28.Bölüm DÜNYA SEVENLER İÇİN BİR CEHENNEMMİŞ

849 52 20
                                    


Israrlar üzerine yeni bölümü hemencecik tamamladım. Umarım gözden kaçırdığım yada atladığım bir kısım olmamıştır. Olmuşsa da hoş görün lütfen.

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu? 🤗

Keyifli okumalar :)

Sağlıcakla kalın...

Mehtap duygusal andan kendisini güçlükle kopardığında, Dinçer kendini boşlukta gibi hissetmişti. Oysa onunla yaşadığı her anda tutuklu kalıyordu ve bu hissi seviyordu da...

Mehtap demin ki ruh halinden ciddi bir ruh haline hızlı bir geçiş yaparken, Dinçer'le asıl konuşmak istediği konuya nasıl gireceğini bilemiyordu. İçten kendini cesaretlendirip, konuşabilme umuduyla dudaklarını araladı.

"Dinçer..." dedi ve sustu. Devamı pekte hoş olmayacaktı sözlerinin. Ama konuşmak zorundaydı.

Dinçer Mehtap'ın ses tonundan hoş olmayan şeyler duyacağını hissetmişti sanki, ama onu konuşturmak için bir hamle atması gerekiyordu.

"Efendim." dedi ona yan gözle bakarken.

"Yanımda olduğun için teşekkür ederim..."

Bu vedaların ilk cümlesi değil miydi?

Dinçer gözlerini yumdu, duyacaklarına kendini hazırlamak istercesine.

Mehtap yeniden suskunluğa bürünürken, Dinçer sessizliğini koruyarak onu huzursuz edecek olan sözleri bekliyordu. Kalbini bir kor yakarken, ellerini istemsizce sıkıyordu.

"Yanımda olmaman ikimiz için daha iyi olacak."

"Git mi diyorsun?"

"Nilüfer'in bize nasıl baktığını görmedin mi?"derken yanlış anlaşılmayı gidermek istiyordu.

"Umrumda değil."

Mehtap ılımlı şekilde kendini ifade etmeye çalıştı.

"Aramızdaki şeyin adını biz bile henüz bilemezken..."

"Aşk." dedi kararlılıkla, araya girip.

"Kimse bilsin istemiyorum aramızdakileri. En azında bir süreliğine." diyerek kalan yarım cümlesini tamamladı.

"Bana gerçek düşüncelerini söyler misin lütfen? "sesi kırgındı. Yeniden Mehtap'ın ondan uzaklaşıp aralarına duvar örmesini kaldıramazdı.

Mehtap kendini net bir şekilde ifade ettiğini düşünse de, Dinçer onun gibi düşünmüyordu. Yanında olduğu için mutlu olduğunu söyleyen kadının şimdi" yanımda kalma "deyişine anlam veremiyordu.

Mehtap duruşunu dikleştirip,"Ben dul bir kadınım, sense bekar bir adam. Aramızdaki yaş farkından söz etmiyorum bile. Bunları aşmak için bana zaman vermen gerekiyor ve o zaman bu zaman değil. Annemin durumu belirsiz, ruhen kimsenin bizi dilene dolayıp dedikodumuzu yapmasını kaldıramam. Beni anlıyorsun değil mi? "dediğinde, Dinçer başını anladığını belli edercesine salladı.

" Haklısın bencillik ettim."

" Asıl bencil olan benim, senden çok şey istediğimin de farkındayım. "dedi hüzünle.

" Ben sadece senin iyi ve kötü her anında yanında olmak istemiştim. Bunun bir sorun olacağı hiç aklıma gelmemişti. Özür dilerim. "

" Özür dileme lütfen. "

Sessizlik...

" Gitsem iyi olacak. "

Dinçer oturduğu yerden kalkarken,
Mehtap Dinçer'i kırdığının farkındaydı. Dinçer'in kırılgan sesi kalbine bir taş gibi oturmuştu. Ondan mavi gözlerini kaçırması da kırgınlığının boyutunu kanıtlar niteliğindeydi.

AŞKIN YAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin