MEDİADA Kİ ALİ :))) BÖLÜM ŞARKIMIZ GÖKHAN TÜRKMEN-KALBİM
BORA’DAN
Her zaman kalbimiz birbirine bağlıydı. Hissediyorduk hep birimize bir şey olsa. Şimdi bende hissediyorum. Yağmurum benim kalbimin haziranının şu an zor durumda olduğunu hissediyorum. Bir el boğazımı sıkıyor sanki nefes alamıyorum. Başımı ellerim arasına aldım. İçimde ki bu korku neydi? Kalbim öyle sıkışıyor ki her an ölecek gibiyim. Denize düşen her kar tanesine baktım. Yine hava buz gibiydi ve benim içim öyle üşüyordu ki ama soğuktan değildi. Yağmurumun yokluğuydu beni üşüten. Ona olan özlemimdi. Bir aydır onu görememek bana cehennem gibi geldi. Ben onunla tamdım. O olmazsa ben bir hiçtim. Bunca zaman akıl sağlığımı korumak için yapmadığım kalmadı her an delirecek gibiydim. Ki artık akıl sağlığım da son demlerini yaşıyordu. Yağmurumun her hayali beni ağlatıyordu. O kadar derinden hissediyorum ki onu bu dünyayı, çevremde ki her şey boş. Sadece Yağmur var benim için. Onunla oksijen alıyorum ben. Onunla yaşıyorum. İçimin her demi onunla dolu. Babamın seslenmesiyle düşüncelerimi yarım bırakıp ona döndüm.
‘’oğlum kıyıya yanaşıyoruz hazırlanın’’ dedi.
‘’tamam, baba’’deyip silahımı hazırladım. Haziranımı gidip o itin elinden kurtarma zamanımdı şimdi. Tekne kıyıya yanaşınca önde adamlarımız indi. Sonrada biz. Emir sürekli Nazlıya bir şey söylüyordu.
‘’canım dikkat et tamam mı?’’
‘’tamam canım. Merak etme sen beni’’dedi Nazlı. Güldüm onlara. Babam yanımıza geldi.
‘’çocuklar toplanın yanıma bir’’ dedi. Yanına gidip daire oluşturduk.
‘’şimdi öncelikle bu adam tek değil bunu bilin. En azılı düşmanımız bu herifin amcası. Ve biz şimdi gidince mutlaka o da damlar bu yüzden adamları iki grup halinde eve yönlendirdim. Biz ilk grupla önden gireceğiz. Eğer her an bir şey olursa ikinci grup gelip bizi koruyacak. Ve önceliğimiz Yağmuru sağ kurtarmak. Her hangi bir intikam derdine düşüp o ite hesap soralım demeyin. Ben bunların ciğerini bilirim. İntikam deyince gözleri döner. Dikkat edin çocuklar.’’ Dedi babam.
‘’tamam, baba’’ dedik. Çocuklarda babama baba diyorlardı. Nedenini eve dönünce anlayacağınızdan eminim. Babamın arkasına düşüp adamlarla evin olduğu yöne yürümeye başladık. Kar biraz zorlasa da bizi aldırmadan yola devam ettik.
‘geliyorum kalbim’ diye içimden geçirdim. Emir hızla yanıma geldi.
‘’abi, şimdi biz içeri girince bu iti görünce dövmeyecek miyiz?’’ dedi sinirle.
‘’oğlum yakalarsak ağzına bile… Neyse işte elimize geçerse döveceğiz kardeşim’’
‘’peki, baba niye öyle dedi?’’
‘’oğlum babam eğer olurda bir tehlike olursa önceliğimiz Yağmuru alıp buradan sıvışmak dedi. Evet, önlem aldık ama bu hava da onlarla uzun bir çatışmaya girmek zor. Ki burası onların yeri. Nerde ne var bilmiyoruz. Tuzakta olabilir. O yüzden öyle dedi babam ama benim uymaya niyetim pek yok orası ayrı’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM
ActionYağmur ailesini yedi yaşındayken kaybetmiş bir kızdı. Mavi gözleri acıya tutsak, aşka yabancıydı. Onun hayatı yılların verdiği acılarla beraber bir olmuş koca bir karanlığa hapsolmuştu. Çocukluğunun ona getirdiği nefret ve kayıplarla bir bütün olmu...