"Büyükanne" bağırdım fakat bağrışlarım fayda etmedi çünkü evde kimse yoktu.
Bir kayıp ve onu bulmaya çalışan Helen'in kendisini hiç bilmediği bir evrende bulmasının hikayesi.
Gerçekler acıtabilirdi.
Peki ya Helen bu kadar güçlü müydü?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Grifttalya aslında Girift kelimesinden türettiğim bir isim. Girift kelimesinin anlamı ise; birbirinin içine girerek çözülemeyecek biçimde karışmış olan, iç içe geçmiş, çapraşık.
Ediz kollarımın arasına düştüğünde bir kaç dakika olayları algılamaya çalıştım.
Ediz burda kollarımın arasında yaralı bir haldeydi ve bir şey veya birileri onun peşindeydi.
Burda güvende olmayacağımızı anladığımda Ediz'i gücümle içeri taşımıştım kaldıramayacağım kadar ağırdı.
Görmeyeli bir yıl olmuştu sahi yüzü her zamankinden fazla solgun saçları uzamış ve göz altları morarmıştı benimkiler gibi.
Hızlıca eşyalarımı toplayıp arabamın anahtarını aldım Ediz'in yarasına bir bez ile baskı yaptım yara kesik şeklindeydi biriyle kılıç dövüşü yapmış gibiydi.
Arabanın arka kapısını açıp Ediz'i arka koltuğa yerleştirdim hemen şöför koltuğuna binip kendi evime sürmeye başladım.
Ediz yolda ara ara mırıltılı sesler çıkarmıştı arada dönüp yaşayıp yaşamadığını kontrol ediyordum.
Apartmanın önüne geldiğimde Ediz'i nasıl eve çıkartacağımı düşündüm gücümle taşıyamazdım arabayı park edip arka kapıyı açtım Ediz'i dikleştirip kolunu omzuma sarmasını sağladım iyi ki yağmur yağıyordu da kimse yoktu dışarda yoksa bunu kimseye açıklayamazdım.
Ediz'i tek elimle desteklemeye başlayıp diğer elimle anahtarı deliğe sokmaya çalıştım.
Şimdi inat etmenin zamanı değildi anahtar.
Kapıyı açtığımda Ediz'i koltuğa yatırdım eşyalarımı kenara fırlatıp Ediz'in üstünü yukarı kaldırdım yarasına bakmak için gördüğüm görüntü ile yüzümü buruşturdum.
Elimi çekerken Ediz bileğimi tuttu.
"Helen" adımı ağzından duymak bana eski heycanı yaşattı saniyelik.
"Bırakta sana yardım edeyim." Bileğimi elinden çekip bezi iyice yarasına bastırdım.
Elimi alnına götürdüğümde ateşinin olduğunu fark ettim banyoya gidip bir bezi ıslattım büyükannem ateşim olduğunda böyle yapardı.
Islak bezi Ediz'in alnına koydum "Soğuk" "Buna dayanman gerek ateşin var." Bir daha sesini çıkarmadı.
Hastaneye götüremezdim neden olduğunu sorduklarında bir açıklama yapamazdım ama hastaneye götürmezsem durumu daha da kötüleşecekti.
