Ölü Venüs [bxb]

⒔ 07.09›08.03

1K OLMAMIZIN ŞERRREFİNE ATIYORUM BÖLÜMÜ VE REKKORRR YORUM İSTİYORUM. KÜÇÜK VENÜSCÜKLERİM YA SİZİ ÇOK SEVİYORUM CANLARIM BENİM<333

-

Bİ Şİ DİCEM GEÇİŞ BÖLÜMÜ GİBİ OLDU BAŞTAN BELİRTELİM BİR DE LÜTFEN OY YORUM İLGİ FIŞKIRTMA VE KIŞKIRTMA ( Ayrıca arda'nın mallığına sövdünüz geçen ama şöyle diyeyim arda yakutun bir erkekten hoşlanacağına şuan ihtimal vermiyor o yüzden kurcalamıyor çok. hadi keyifli okumalar----

*

Yakut: Günaydın Arda. Şimdi uyandım, koşuya gideceğim. 07.12

Yakut: Döndüm hava buz gibi. İşe gidiyorum. 08.17

Yakut: Şirketteyim, ne zaman uyanacaksın? 09.10

Gözlerimi açar açmaz bu mesajları okumak beni hem güldürmüş, hem de tuhaf gelmişti biraz. Saat on bir olmuş geçiyordu bile ve ben daha yeni uyanıyordum; gecem epey uzundu. Yorgun bedenim tatlı tatlı sızlarken kolumu gözlerimin üzerine kapatıp bir süre evin içindeki sessizliği dinledim. Koca bir ay evde tek kalacaktım. Bazen evde tek kalmak iyiydi ancak bazen kendimi yalnız hissettiriyordu. Esnedikten sonra telefonun kilidini açtım ve mesaj ekranını getirdim önüme.

Yakut'a: Günaydın 11.27

Çok sık mesajlaşıyor falan değildik ancak neden bir anda her şeyini belirttiği mesajlar atmıştı anlam verememiştim tabii ki. Telefonumu bırakıp kalktım yatağımdan. Kafamın içi hâlâ uyuşuktu; zor uyumamıştım ancak saçma rüyaların ağırlığıyla sallanıyordu zihnim an itibari ile. Hiçbirini hatırlamıyordum bile oysa ki. Boş hissediyordum yine. İçimdeki bütün hisler kış uykusuna yatmaya hazırlanır gibi ağır ağır hareket ediyorlardı ancak ben, onları bir süre daha ayık tutmak istiyordum. 

Hissizliğin kötü bir şey olduğunu en kötü yollardan deneyimlemiş olduğumdan mıydı bilmiyordum ancak en kötü duyguyu, hissizliğe tercih ederdim. Yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra önce mutfağa geçtim. Tek başıma olunca kahvaltı da yapasım gelmiyordu canım bir şey de yemek istemiyordu. Açtığım dolabın içine öyle boş boş baktıktan sonra bir tane elma yıkadım kendime. Yakut'u özlüyordum. Gözlerimi açtığımda da, kapattığımda da. Bir elmaya bakarken bile onu düşünmek boku yediğimin resmiydi ancak elimden de gönlümden de bir şey gelmiyordu.  Ona kapılmamak için fazla bile direnmiştim fikrimce.

Yatağa geri dönüp yastığı biraz kaldırdım ve attım kendimi yumuşaklığına. Bir yandan elmamı kemiriyor, diğer yandan mesajlarıma bakıyordum.

Yakut: Geç mi yattın? 11.29

Yakut'a: Evet 11.36

Gruptan gelenlere baktım. Herkes uyandığını kahvaltı ettiğini yazmıştı. Bok gibi beslenme şekli olan sadece ben değildim ancak kahvaltı kültürüne sahip olmayan tek kişi de bendim içlerinde. Alara bugün gelmeyeceğini, biletini alıp gideceğini yazdıktan sonra bir süre kimse bir şey yazmadı. Kendisini zaten bizden soyutluyordu günlerdir; onun için uğraşacak değildim, Mustafa uğraşsındı.

Yakut: Ne yaptın geç saatlere kadar peki? 11.38

Bir anda gelen bu ilgi alakanın, bu soruların altından ne gelecekti acaba? Onun bu şekilde ilgilenmesini tabii ki garipseyecektim; bana karşı hep daha farklı davranmış olsa bile bu kadarına bir anlam veremiyordum.

Yakut'a: Egzersiz;) 11.38

Rasim'in araması ekranıma düşünce bekletmeden cevaplayıp hoparlöre aldım. "Başım çatlıyor ya," diye açtı telefonu. "Gece o saate kadar oynamayacaktık kanka işte dedim sana amına koyayım."