32.Bölüm BU AŞK DEĞİL DE NE?

951 43 6
                                    

Umarım beni unutmamışsınızdır. Arayı açtım. Kusura bakmayın lütfen. Malum doğumuma çok az kaldı. Zorlu bir hamilelik dönemim oluyor. Onun için burayı bir hayli ihmal ettiğim doğrudur. Yazdığım bölüm size kısa gelebilir ama en azından bekletmek istemediğim için yazdığım kadarını yayınlıyorum. Dilerim beğenirsiniz.

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu? 🤗

Keyifli okumalar :)

Sağlıcakla kalın...

Mehtap uykusundan bir hışım uyanıp, etrafa baktığında gördüklerinin rüya olmasıyla rahatlasa da hala nefes nefeseydi. Zihni görmüş olduğu rüyaya takılı kalırken ona seslenen arkadaşını bile duymamıştı.

"İyi misin?"diye tekrar etti Nilüfer, ona doğru ilerlerken.

Mehtap cevap veremedi. Sanki boğazına bir yumru oturmuş, sadece nefes alabilmesine olanak tanıyordu.

Nilüfer su doldurup uzattı.

Mehtap bardağı titrek eliyle kavrayıp bir yudum içtiğinde, bedeni hala inceden titriyordu.

Nilüfer bardağı alıp komidinin üzerine bıraktığında, Mehtap yataktan kalkmak üzereydi.

"Nereye?"

"Hava alacağım."dedi güçlükle.

"Peki." dedi Nilüfer onunla hareket ederken.

Mehtap tek kalmak istediğini söyledi. Ama Nilüfer arkadaşına karşı çıktı.

"Yanında olmak istiyorum."

Mehtap yalvaran gözlerle baktığında, Nilüfer geri adım atmak durumda kaldı, içi pekte rahat etmese de.

Odanın çıkışına doğru ilerledi Mehtap.

Nilüfer hızla Mehtap'a hırkasını verip "Hava serin." dedi.

Mehtap sessizce hırkayı alıp odadan ayrıldı.

Mehtap incir ağacının altına oturduğunda gözleri nemliydi.

Annene böyle mi sahip çıkıyorsun?

Yüreğini yakan ateş her saniye etkisini tıpkı bir kasırganın hızı gibi artırırken, babasının sözleri kulaklarında çınlıyordu.

Mahcuptu babasına karşı. En çokta üzgündü, ama bunlar sonucu değiştirmiyor ne yazık ki.
Babasının dediği gibi annesine sahip çıkamayan hayırsız bir evlattı.

Boynunu büktü.

Demin damla halinde yanağından süzülen yaşları şimdi sel gibi akıyordu.

Nilüfer dakikalardır camdan izlediği arkadaşının haline daha fazla dayanamayarak adımlarını odanın kapısına doğru yönlendirdi.

Nilüfer arkadaşının yanına gidip oturmak için izin istediğinde, Mehtap yerdeki başını kaldırıp, bakmakla yetindi arkadaşına.

Nilüfer usulca banka yerleşti.

Sessizlik...

Az ileride bir kedi ve yavrularını gördü Mehtap. Anne kedi evlatlarına kol kanat gerip getirdiği yemeyi onlara pay ettiğini görünce kendi annesi düştü aklına, hoş sanki hiç çıkıyormuş gibi...

Annesi onu hayatı boyunca hep koruyup kollamıştı. Oysa bir evlat olarak o ne yapabilmişti annesi için?

Hiç...

Kendini acımasızdı.

Arkadaşının sabit bir noktaya baktığını gören Nilüfer gözlerini o yere doğru çevirdiğinde, "Anneme bir şey olursa kendimi asla af edemem."dedi Mehtap arkadaşına bakmadan.

AŞKIN YAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin