BİRAZ GEÇ GELDİ BİLİYORUM. LÜTFEN KIZMAYIN ARKADAŞALAR. SON BÖLÜMLER OLDUĞU İÇİN İÇİME SİNMEDEN YAYINLAMIYORUM. BU BÖLÜMDEN SONRA FİNALDEN ÖNCE SON BİR BÖLÜM KALIYOR. BU ARADA İKİNCİ KİTABINI ÇIKARMA MI İSTİYORSANIZ LÜTFEN BANA BİLDİRİN. BU ARADA YENİ ROMANTİK- AKSİYON BİR HİKAYEYİ DE KURGULAMAYA BAŞLADIM. AMA ONU NE ZAMAN YAYINLAMAYA BAŞLARIM BİLMİYORUM. ÇÜNKÜ ÖNCE TESADÜF ADLI HİKAYEMİN BAYA BİR İLERLEMESİNİ VE OKUNMASINI İSTİYORUM. DEDİĞİM GİBİ SİZ OKUYUCULARIMI ORADA DA BEKLİYORUM. ÇOK AZ ONDA DA AKSİYON TARZI ŞEYLER OLACAK AMA GENELLİK ROMANTİK- GENÇ KURGU UMARIM ONU DA BEĞENEREK OKURSUNUZ. YİNE BEN ÇOK KONUŞMADAN SİZİ HİKAYE İLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM. İYİ OKUMALAR :D
ALİ’DEN
Hayatımın en büyük mucizesiydi Sinem. Bana vaat edilen en güzel hediyeydi. Şimdi mutluydum, huzurluydum. Âşık olduğum kızda beni seviyordu. Ve bundan daha güzel hiçbir şey olamazdı bu hayatta. Kafamda ki bunca düşünce ile çocuklarla ortak odamızda yatağımda uzanmıştım. Ve sadece tavana bakıyordum. Ama gözümün önüne sadece Sinem geliyordu. Onunla tanışmamız neredeyse üç ay oluyordu ama kafamı karıştıran çok küçük ayrıntılar vardı. Ben Sinem hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Neden üvey babası peşindeydi? Daha önce nasıl bir hayatı vardı bilmiyordum. Bu konuları onunla konuşmak istiyorum ama kırılsın üzülsün de istemiyorum. Ne yapacağım hakkında da hiçbir fikrim yok. Ama konuşmamız lazımdı. Geçmişini bilsem de ondan vazgeçmeyecektim ama yine de bilmem lazım. Ve ben bu konuyu onunla sabah konuşacaktım. Ben kendi içimde bunlarla savaşırken bizim mal kafama yastık fırlattı. Sinirle kafamı kaldırıp baktım.
‘’ne yapıyorsun lan’’ diye bağırdım. Korku ile bana baktı.
‘’abi ya sen Nazlının başka talipleri var demiştin ya. Onlar kim? Bana göster de şu ağızlarını burunlarını bir kırayım. Dünden belli bu konuyla savaşıyorum.’’deyince gözlerimi devirdim. Harbi salaktı lan bu. Kızın dışarı çıktığı mı var? Kim talip olsun? Ama yine de dalga geçmek kolaydı. Aklıma ilk gelen fikirle ‘’yan komşu.’’dedim. Geçen Sinem bahçedeyken bakmıştı. Döve sim vardı iti. Bari onu dersem bir şey olmazdı.
‘’ha yaşa abi. Demek o hıyar ha. Ben bilirim ona yapacağımı. Benim kızıma talipmiş. Ulan kazma ben senin boynunu kırmaz mıyım’’deyince şaşkınca Emire baktım. Vallahi bu mal yapardı.
‘’oğlum delirme lan. Akıllı otur. Azıcık başımız rahatlamış. Rahat nefes alıyoruz. Yine alma bela.’’ Dedim. Şevkette zaten ortadan kaybolmuştu. Adamım her yerde onları arıyordu ama hiçbir iz yoktu. Çıldırmamak elde değildi. Ben yine dalmışken bizim malın bağırması ile yerimde sıçradım. Sinirle yastığı alıp kafasına fırlattım.
‘’oğlum bir rahat dursana’’ dedim. Bora ile Savaş kahkaha atıyordu.
‘’vallahi Ali Emir'in hiç uyacağı yok.’’ Dedi Bora. Bende sinirle tekrar Emire baktım.
‘’abi bu arada bugün sende bir farklılık var’’deyince Emir kızaran suratımı başka yöne çevirip ‘’neyim var? Bir şeyim yok?’’ gibi saçma cümleler söyledim.
‘’valla ben bilmem ama çok önemli şeyler var gibi.’’ Deyince sinirle ona döndüm’’yo… Yo… Yok dedim ya mal’’diye kekeleyince kendime bir küfür savurdum. Anlamıştı mal. Kıkırdayarak yanıma gelip oturdu. Bora ile Savaşta gelince şimdi… Ettim dedim. Meraklı gözlerle bana baktılar.
‘’ne oldu abi ya’’deyince Savaş kafamı başka yöne dönüp ‘’lan oğlum yok dedim ya.’’dedim ama artık boşaydı. Bakışlarından bana inanmadıkları belliydi.
‘’of tamam ya tamam… Sinemle konuştum. ‘’deyince Emir lafa atladı.
‘’eeee…’’ deyince kafasına bir tane vurdum. ‘’ahhh…’’deyip kafasını okşarken sözüme devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM
AcciónYağmur ailesini yedi yaşındayken kaybetmiş bir kızdı. Mavi gözleri acıya tutsak, aşka yabancıydı. Onun hayatı yılların verdiği acılarla beraber bir olmuş koca bir karanlığa hapsolmuştu. Çocukluğunun ona getirdiği nefret ve kayıplarla bir bütün olmu...