"Büyükanne" bağırdım fakat bağrışlarım fayda etmedi çünkü evde kimse yoktu.
Bir kayıp ve onu bulmaya çalışan Helen'in kendisini hiç bilmediği bir evrende bulmasının hikayesi.
Gerçekler acıtabilirdi.
Peki ya Helen bu kadar güçlü müydü?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yalanların içinde, nasıl hayatta kalabilmiştik?
"Ve sen Helen, artık tüm gerçekleri öğrenmenin vakti geldi."
Gerçekler mi? Bu adam neyin gerçeklerinden bahsediyordu?
Ne gibi bi olayın içindeydim?
Kaşlarımı çatmış sorgular biçimde adama bakıyordum. "Ne gerçeklerinden bahsediyorsun?"
Alaylı bir şekilde güldü. "Çok yazık hiçbir şeyden haberi yok. Sevgili Edizciğin sana anlatmadı mı?"
"Dede bunu sonra konuşsak?" Araya girdi Ediz. "Hayır, ne gerçeğinden bahsettiğini anlatacak Aslan bey." Edize hitaben konuşmuştum.
"Ne oldu torunum korktun mu yoksa?" Ediz, dedesine sinirli bir şekilde bakıyordu.
"Buna karışmaman gerekiyordu!" Bağırdı Ediz. "Neden? Aşık mı oldun yoksa?" Anlamaz gözlerle onlara bakıyordum.
"Biri neler olduğunu anlatabilir mi?" Sordum çünkü belirsizlik canımı sıkmıştı. "Hayır, çünkü saraya dönüyoruz." Ediz gitmek için hareketlenmişken dedesi onu durdurdu.
"Hiç bir yere gitmiyorsunuz!" "Sen buna karışamazsın!" Ediz bağırdı "Neden yoksa Helen'e gerçekte kim olduğunu söylememden mi korkuyorsun sevgili torunum?"
Ben kimdim? Helen Erin olarak bildim kendimi. Böyle doğdum ve büyüdüm ama sonra gelip bana her şeyin yalan olduğunu söylüyorlardı.
Tek bildiğim Helen olduğumdu ben kendimdim birinin beni sıfata koymasına ihtiyacım yoktu.
"Ben kimim?" Sordum Aslan beye yorulmuştum sırlardan, yalanlardan tek isteğim gerçeklerdi.
"Sen doğmaması gereken bir bebektin." Aslan bey doğduğum için çok sinirliydi sanki.
"Neden?" Yorgun çıkan sesimle sordum.
"Çünkü bize felaketi getireceksin!" Boş gözler ile yaşlı adama baktım.
Buraya gelmem kaderin oyunu muydu? Yoksa kaderimi ben mi çizmiştim? Zihnimde birsürü soru işareti vardı.
"Ben hiçbir şey anlamıyorum." Dizlerimin üstüne çökmüştüm.
"Grifttalya'da büyücüler ile perilerin evlenmesi yasaktı ama bir gün büyük bir hata oldu baban bir büyücüydü annen ise bir peri ve onlar birbirlerine aşık oldular. Yasaklara karşı çıktılar birleşmelerinin imkanı olmamalıydı ikisi farklı türlerdi." Tükürürcesine söylemişti bunu.
