AŞKIN YAŞI

9. Bölüm YAŞSIZ KADINLAR

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu? 🤗

Keyifli okumalar :)

Sağlıcakla kalın...

Mehtap lavabodan içeri girdiğinde, kendisini musluğun önünde buldu. Çiğdem'in masadaki bakışlarına iyice sinir olmuş ve renk vermemeye çalışırken kendini baya kasmıştı.
Tabi sinirini bozan tek şey bu değildi. Dinçer'in içine düşecek gibi yakın olması da sinir kat sayısını artırmıştı. Kendine itiraf edemiyor, etmekten korkuyor olsa da, Dinçer'den hoşlanıyordu. Derin bir nefes alıp, verdi. Suyu açıp elini ıslattı. Islak elini boynuna ardından da ensesinde gezdirdiğinde, suyun verdiği soğuklukla biraz rahatlamış sayılırdı.

"Her yaşın bir güzelliği var, Mehtap abla."

Mehtap yumduğu gözlerini açtığında, arkasındaki kişiyle aynadan bakıştı. Cümlenin altındaki imanın farkındaydı. Cevap vermeye gerek duymadı.

Çiğdem Mehtap'ı ciddiye almadığını belli eden tavrıyla yanındaki yere geçip, çantasından bordo rujunu çıkardı. Ruju o şeklini verdiği dudaklarına sürüp, birbirine değdirdi.

"Sence de çok yakışmıyor muyuz?" diye sordu Çiğdem saçlarıyla ilgilenirken.

"Faruk'la mı?" diye sorusuna soruyla karşılık verdi Mehtap. Deminki gıcıklığının öcünü alırcasına, sakin ama imalı bir şekilde.

"O yılışıkla hiç işim olmaz." bakışlarını Mehtap'a doğru çevirip "Ben Dinçer'den söz ediyorum. Hem Dinçer'in bana nasıl baktığını farketmediğini söyleme sakın." dediğinde aynada güzelliğini inceliyordu.

Mehtap içinden sabır diledi. "Bence bu senin kurultun." dediğinde peçeteyle elini kuruluyordu.

Çiğdem arsız bir kahkaha atıp, üzerine çeki düzen verdi. " Ben gitsem iyi olacak "eline çantasını alıp, Mehtap'a baktı." Dinçer'imin gözü yolda kalmıştır. "

Mehtap dişlerini sıktı. Çiğdem lavobodan çıktığında, Mehtap sinirden kuduruyordu. Bir insan bu kadar mı arsız olurdu? diye düşündü. İstenmediğini bildiği halde bir erkeğe yanaşmak, ona doğru gelmiyordu.  Birkaç dakikanın ardından
çantasını eline alan Mehtap lavabodan çıktı. Arkadaşlarının yanına gitmek için yürüdüğü koridorun sonuna geldiğinde, önüne çıkan yol ayrımında tercihini mekanın çıkışından yana kullandı.

Boş boş oturmaktan sıkılan Çiğdem, Dinçer'e bakarak konuştu. "Dans edelim mi? "

Çiğdem'in sorusuna "Hayır"diye cevap verdiğinde aklı hala Mehtap'ın dakikalardır gelmemesindeydi. Gözlerini diktiği noktadan ayırmıyor, Mehtap'ın gelmesini sabırla bekliyor ve çok merak ediyordu.

Çiğdem aldığı cevaptan memnunsuz bir yüz ifadesi sergilerken, Faruk eline geçen fırsatı kaçıracak değildi. Ayağa kalkıp, elini Çiğdem'e doğru uzattı."Bu dansı bana lüffeder misin?"

Çiğdem abartılı bir şekilde onu dansa kaldıran kişiye elini başta vermek istemese de, Dinçer'in ilgisini çekmek, onu kıskanmasını sağlamak için elini Faruk'un tutmasına izin verdi. 

Faruk genişcene gülümsedi, istediği olduğunda. İkili dans pistine geçtiklerinde, Dinçer daha fazla dayanamayarak oturduğu yerden kalktı. Adımlarını lavaboların bulunduğu kısma doğru yönlendirene kadar, Çiğdem tarafından izlendiğinden habersizdi.

Çiğdem içten içe Mehtap'a kin besledi. Çünkü kadınlar hissederdim, Çiğdem'de Dinçer'in Mehtap'a nasıl baktığını gördüğünde bir takım duygular sezmişti, ama olanak vermedi veremezdi. Çünkü Mehtap sadece Dinçer'in ablası sıfatından öteye gidemezdi. Aralarında özel bir şey olmasına ihtimal vermese de, bu düşünce içine su serpmiyor, içini kemiren kurtçukları yok etmiyordu ne yazık ki.