AŞKIN YAŞI

10. Bölüm ENDİŞE

Sıklıkla bölüm yayınlamaya çalışıyorum, lütfen küçükte olsa desteğinizi gösterin, yorum yazmak İçinizden gelmiyor, yada çekiniyor olabilirsiniz bunu anlıyorum ama lütfen en azından oylarınızı verin emeğime karşılık.

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu? 🤗

Keyifli okumalar :)

Sağlıcakla kalın...

Nilüfer ortamdaki duygusallığı dağıtmak adına dün katılamadığı kutlamayı sordu.

"Dün gece nasıl geçti?"

Mehtap dün geceyi hatırlamak dahi istemiyordu. Dinçer'in bir kadınla karşısında samimi olduğu görüntüler gözlerinin önünde belirdiğinde, kalbi acıdı. Dün gördüğü kadarıyla Çiğdem kur yapmıştı arsızca, Dinçer Çiğdem'den yakın durmak istemediğini belli etse de, Mehtap için yeterli gelmemişti, Dinçer'in keskin bir şekilde tavrını ortaya koymasını beklemişti o anda, dahası ummuştu.

"İyi." diye cevap verdi Mehtap gözlerini kaçırarak.

"Hiçbir şey olmadı mı?" diye sordu Nilüfer kaşlarını hayratla havalandırırken.

"Ne duymak istiyorsun?" diye sordu Mehtap, konudan keyif almadığını belli edercesine.

"Faruk var işin içinde, illaha bir şey olmuştur, diye düşündüm."

Mehtap Nilüfer'e bu konuda hak veriyordu. Çünkü arkadaşlarıyla son gittikleri mekanda evli bir kadına kur yapmaya çalışan Faruk yüzünden zor anlar yaşamışlardı, hoş Faruk ilk kez o zaman masumdu, kadının parmağında yüzük görmemiş olması onu haklı yapmamasıyla beraber, suçlu da yapmıyordu.

" Gittik birkaç saat takılıp evlere dağıldık."diye konuyu kestirip attı, oturduğu yerden kalkarak.

Nilüfer Mehtap'ın hareketlenmesiyle o da yerden kalktı." Pek eğlenmişe benzemiyorsun."

"Kalabalık yerleri pek sevdiğim söylenemez."

Nilüfer Mehtap'a hak verircesine başını sallayarak onay verdi. Çünkü Mehtap oldum olası kalabalığı sevmezdi.

İki kadın bankadan içeri konuşarak girdiğinde, Dinçer tarafından izleniyorlardı. Mehtap istemsizce dün gece için Dinçer'e içten içe kızıyordu. Tabi bu konuda kendini hakkı görmüyor olsa da, ne yazık ki frenleyemiyordu duygularını. Masasına geçtiğinde, bakışlarını Dinçer'den olabildiğince kaçırmaya çalışıyordu.

Dinçer göz hapsine aldığı kadına "Günaydın." diyerek ona bakmasını sağladığında, Mehtap çantasını masasına bırakıp, kısa bir an göz teması kurduğu Dinçer'e "Günaydın."dedi, sesindeki soğukluğu gizleyemeden.

Mehtap'ta bir gariplik olduğunu sezmişti. Mehtap işine koyulduğunda, ona soğuk davranan Mehtap'la yeniden sil baştan durumunu yaşamak istemeyen Dinçer bu kez geri durmamaya kararlıydı. Dinçer yaşadığı hayal kırıklığıyla önüne dönerken, aklında dün gece neden habersiz ortadan yok olduğu vardı. Mehtap ise içten içe takıldığı tavrının abartı olup olmadığını kendi içinde sorguluyordu.

Nilüfer ikiliyi izlemeyi onlar işlerine döndüklerinde sonlandırdı. Anlamadığı bilmediği bir şeyler dönüyordu ikilinin arasında, nasıl olsa kokusu çıkar diye düşünüp, bilgisayar ekranının açma düğmesine bastı.

Öğlen saatine kadar Dinçer bulduğu birkaç işi bahane ederek, Mehtap'la konuşma fırsatı yakaladı, tabi Mehtap ona sorulan sorulara kısa cevaplar verip, Dinçer'i yok saymaya devam etti. Bunu yaptığı için memnun olmasa da, başka türlü davranmak içinden gelmiyordu, hem konuşmayı kısa tutması bir bakıma Mehtap için duygularını açık etmemek açısından iyiydi.