Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. Yeni bölüm aralıklarım son zamanlarda biraz fazla uzuyor farkındayım ama, bir anne olarak ilk önceliğim bebeğim oluyor. Bu hafta başında düşmeyen bir ateş sorunumuz vardı. 1 haftadır ilaçlar vs ancak kendine geldi yavru kuşum. Bu arada dikkat edin kendinize salgın varmış, herkes hasta. Önce kızım, sonra ben, en sonda eşim. Allah'tan ben hafif atlattım. Neyse çok konuştum galiba. 🙈Sözün özü dikkat edin ve hasta olmamaya bakın. Sizi seviyorum.
Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu?
Keyifli okumalar :)
Sağlıcakla kalın...
"Bu ne rezalet!"
Mehtap ve Dinçer duydukları sesle uyanıp gözlerini açtı. Sesin sahibine şok gözlerle bakıyorlardı. Sarılışlarını sonlandıran ilk kişi Dinçer oldu, hızla yataktaki pozisyonunu değiştirip oturduğunda, Mehtap annesini ciddiye almamış gibi bir tavır içindeydi.
Zübeyde Hanım kızıyla başbaşa konuşmak istediğinden, gözlerini Dinçer'e dikip "Kızımla bizi yanlız bırakır mısın?" diye sordu, iğneleyici bir tonda. Gördüklerinden rahatsızlık duyduğu çok açıktı.
Dinçer başıyla onay verip odanın kapısına doğru ilermeye niyetlense de Mehtap buna izin vermedi. Annesinin damarına basarcasına"Dinçer gitmiyor." dedi ve Dinçer'e bakıp "lütfen kal" diyerek ricada bulundu.
Dinçer iki ateş hattı arasında kalmıştı ve ne yapacağını bilmediğinden olduğu yerde öylece durmayı tercih etti.
Zübeyde Hanım kızının ona inat davranmaya devam edeceğini bildiğinden ikiliye hitaben konuştu.
"Sizi salonda bekliyorum. Konuşacağız." dedi baskın bir şekilde.
Zübeyde Hanım son sözlerini söyleyip odadan çıktığında, Mehtap'ın dik duruşu yenilgiye uğrayan asker gibi yerle bir oldu. Dinçer yatağa oturup sevdiği kadının ellerini tuttu. Gözlerini iri kahve gözlere sabitledi.
" Burada olmamı annene inat istiyorsan, yapma bunu. Bu işleri daha da zora sokmaktan başka bir işe yaramaz."
"İnat değil." diyerek karşı çıktı. Sadece inat değildi kalmasını istemesi. Gözlerini birleşik duran ellerine indirip cümlesini tamamladı." Sadece sen yanımda olunca herşey daha güzel olacak gibi hissediyorum."
Dinçer "Her zaman yanındayım." deyip ona bakmasını sağladı sarıldı. Mehtap anında ondan güç almak istercesine kollarını ona sardı. Dinçer'in elleri sahiplenircesşne genç kadının sırtından dolaşmaya başlamıştı. Genç kadın kendini o anda daha da güçlü hissetmeye başladı. Yıkılmayacakmış gibi, her koşulda dik duruşunu korıyabilecek gibi.
Mehtap kendini hazır hissedince birlikte ayaklayıp, odadan el ele çıktılar.
Salonda gözlerini bulunduğu odanın kapısına dikmiş sabırsızlıkla ikiliyi bekleyen Zübeyde Hanım onları karşısında el ele görünce kaşları çatıldı. Sinirini dizginlemekte güçlük çekse de sakinliğini koruması gerekiyordu, en azından bir süreliğine.
"Oturun şöyle." dedi karşısındaki koltuğu eliyle gösterirken. İkili ellerini çözmeden yan yana oturdu.
"Mehtap kızım, bana çok kızgınsın biliyorum ama beni cezalandırmak için seçtiğin yol sana acıdan başka bir şey getirmeyecek..."
Mehtap annesinin sözünü kesti.
"Ne cezasından söz ediyorsun annee?" diyerek anne kelimesinin üzerini kinayeli bir biçimde bastırdı."Yanındaki çocukla olan saçma sapan yaşadıklarından söz ediyorum." dedi. Gözleriyle Dinçer'i kast ettiğini vurgularcasına. Sesindeki azarlar ton
Dinçer'i açıklama yapmaya itse de, Mehtap'ın elinin içindeki eli hafifce sıkarak sessiz kalmasını belirttiğinde o da Mehtap'ın istediğini yapıp konuşma sırasının ona gelmesini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN YAŞI
عاطفيةKadın ve adamın arasında "10 YAŞ"vardı. Ama benim hikayemde"BÜYÜK"olan KADINDI... *** Dinçer duvara yasladığı kadına doğru başını az daha yaklaştırdığında Mehtap gözlerini tamamen yumdu. Burnuna gelen yalnızca Dinçer'in keskin parfüm kokusu değildi...