Bölüm aralıkları bazı zamanlarda birazcık uzuyor. Onun için kusura bakmayın lütfen, elimden geldiğince erken yazmaya çalışıyorum ama özensiz bir bölümde yayımlamak istemediğim için bazen birçok değişiklik yapmak durumunda kalıyorum. Lafı çok uzatmayacağım, hikayemi Allah'tan bir sıkıntı çıkmazsa finaline kadar yazacağım. Bir yere gittiğim yok.
Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu? 🥰
Keyifli okumalar :)
Sağlıcakla kalın...
Mehtap Dinçer'in yanından içecek bir şeyler almak için ayrıldığında, Dinçer keyifsizliğini gizlemekte acemi olan kadının gidişini izliyordu hüzünlü gözleriyle. Onu hep gülerken görmek istiyordu, ama yüzü gülerken bile kahveleri hüzün kaplıydı.
"Ne hoş bir tesadüf."
Dinçer duyduğu sesle görüş açısını değiştirdiğinde, karşısındaki kıza şaşkınlık içerisinde bakıyordu. Suspus bakmaya devam ederken, Turna Dinçer'in yanına iyice sokuldu. "Merak etme, seni takip etmedim."
Dinçer açıkcası bu ihtimal üzerinde durmuştu. Bunun başka bir izahı olamazdı.
"Yeğenim Sude için buradayım, doğum günü çocuğunun yani."
Dinçer'in gergin yüzü rahatladı. Belli belirsiz bir gülümseme belirdi. "Şaşkınlığımı hoş görün lütfen. Beklediğim bir şey değildi."
Dinçer'in mesafeli konuşması Turna'nın keyfini kaçırmış olsa da gülümsemeye devam etti.
" Sorun değil, bende en az senin kadar şaşkınım."
Mehtap Dinçer'in yanına gitmek için hareketlendiğinde Turna ve Dinçer'in birbirlerine gülümsediğini gördü. Kendini zaten ortamda fazlalık gibi hissederken birde Dinçer'i başka bir kadınla görmesi kalbini hepten acıttı, bakışlarını başka bir yöne doğru çevirdi. Tayfur ve Asuman'a kısa bir an gözleri takılırken, Tayfur üzerindeki bakışların farkında olmadan karşısındaki adamı dikkatlice dinliyordu, onu bir saniye bile yanlız bırakmayan Asuman ise zafer kazanmışcasına Mehtap'a gülümsüyordu.
Sude'nin Turna'yı çekiştirerek yanından götürmesiyle Dinçer Mehtap'ı en son gördüğü yere doğru çevirdi gözlerini, ardından etrafa göz gezdirmeye başladı. Ama ortalarda görünmüyordu. Kendini bir an için onun yerine koydu, nereye gitmiş olabileceğini düşünürken aynı zamanda etrafa da göz atmaktan geri durmuyordu.
Lavaboların olduğu kısma çıktığında, ev sahiplerinin verdikleri davetler için evlerinin üst katında yan yana iki lavabo yaptırdığını gördü. Gece klüplerindeki gibi içeriye birkaç kişilik gireceği tarzdan büyüktüler. Kapısındaki bayan _bay tabelalar ise davetlerin yapıldığı gün asılıyordu.
Bayanların kapısının önünde beklemesinin hoş bir hareket olmayacağını düşünüp, geride durmayı tercih etti. Yaklaşık birkaç dakika sonra içeriden bakımlı ve yaşına göre çekici bir kadın çıktı. Dinçer kadına ona bakması için seslendiğinde, kadın yönünü genç adana doğru çevirdi. Kadın tek kelime etmeden Dinçer'in konuşmasını beklerken, Dinçer kadını daha fazla bekletip germemek adına söze girdi.
"Arkadaşım içeride mi?"
Kadın içerde kimsenin olmadığını söylemek için dudaklarını araladı, ama sonra merakına yenik düştü.
"Arkadaşınızın bir adı yok mu?"
" Ah pardon, adı Mehtap."
Merakını gideren kadın "Üzgünüm ama görmedim, hem içeride kimse yok," dedi eliyle çıktığı kapıyı işaret edip.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN YAŞI
RomansKadın ve adamın arasında "10 YAŞ"vardı. Ama benim hikayemde"BÜYÜK"olan KADINDI... *** Dinçer duvara yasladığı kadına doğru başını az daha yaklaştırdığında Mehtap gözlerini tamamen yumdu. Burnuna gelen yalnızca Dinçer'in keskin parfüm kokusu değildi...