11. Bölüm GEÇMİŞİN TOZLU RAFLARI

2K 88 18
                                    

Gecikme için kusura bakmayın lütfen, annem son günlerde çok rahatsız, sürekli hastaneye gidip geliyor, onı yanlız bırakmak istemediğim için pek evimde duramıyorum. Neyse hadi bölüme geçelim.

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu???

Keyifli okumalar:)

Sağlıcakla kalın...

Mehtap Dinçer'in bakışlarını üzerinde hissederken dikkatini işine vermesi oldukça güçtü. Dinçer gözlerini sabit kıldığı kadına seslendi, çünkü yüzünü başka yöne dönmesi hoşuna gitmemişti.

Mehtap onu duymadı yada kalbinin gümleyen sesi kulaklarını sığar etmişti. Birkaç saniye durup tekrardan seslendi, tabi öncesinde sandalyesinden kalkmadan Mehtap'a doğru yanaştı.

"Mehtap."

Mehtap başını Dinçer'e ağır bir şekilde çevirdiğinde, nedense yüzüne yapılan uygulanmayı fark etmesinden endişeleniyordu, sanki alnında yazıyordu. Göz temasını kısa tutarak "Efendim" dedi, çalışmış gibi yaparak.

"Seni merak ettim."

Mehtap büyükçene yutkundu, duyduğu cümle karşısında kalbi kuş misali kanat çırpmaya başladı, yanakları al rengini aldığında ne söylemesi gerektiğini düşünüyordu. Hızla kendini toparladı. "Neden?"

Dinçer gerçek hislerini bankada özensiz bir şekilde dile getirmekten kaçındı. "Genelde dakik birisin de ondan."

Mehtap'ın gülen gözlerine gölge düştü. "Öyleyim." dedi, bilgisayara değdirirken parmaklarını. Saçmalıyordu, Dinçer kim, o kimdi? Kendine gel Mehtap!

Dinçer önüne uzatılan kağıtla işine dönerken, aklı farkında olmadan kırdığı kadındaydı.

Faruk müşterisini memnun bir şekilde uğurlamanın rahatlığıyla, soluğu Nilüfer'in yanında aldı.

"Demin soramadım, neredeydiniz?"dedi, merakla kaşlarını havalandırarak.

Nilüfer Faruk'a bakarak konuştu."Yemekte."

Faruk aldığı kısa cevaptan memnun olmadı."İkiniz tek mi?"

Başını Faruk'a doğru yaklaştırdı.

"Kocam bile senin kadar soru sormuyor, ama merak ediyorsan, evet ikimiz tektik."

Faruk bedenini masadan ayırdı.

"Başınıza bir şey geldi sandık."diye hesap soran havasını değiştirdi. Yüzünde masum bir ifade vardı.

Nilüfer'in dudağında sinsi bir gülüş belirdi."Bence sen o zaman geldiğinde
karşı tarafın ne halde olduğunu merak et."

Nilüfer'in siyah kuşak kareteci olduğunu bilen Faruk, onun gibi gülümsedi.

***

Mehtap iş çıkışında Nilüfer'in evine gitti, aslında kendi evine gidip kendiyle baş başa kalmak istemişti, ama Sude'nin onu ısrarla çağırmasına kayıtsız kalamamıştı. Sude'yi iyi gördüğü için mutluydu, ama genel olarak keyifsizdi.

Keyifsiz olan sadece Mehtap değildi,
normalde sürekli konuşacak konu bulan Nilüfer sus pus olmuştu niyeyse. Yola ikisi de kendi arabasıyla çıktığı için Nilüfer içini kemiren durumu bir türlü dile getirememişti.

Nilüfer uyku saati gelen kızını uyutmak için arkadaşını salonda tek bırakarak minik kızının odasına gittiğinde, Mehtap oturduğu yerden kalkarak camın önüne geçti. Aklının çoğu zaman Dinçer'de olmasını kendinde hak görmese de buna engel olamıyor, içten içe bu konuda kendisine kızıyordu. Ama elinden bir şey gelmiyordu, küllendi sandığı kalbi yeniden alev almıştı Dinçer'i gördüğü ilk an. Işığın vurduğu camdan kendi yansımasına bakarken içten içe arkadaşının yaşadığı hayatı kıskandı, ona aşık bir koca ve evin neşesi bir çocuk. Hayalini başkaları yaşıyordu, ama arkadaşını mutlu görmekte çok hoşuna gidiyordu, çünkü Nilüfer mutluluğu fazlasıyla hak ediyordu.

AŞKIN YAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin