Yazar'dan;
Esma kapıda dikilen adamı gördüğünde , Yavuz'un heybetli bedeninin ardından çıktı ve ona gülümseyerek baktı.
"Enes!"
Diyerek kollarını kuzeni ve süt kardeşinin boğazına sardı. Onu aylar sonra görmek ne de iyi gelmişti hasretlik çeken ruhuna.
Enes,
"Yavaş deli kız boğacaksın beni. Gerçi sen boğmazsan enişte boğacak ama..."
Dedi gülerek. Esma geri çekildiğinde Yavuz sahte bir şekilde gülümsedi.
"Estağfurullah ne boğması. Kapıda kaldın buyur geç içeri."
Dedi. Kapıyı biraz daha aralayarak Enes'in valizini içeri aldı ve geçmesi için geri çekildi. Esma , kuzenine terlik çıkartmak için vestiyere gittiğinde Yavuz Enes'e elini uzatarak erkekçe sarıldı.
"Hoş geldin."
"Hoş bulduk Yavuz efendi de kafana taş mı düştü senin. Sen beni pek sevmezdin."
Yavuz gözlerini devirerek Esma'ya baktı.
"Görüyorsun ne yapsak yaranamıyoruz ."
Dedi. Esma terliği Enes'in önüne koyarak gülümsedi.
"Kocamla dalga geçme koca oğlan."
Diyerek Yavuz'un koluna girdi. Enes sahte bir şekilde tiksinerek karşısında ki tabloya baktı.
"Ben böyle satış görmedim. O yokken ben vardım be insafsız."
Dedi ardından gülerek,
"Sizde hiç misafir perver değilsiniz. Yoldan gelen birini burada dikiyorsunuz içeri davet etmiyorsunuz."
Diye ekledi. Yavuz,
"Misafir olarak görmüyoruz demek ki kardeşim. Ev senin buyur mutfağa geçelim."
Dedi. Enes dudaklarını vay be diyerek büktü. Ardından Yavuz'un yönlendirmesi ile mutfağa adım attığında gördüğü masa ile şaşırarak Esma'ya döndü.
"Ben hayatımda kendim kadar ballı bi adam görmedim.Kayınvalidem seviyormuş resmen."
Dedi ve gülerek masanın boş kısmına oturdu. Yavuz, Enes için yeni bir tabak çıkardı ve çay doldurarak önüne koydu. Esma da Enes'in tabağını doldurdu.
"EyvAllah sevgili duman ailesi."
Esma elinde ki çay bardağından bir yudum alarak arkasına yaslandı.
"Sen buralara gelir miydin?"
Diye sordu neşeyle. Enes yediği zeytinin çekirdeğini çıkartarak kardeşine baktı.
"Sivas'a gidiyordum. Dedim bir de Esmacığıma uğrayayım. Memnun değilsen hemen giderim."
Diyerek karşılık verdi aynı şekilde gülerek.
"O ne demek. İyi ki geldin."
Diyerek cevap verdi Yavuz. Aylar sonra Esma'yı bu kadar mutlu görmek için Enes'in kötü şakalarını bile çekmeye razıydı. Enes,
"Valla korkmaya başladım. Bu adama ne yaptın?"
Diyerek güldüler ve ardından hep beraber kahvaltı etmeye başladılar. Havadan sudan konuştukları bir sürenin ardından kapının zil sesi yankılandı tekrardan. Enes,
"Misafiriniz mi gelecekti?"
Diye sorduğunda Esma başını iki yana salladı. Yavuz kapıyı açmak için ayaklanıp gittiğinde Enes tüm ciddiyeti ile Esma'nın elini tuttu. Gözlerinin içine bakarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZLET
Espiritual~TAMAMLANDI~ Uzlet dedi adam kadına .Çünkü kadın görünürde kalabalığın bir parçasından ibaretti . Ama ruhu ve içinde ki kara bulutları büyütüp doğuran duygular ile insanlardan uzak ve yalnızdı. Ta ki adam kadının gözlerinde ki hüznü ve içinde yana...