YENİ HAYAT- FİNAL

2.8K 73 31
                                    


mediadaki- Güneş ve bölüm şarkısı


Bu hikayemizin finali ile nihayet karşınızdayım. Umarım hep severek ve etkilenerek okumanıza neden olan bir hikaye yazmışımdır. İmkansızım benim ilk hikayemdi ve büyük heyecanlarla yazıp size tanıttığım bir kurguydu. Şimdi yine veda ediyorum ve bu kez bir daha bu hikayeme bölüm yazmamak üzere.

Sizleri diğer hikayelerimde de beklediğim sakın unutmayın. Hoş çakalın...


*****


MELİH

Zaman; her şeyin çaresidir. Derlerdi. Ama değildi. Hiçbir zaman kötü anılar gitmiyordu, unutmuyordun. Ama sadece acısı hafifliyordu. Artık sürekli değil de hatırladığın zaman canını yakıyordu. Bilinçsizce etrafıma bakarken düşüncelere hapsolmuştum. İçimde ki garip korku hayatım da ilk defa kardeşliğin ne anlama geldiğini hissetmemi sağlamıştı. Natalia belli etmesem de benim her şeyim olmuştu. Güzel kardeşim onu kurtarmak artık benim için bir abi göreviydi. Ama en önemlisi de Güneş'ti. Aşkım, hayatım, ömrüm, sahip olduğum tek gerçeğim. Nazım abi koluma dokunurken gözlerim hala yerde ki pıhtılaşmış kandaydı.

''Abi, onları ya kaybettiysem?''

Nazım abi sıkıntı ile beni kolları arasına aldı. Yine baba şefkatini kalbine sundu.

''Kaybetmeyeceksin oğlum. Asla izin vermem buna.'' dediğinde hala umutsuzdum. Nazım abinin adamı telefon konuşması sonucu bizim yanımıza koştu.

''Efendim, Bora Beyler hastanedeymiş''

''Neden?'' sözlerim endişe yüklüydü.

''Yağmur hanım vurulmuş. ''

Bu söz kalbime vurulan en ağır acıydı. Sanki yeryüzü ile gökyüzü yer değiştirmişti. Kendimi hastanede bulduğumda beyaz koridor bana daha da karanlık geliyordu. Adımlarım anneme yaklaşırken korku ile ona sarıldım.

''Anne, Yağmur annem nasıl?'' dediğimde annem buruk gülümsemesi ile ''Daha iyi oğlum. Bizi çok korkuttu ama iyi. Uyandıracaklar ama Bora korkuyor.'' Dediğinde nedenini anlamıştım. Sanırım annem bilmiyordu. Annemden uzaklaşıp Bora amcaya yaklaştım.'' Nasılsınız?'' dediğimde bana sarılmasını hiç beklemiyordum. Ayakta bile zor duruyordu.

''Oğlum...'' dediğinde bu sözleri yine ondan duymak içimi sızlatmıştı. Bora amca benim amcamdan çok baba diyeceğim kadar değerli bir adamdı. Ve ben bu sözü uzun zamandan sonra yeniden ona söyleyecektim.

''Babam...''

Ne güzeldi bu kelime. Kalbin paramparça olmuşluklarından çıkıp geliyordu. Kahramanım, sırtımı dayadığım yüce dağ diyordun. En derinden hissettiğim sevgiyi Bora babamın avuçlarına bıraktım. Oradan kalbine...

''Güneş...'' diye fısıldadığında ''Biliyorum baba, her şeyden haberim var. Bu konuyu konuşmalıyız.'' Dedim. Kimseye fark ettirmeden hastanenin koridorunda omuz omuza yürümeye başladık. Ben her şeyi anlattım. Gittiğimiz evin boş olduğunu, maalesef yerde kan olduğunu söyledim. Bora amca bahçede oturduğumuz bankın soğuk kenarlarını avuçlarında sıktı.

''Nasıl bulacağız? Nasıl?'' diye tıslarken çalan telefonunu hızla açtı.

''Efendim Rıza?''

''Ne? Buldunuz mu? Hakan'ı nasıl sızdırdın aralarına? Neyse tamam tamam önce çocukları alalım ondan sonra konuşuruz. Tamam, depoda buluşalım.'' Deyip telefonu kapadı. Ben hala şaşkın bakarken Ali amcalarda gelince hedefimiz depoydu. Ben hemen Nazım abiye mesaj attım. Deponun adresini yazdıktan sonra buluşalım dedim. Biz depoya geldikten hemen sonra Nazım abi bir sürü adamı ile yanımızda yer aldı. Bora babam gülümseyip Nazım abiye sıkıca sarıldı. Gün geçtikçe daha iyi dost olmuşlardı. Nazım abi, Bora babama her şeyi anlattı. Başlarda Bora babam kızsa da sonunda kabullenmişti.

İMKANSIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin