Karanlıklar lordu kolyemi çıkarmak için üzerime atıldığında büyü gücümle onu karşıya uçurmuştum.
Davetlilerin üzerine düşerken salonda çığlık sesleri yankılanmaya başlamıştı.
Bunuda anlayamıyordum buradakiler insan değillerdi neden korkmuş gibi çığlık atıyorlardı ki?
Sanırım narin yaratıklardı.
Karanlıklar lordununu öyle sinirlendirmiştimki neredeyse başından dumanlar çıkacaktı.
Karanlıklar lordu "Seni bunun için pişman edeceğim Elena!"
Demek ki isteyince adımı söyleyebiliyormuş.
Ellerinden karanlık bir enerji akarken bana yönlendirmişti.
Kendimi savunmak için büyülerimi kullanmıştım ama çok bir işe yaramamıştı.
Büyülerim karanlığın karşısında etkisiz kalıyordu.
Duvara savrulmuş ve sert bir şekilde çarpmıştım. Bu durum artık sinirlerimi bozmaya başlıyordu.
Güçlerim kısıtlanmadığı için geçen seferki gibi kaburgalarım kırılmamıştı. Saniyesinde geri ayağa kalktım.
Karanlıklar lordu bana karanlık enerjisini göndermeye devam ediyordu ve bu baş edebileceğimden daha fazla bir güçtü.
O bana yaklaşırken ben karanlık güç yüzünden dizlerimin üzerine çökmek zorunda kalmıştım.
Karanlıklar lordu "Buradan asla kurtulamayacaksın, benden asla kurtulamayacaksın çünkü sen bana aitsin Elena hem de annenin karnına düştüğün ilk andan beri!"
Kafayı bana takmış bir psikopattı karşımdaki kişi üstelik benden bile güçlüydü.
Ama bu şekilde pes edemezdim. Yerde yatan Derek'e baktığımda anladımki eğer şimdi pes edersem karanlıklar lordu onu öldürürdü.
Kimsenin ona zarar vermesine izin vermezdim bu yüzden çok zor da olsa acı içinde odaklanmaya çalıştım.
Karanlıklar lordu gücüyle hala beni zayıflatırken burnumdan akan kanı hissettim. Belkide yanılıyordum, ölümsüz değildim ve beni öldürebilecek tek varlık karşımdaydı.
Kolyeden yayılmaya başlayan aydınlık enerjiyi hissetmiştim ama onu kullanmaya fırsatım olmadan karanlıklar lordu kolyeme uzandı.
Onu durdurmak için kolumu bile kaldıracak gücüm yoktu, yolun sonuna geldiğimi hissettim.
Karanlıklar lordu kolyeme dokunduğu anda ışık patlaması olmuş ve daha sert bir şekilde karşıya uçmuştu.
Kolyenin gücü karanlık gücün enerjisini silerken toparlanıp gücümü geri kazanmama yardım etmişti.
Aydınlığın enerjisi güneşin somutlaşmış hali gibiydi.
Enerji etrafımda cızırdarken saçlarımın uçuştuğunu fark ettim.
Karanlıklar lordu ayağa kalkmıştı ve bu sefer gözleri simsiyahtı. Benim kolyeyi ilk çıkardığım zamanki halim gibiydi.
Böyle gerçekten ürkütücü görünüyordu. Muhafızlarımın beni gördüğü zamaki korkmuş yüzlerini hatırladım demek ki böyle bir histi tek fark ben korkmamıştım.
O bana doğru bütün gücüyle saldırırken ben de aynı şekilde karşılık veriyordum.
İkimizde havada süzülüyor ve aydınlıkla karanlığın savaşını veriyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZİN SAVAŞI
VampireGüvenliği için daha bebekken sarayından kaçırılmıştı. Bu süreçte krallığı büyük darbeler almış ve çoğunluğunun doğa üstü yaratıkların oluşturduğu halkı kendi içinde anlaşmazlığa düşmüştü. Onun yokluğunda her şey karışıkken artık geri dönmesinin vak...