3.Bölüm YAKIŞIKLI KOMŞU

4.4K 189 198
                                    

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu???

Keyifli okumalar :)

Sağlıcakla kalın...

Şükrü beyle yaptığı anlaşma sonrasında Dinçer bindiği taksiyle hiç sevmediği otel odasına mutluluk içerisinde geri döndü. Artık bir evi vardı, Serdar'a yarın için bir teşekkür etmeyi aklına not etti.

Eşyalarını toplaması için hemen bir nakliye şirketiyle konuştu, telefon görüşmesi bittiğinde ise Ankara'da kaldığı binanın kapıcısına gereken bilgiyi verdi.

Garip onu aşşalamadan davranan Dinçer'in Ankara'dan tamamen gidişine üzülmüş olsa da, eşyalarına bekçilik yapmaktan alacağı parayla çocuğuna istediği bisikleti almanın hayali içindeydi.

***

2 Gün sonra

Dinçer pazar günü olması sebebiyle  Ankara'dan gelen eşyalarını bir biri ardından kolilerinden çıkararak yerlerine yerleştiriyordu. Eşyalarının çoğunu oluşturan kitapları salonun bir tarafını boydan boya kaplayan açık raflara yerleştirirken, eline aldığı kitapla gözleri geçmişe daldı.

Saat gece yarısını çoktan geçmiş olmasına rağmen Dinçer'in gözüne bir türlü uyku girmiyordu.

Yatağında oturur pozisyonuna geçip, küçük bedenindeki büyük sıkıntıyla gözlerini önce bugün yurttan ayrılan arkadaşının boş yatağına sabitledi. Gözleri doldu. Gözlerimi birbirine kenetlemiş olduğu ellerine doğru indirip, gözyaşlarını serbest bıraktı.

İçinden haykırarak ağlamak geliyor olsa da, odadaki arkadaşının hepsi huzur içinde uyuduğu için ses çıkarmamaya gayet ederek gözyaşını akıtıyor akan burnunu sesizce ard arda çekip duruyordu.

Dinçer kendi iç dünyasına yolculuk yaptığı o anlarda yetimhanenin gece bekçilerinden biri Dinçer'e yaklaşıyordu. 

"Dinçer."

Dinçer Şehmus amcasının varlığını onun adını seslendiği zaman fark ederek başını önünden kaldırdı.

Şehmus amcasına bakarken yanağından akan gözyaşlarını hızla silmeye çalışıyordu.

Ama Şehmus bey karşısındaki çocuğun kızarmış gözlerinden her şeyin farkındaydı. Hatta ağlama sebebini bile çok iyi bir gözlemci olduğu için biliyordu.

"Sen neden hala uyanıksın?"diye sordu Şehmus bey kısık bir sesle.

"Uykum kaçtı da Şehmus amca."dedi Dinçer boğuk çıkan sesiyle. Ardından da bakışlarını tekrardan önüne çevirdi.

Şehmus bey hüzünlü gözlerle bir kaç saniye olduğu yerde kala kaldı. Ardından Dinçer'in yanına geçip yatağın üzerine oturdu. Bir elini Dinçer'in bacağına atıp" sahip olduklarına şükür et evladım."dedi.

Dinçer buğulu mavi gözlerini Şehmus amcasına doğru çevirdi."Hiç bir şeyim yok ki."

Şehmus bey derin bir nefes aldı. "İki kolun iki elin iki gözün var."

Dinçer Şehmus amcasının dedikleriyle gözleriyle bedenine süzmeye başladı. Ellerine ve bacaklarına bakmayı sonlandırıp " bir ailem yok."deyiverdi titreyen sesiyle.

Şehmus bey suskunlaştı. Dinçer'in üzüntüsünü kendi benliğinde hissetti. O da annesiz ve babasız büyümüştü. Ama ona kol kanat geren bir amca ve yengesi vardı.

AŞKIN YAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin