"Melek misin sen?" Gözleri şaşkınca bana döndüğünde ona göz kırptım.
Ben olduğumu anlamıştı zeki bir kızdı gülümsedi.
Bu gülümseme için pes etmeyecektim.
Periyi de diğer çocukların olduğu gibi atların çektiği arabalardan birine yerleştirmek zorunda kaldım.
Tahtadan yapılmış kapı kapandığında iç çektim ama üzüldüğümü belli edemezdim çünkü burdaki tüm adamlar duygusuzun önde gideniydi.
Herhangi bir duygu belirttiğim an Ediz ile yaptığımız plan suya düşerdi.
Sahi Ediz nerdeydi?
O da diğer çocuklardan birinin elini tutmuştu ama Peri ile ilgilenirken onu gözden kaçırmıştım.
Periyi o halde görmek bana kendimi hatırlattı küçücük bedeni ile çaresizce etrafa bakıyordu o an kendime çekip korkma kurtaracağım seni demek geldi içimden ama yapamadım.
O an bir daha küfrettim bizi bu hale düşürenlere en çokta Aral denen çocuğa daha sonra ise Ediz'in büyükbabası Aslan beye.
Herkes kadar o da suçluydu ama kendi suçunu hafifletmek için hep başkalarını suçluyordu.
En başta Aral bugün intikam almak istiyorsa bu onun suçuydu.
O iki çocuğu annesiz bırakmıştı.
Önce beni annemden kopardı, belki burda doğsaydım annem kurtulurdu ama dünyada ona bir çare bulamazlardı bunu en iyi bilen oydu.
İkinci olarak Aral'ın annesini öldürdü kendi suçunu kabul etseydi bugün Aral'ın annesi yaşayacaktı.
Hep kralığın geleceğinden bahsediyor ama hiç bir zaman Grifttalya'nın geleceği için iyi kararlar almıyor.
Hep acı çeken biz masumlar oluyoruz.
Ben aylarca kendimi suçladım annemin ölümünden, babamın ölümünden sonra kehanette bahsedilen ben olduğumdan kendi ülkeme zarar vermemek için dünyaya geri döndüm.
Ben bunları yaparken Grifttalya Krallığı yine tehlike altındaydı ve olan halka oluyordu.
Sayamadığım kadar çocuk nereye götürüldüklerini bile bilmiyorum.
Gözlerim ile köyü taradım en son buraya geldiğimde insanlar neşeli halleri ile işlerinin başında yeri geldiğinde eğlendikleri köy meydanında şimdi ses bile çıkmıyordu sadece bir kaç kişi kalmıştı büyük ihtimalle diğerlerini kendilerine karşı geldikleri için tutsak almışlardı.
Gözüm Esmeralda'nın meyve dükkanına kaydı onunla ilk tanıştığımda bana dediklerini hatırladım.
"Benim güzel kızım gözlerinde gördüklerim." Meyve standının arkasından çıkıp yanıma gelmişti birden ellerimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİFTTALYA KRALLIĞI
Fantasy"Büyükanne" bağırdım fakat bağrışlarım fayda etmedi çünkü evde kimse yoktu. Bir kayıp ve onu bulmaya çalışan Helen'in kendisini hiç bilmediği bir evrende bulmasının hikayesi. Gerçekler acıtabilirdi. Peki ya Helen bu kadar güçlü müydü?