44.BÖLÜM ACILARA YALIN AYAK YÜRÜMEK

343 20 2
                                    


Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu?

Keyifli okumalar :)

Sağlıcakla kalın...







"Her şey için çok teşekkür ederim, harika bir gündü.." dedi Mehtap arabasını geçici olarak park ettikleri yere vardıklarında.

Dinçer parıltayan mavileriyle bakıyordu genç kadına.

"Benim için de öyleydi."

Mehtap kolunu arabanın kapısına doğru uzattığında, Dinçer'in telefonu çalmaya başladı. Saat neredeyse gece yarısına yakın bir vakitti.

Dinçer telefonu açtı. "Efendim Rasim."

Mehtap Rasim ismini duyduğu anda Dinçer'in yüzüne bakıyordu. Yemekte konu elbetteki annesi vede annesini bulmak için yardım istediği kişiye gelmişti. Yani Rasim'i ismen biliyordu ve bu saate aradığına göre kesin kötü bir şey vardır, diye düşündü. Gözleri endişe içinde genç adama bakarken, Dinçer'in mimiklerinden bir anlam çıkarmaya, anlamaya çalışıyordu. Ama bu pek mümkün değildi.

"Evet."

"......"

"Tamam."


"....."

"Anlıyorum.

Karşı tarafın ne konuştuğunu duymayan Mehtap'ın içi içini yerken, Dinçer gayet sakin bir tavırla sürdürüyordu arkadaşıyla olan konuşmasını.

Rasimle aralarından geçen kısa konuşma sonrasında telefonu kapatan Dinçer, yüzündeki tepkisizliğiyle genç kadının merak ve endişe barındıran kahvelerine baktı.

"Annemi bulmuş mu? O iyi değil mi?"

Dinçer Mehtap'ın korkarak sorduğu sorulara "İyi ve...."deyip sustuğunda arabadaki o anlık sessizlik Mehtap'ın ömründen ömür götürmüştü adeta.

" Anneni bulmuş." dedi, yüzündeki tebessümle.

Mehtap inanamadı kulaklarına. Şok içerisinde" Nerde şuan? Nasıl? İyi değil mi? Onu hemen görmeliyim."diye peşi sıra endişelerini dile getirirken, Dinçer ellerini genç kadının kollarının üzerine bırakıp, sakin bir tonda konuştu.

" Zübeyde Hanım gayet iyi, şuan saat çok geç. En doğrusu yarın gündüz gitmek olacak. Zaten gece yarısı karşıya geçen vapur bulmamız zor."

"Karşı mı?" diye sordu anlamayan çalışan bir edayla.

"Evet canım."

"İyi de karşıya tanıdığımız biri yok ki? dedi ardından hatırlayıp" var aslında ama annem onun yanına neden gitsin ki, hiçbirşey hatırlamıyor ki."dediğinde Dinçer sıkıntıyla baktı ondan cevap bekleyen genç kadına.

Gözlerini kısa bir an kaçırdı.

"Annen her şeyi hatırlıyor sanırım."

***

Mehtap eve girdiği anda bile hala öğrendiklerinin etkisinden çıkamamıştı. Annesi ona yalan söylemiş ve onun için endişelenirken o arkadaşının yanındaymış. Şükran teyzesinin de alacağı olsun. Neden annesinin onda olduğunu haber vermemişti. Hoş Şükran hanımın yanında olması güvende olduğu anlamına geliyordu, bu konuda içi rahattı ama en az annesine kızgın olduğu gibi Şükran hanıma da kızgındı. Nasılda inandırmıştı annesinin bulacağına. Oysa annesi hiç kaybolmamış hatta hafızasını da yitirmemişti.

AŞKIN YAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin