayın ayrı beslenme odaları vardı.
Yeni melezlerim söylediklerimi yaparken diğer herkes hayretle bakıyordu çünkü susamış bir vampiri konuşarak ikna edemezdiniz özellikle bir yenidoğansa ama onlar sıradan vampirler değillerdi, çok güçlü kurt vampir melezleriydi. Yine de benim sözümü dinlemeleri kendi iradelerinin olmadığı anlamına gelmiyordu.
Duygu ve düşünceleri değişmemişti, kendi iradeleri vardı ama bana olan bağlılıkları bambaşka bir seviyedeydi. İç güdüleri bana itaat etmeleri için onların tüm benliklerini sarıyor, bana yakın olup beni korumak için her şeyi yapmaları gerektiğini hissediyorlardı.
Kalabalığa doğru dönerken emirlerimi yağdırdım.
"Kraliyet büyücüleri odalarına yerleşsin, konsey üyeleri ve alfalar toplantı salonuna geçsin." Herkes dağılırken bende toplantı salonuna çıktım ve konsey üyelerimin topladığı raporları inceledim. Stratejiler hakkında planlama yaparken akşam olmuştu. Eğer insan olmuş olsaydım çoktan yorgunluktan bayılmış olabilirdim.
Enerji toplayabilmek için besleyicimin kanını içtikten sonra daireme çıkıp kocaman yatağıma uzandım. Kurt formum pençelerini çıkarıp savaşmadığı sürece yatakta tembellik edip uyumak istiyordu. Bende kurdumu şımartmak için erkenden uyumaya karar verdim.
########################################################
Vücudumu bir şey sarıyordu. Yapış yapış olan bu şey gittikçe vücudumu kaplarken gözlerimi zorlukla açtım.
Etraf karanlıktı, nedense vampir gözlerimin anında etrafı taraması gerekirken karanlığa yavaş yavaş alışıyordu. Gözlerim alıştığında sık ağaçlarla çevrili bir ormanda olduğumu gördüm ve içinde bulunduğum şey katran dolu simsiyah bir çukurdu. İçimde sonsuz güç barındıran ben bu lanet olası katran çukurundan bir türlü çıkamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZİN SAVAŞI
VampireGüvenliği için daha bebekken sarayından kaçırılmıştı. Bu süreçte krallığı büyük darbeler almış ve çoğunluğunun doğa üstü yaratıkların oluşturduğu halkı kendi içinde anlaşmazlığa düşmüştü. Onun yokluğunda her şey karışıkken artık geri dönmesinin vak...