"Uyanın aşk kuşları." Tan'ın sesiydi.
"Tan seni öldürmemem için bir neden söyle bana." Dedi Ediz uykulu sesiyle.
Bir dakika biz Ediz ile uyumuştuk. Gözlerimi araladığımda yüzümün Ediz'in göğsünde olduğunu gördüm.
"Sabah sabah bu ne ses ya?" Ediz'in gözleri bana döndü.
"Tan işte bilmiyor musun uyumaya devam et sen." Uyku mu bıraktınız insanda yahu.
"Hava çok güzel kalkında pikniğe gidelim." Piknik deyince gözümün önünde beyaz atletli amca belirmişti.
"İpde atlayalım istersen Tan."
"Hadi ama Ediz kırk yılın başı bir şey istedim lütfen." Tan Ediz'e babasına yalvarıyormuş gibi davranıyordu.
Onun bu haline dayanamadım. "Hadi ama Ediz bazen kralın bile dinlenmek hakkı." Tan ona destek çıkmam ile gözleri parlamıştı.
Öflyerek yataktan kalktı Ediz bir bana birde Tan'a baktı. "Tamam bana öyle bakmayın gideriz." Zafer kazanma edasıyla Tan'la ellerimizi birbirine çaktık.
"Hemen gidip piknik sepeti hazırlamam lazım." Tan koşarak odadan çıktı.
"Şununla bir oluyorsun ya ben sana bir şey demiyorum."
"Biraz dinleneceğiz sadece abartma." Yatağa oturmuş ayakkabılarını giyiyordu arkasına geçip kollarımı boynuna doladım ve yanağından öptüm sırıttığını görebiliyordum.
"Demek abartma öyle mi?" Kolumdan tutup yatağa yatırdı ve gıdıklamaya başladı.
"Ediz dur dur tikim var yapma." Ben dedikçe o daha çok gıdıklıyordu kahkahalarımı durduramıyordum.
En sonunda durduğunda derin derin nefes aldım.
"Madem pikniğe gideceğiz üstümü değiştireyim." Ediz odadan çıkarken bir an onu beyaz atletli hayalletim ama hemen bu görüntüyü gözümün önünden sildim.
Banyoya girdim duş almam gerekiyordu terlemiştim ve kişisel temizliğimi yapmalıydım.
Bunları halletikten sonra dolabı açtım bu kıyafetleri kim seçtiyse zevki baya iyiydi.
Rahat etmek adına siyah kot bir tulum içinede beyaz t-shirt giydim.
Odadan çıktığımda bana doğru gelen Tan'ı gördüm gelip kolunu omzuma attı. "Sen olmasan Ediz'i ikna edemezdim." "Eminim en sonunda pes ederdi." "Çok inatçıdır bi keresinde tüm gün yalvardım ama asla geri adım atmadı." Tamam bu biraz gururumu okşadı.
"Geldi bizimki." Ediz yanımıza geldiğinde çıkışa yürümeye başladık.
"Köye uğruyalım bi durumlar nasılmış öğrenirim." Atlara bindiğimizde köy meydanına geldik öncelikle Esmeralda'nın dükkanının önünde durduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİFTTALYA KRALLIĞI
Fantasy"Büyükanne" bağırdım fakat bağrışlarım fayda etmedi çünkü evde kimse yoktu. Bir kayıp ve onu bulmaya çalışan Helen'in kendisini hiç bilmediği bir evrende bulmasının hikayesi. Gerçekler acıtabilirdi. Peki ya Helen bu kadar güçlü müydü?