Arda'nın look şöyle bırakayım; keyifli okumalar<3
**
Perşembe 15.15
Kollarımı göğsümde birleştirmiş fotokopi makinesiyle uğraşan Rasim'i dinliyordum dikildiğim yerde. Koca yorgun haftanın ardından hâlâ çalışmaya devam etmek zordu ama en yakın arkadaşımla böyle ufak molalar eğlenceli oluyordu, bunu inkar edemezdim.
"Ne yapacağız?" diye sordum arkamdan geçen kıza yer vermek için öne çıkarak. "Haftaya başlarız çalışmaya artık. Götümüze girecek yine sınavlar."
Makineye yaslanıp bana çevirdi bakışlarını. Vizelerde en az o zorlanıyordu halbuki; aldığı notlar tam nokta atışıydı, çalıştığı yerler muhakkak çıkıyordu sınavda. İkimizin de ikinci üniversitesi olmasına rağmen o benden daha dikkatliydi. Bazen bana kendimi tembel hissettiriyordu.
"Bir şey olmaz merak etme geçen dönemi gayet iyi kapattık hallederiz," Ellerini kotunun ceplerine soktu. Burada bu kadar ciddiyetsiz takılan sadece ikimizdik. Benim üzerimde kolsuz beyaz bir tişört, altımda kot şort vardı ve dizlerime anca ulaşıyordu; onun üzerinde anime baskılı tişört altında da açık renk bol kot pantolon vardı ve kemer kısmından zincir uzuyordu. Derin bir iç geçirip burnumdaki halkayı çevirdim.
"Acımıyor mu öyle yapınca?" diye sordu yüzü buruşurken. Kaşlarımı havaya kaldırdım. Acımıyordu ama kaşınıyordu. Aydan yanımıza gelirken elindeki bisküvi paketini açıyordu. Ona gülümsedim.
"Selam," dedi ortamıza dikilirken. Tepesinde topladığı rastgele topuzu yüzünü çok güzel gösteriyordu. Uzattığı bisküviden bir tane ben aldım, bir tane Rasim aldı. Makyajlı gözleri Rasim'e değip geri bana dönse de sürekli ona bakarken yakalıyordum onu. Rasim ise bunun farkında değildi.
"Bugün bizim departman geç çıkacakmış," dedi bisküvisinin yarısını ağzına atıp makineden çıkan kağıtları alıp düzeltirken. Aydan ilgiyle süzdü onu, gülmek istesem de bastırdım. Birkaç kere bu şekilde ona baktığını yakalamıştım ama üzerinde durmamıştım pek. Şimdi ise boştum, gördüklerimi uzun uzun yorumlayabilecek kadar da keyifliydim.
"Ah aklıma gelmişken," Aydan bana döndü. "Yakut Bey'in babası burada. Az önce geldi. Eğer odasına gireceksen diye diyorum."
"Artık girmeyeceğim," yüzümü buruşturup makinenin yanındaki ufak masaya yaslandım. "Nasıl biri?"
"İyi biri. Yani gerçekten iyi biri. Nazik biri aynı zamanda, her gelişinde bana bir tane gül getiriyor," güldü ve bisküvisinden minik bir lokma ısırdı. Gözleri kaçamak kaçamak Rasim'in yüzüne değiyordu. "Ama tabi söz konusu iş olunca epey soğuk biri oluyor. Babasının kopyası diyebilirim Yakut Bey için bu konuda."
"Tanışacak mısın?" Rasim bana döndü kağıtları kenara bırakıp. Aydan ona bisküvi uzattığında reddedip teşekkür etti yalnızca; ben bir parça daha alıp ağzıma atarken kafamı ağır ağır iki yana salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Venüs [bxb]
RomanceOradaydım, gör diye. Yanındaydım, duy diye. Elimi uzattım hisset diye. Ve bekliyorum seni hâlâ, Yolların bana çıksın diye.