Yazar'dan ;
Sabrederim.Kendi ellerimle ördüğüm duvarlara rağmen.Sabrederim. İçimde ki kor alevlerin yaktığı canıma inat. Ve ben hep sabrederim , gözümde akacak bir damla yaş kalmayana dek.
Yoğun düşüncelerin ruhumda bıraktığı sarhoşluğa rağmen ben hep sabrederim. Ben Benden geçene dek sabrederim.Yüreğime saplanıp kalan hançerlere rağmen , sabrımın sonunda ki selamete ulaşana dek sabrederim ben.Hem Yüce Rabbimiz Al-i imran'ın 17 . ayetinde ;
" (Bu nimetler) "Ey rabbimiz! Biz gerçekten iman ettik, günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru" diyenler, sabredenler, doğruluktan şaşmayanlar, huzurda boyun bükenler, hayır yolunda harcama yapanlar ve seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyenler (içindir)."
Diye buyuryordu.Yani düştüğümüz keder ezasından Rabbim er geç kaldıracaktı biz saliha kullarını.
Esma düşüncelerinin ardından bir tebessüm kondurdu dudaklarına. Yüreğinin gökyüzünün hasretetiyle sızladığını hisseti. Elinde ki işi bırakarak mutfak camını açtı.
Gökyüzü şuan tamda en sevdiği anı giyinmişti üzerine. Güneş batıyor ve gökyüzü yumuşak bir turuncuyla , bir kısmı mor ve maviyle hemhal olmuş bir şekilde göz kırpıyordu ona.
Esma dolu dolu izledi gökyüzünü ve dakikalar sonra gözlerini kapatarak kocaman bir soluk kopardı serin havadan. O havanın ciğerlerine nüfuz edişini hissetmeye çalıştı. Aynı zamanda da çiçek kokularıyla içine huzur doluyordu.
Bir kaç dakikalık terapinin ardından Esma kendini son bir aydır hiç hissetmediği kadar iyi ve mutlu hissediyordu.Yüzünde ki minik tebessümün gülümsemeye dönüşmesine izin vererek bir şarkı'nın nakaratını doladı diline. O anlarda gelen misafirlerinin çıkardığı sesleri de , bir iki dakikadır onu izleyen babasının varlığını da hissedememişti.
Kadir Bey kızını izlerken en son ne zaman bu kadar neşeli olduğunu düşündü. Sanırım bir kaç sene oldu diye geçirdi aklından. Sonra hem hüznün , hem de neşenin kızının güzeller güzeli yüzüne ne kadar yakıştığını farketti. O en güzel mutlulukları sonuna kadar hak ediyordu.
"Allah'ım sen gözümün nuru'nun yolunu , senin yolunda şehadeti göze alacak kulunun yolu ile denk düşür."
Diye fısıldadı ona şah damarından bile daha yakın olan Rabbine. Yüreğine çöreklenen hüznü bir kenara itip mutfak kapısını tıkırdattı.
"Dünyamızdan Esma hanıma."
Diye seslendi müzipçe. Esma mırıldandığı şarkıyı bir anda keserek korkuyla yerinde sıçradı.
Elinde ki tahta kaşık yere düşerken hafif bir serzenişle babasına baktı."Az kaldı korkudan öleceğim."
Diyerek yerde ki kaşığı alarak evye'nin içine attı. Ellerini beline atıp tehditvari bakışlarını babasına çevirdi.
"Siz imam efendi. Beni korkutmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz?"
Kadir bey düşünür gibi yaparak genişçe gülümsedi.
"Sanırım hiç bir zaman."
Dedi.Esma babasının yanına koşar adım giderek boynuna sarıldı.
"Şu dünya da ki en sevgili Hz. Muhammed (s.a.s) 'den sonra en sevdiğimsin biliyorsun değil mi Babacım?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZLET
Spiritual~TAMAMLANDI~ Uzlet dedi adam kadına .Çünkü kadın görünürde kalabalığın bir parçasından ibaretti . Ama ruhu ve içinde ki kara bulutları büyütüp doğuran duygular ile insanlardan uzak ve yalnızdı. Ta ki adam kadının gözlerinde ki hüznü ve içinde yana...