Bölüm 31

9.6K 292 108
                                    

Serdar yine bana sesleniyordu.

"Hadi uyan artık. Geldik Hasret."

Bende uykulu bir şekilde: "Birazcık daha uyusam." dedim.

Serdar'da gülümseyerek: "Arabada sabahlamak istiyorsun herhalde." dedi.

"İnsan uykulu olunca zaman, mekan farketmiyor birtanem."

"Tabi orasıda öyle. Hadi inelim, geldik bak. Sürpriz burada."

Hemen doğruldum ve etrafa bakındım. Gece olduğu için her yer karanlıktı. Tam olarak bir şey göremiyordum. Birlikte arabadan indik ve yüksekce park gibi bir yerde yürümeye başladık.

"Serdar burası neresi?"

"Burası aşıklar tepesi birtanem."

"Aşıklar tepesimi?"

"Aslında burası önceden çocuk parkıymış. Ama zamanla sevgilileriyle buluşmak üzere çiftler buraya gelmeye başlamışlar. Park yüksekte olduğu için hemen hemen tüm şehri ayaklarının altına alıyor. Süper bir manzarası var. O yüzden çiftler burada buluşmayı tercih ediyorlarmış."

"Aaa çok güzel burası. Dediğin gibi şehir resmen ayaklarının altında. İyi ki beni buraya getirdin. Ankara'ya dönmeden önce burayı da görmek çok iyi geldi bana. Peki bir şey soracağım neden gecenin bu saatinde burada çiftler var?"

"Çünkü güneşin doğuşunu izlemek için gelmişler. Tıpkı bizim gibi."

"Sen ciddi misin? Güneşin doğuşunu izlemeye mi geldik."

"Evet Hasret'im. Bugün güneş bizim için doğacak ve bizde güneşimiz doğduğu sırada onu seyredalacağız."

"Sen.. Sen.." dedim ve cümlenin devamını getiremedim, yutkundum. Biranda gözlerim doldu.

"Böyle bir şeyi düşünmen ve bana bunu, bu kadar anlamlı cümlelerle aksetmen beni çok duygulandırdı Serdar. Sen varya sen çok mükemmel ve çok düşünceli birisin. İyi ki hayatımdasın." dedim ve sımsıkı sarıldım.

"Sende iyi ki varsın birtanem. Bagajda battaniye vardı onuda alıp öyle geçelim."

"Battaniye niiçin?"

"Güneşin doğmasına biraz daha zaman var. Tepe baya yüksekte olduğu için çok esiyor o yüzden ona sarılırız. Olmaz mı?"

"Olur. Ayy çok heyecanlandım ben. Ne kadar ince fikirli birisin sen ya. Öğretmenlik hayatında hiç bu yönlerini belli etmiyorsun fakat duygusal bir yapın var, bu bariz göze çarpıyor."

"Çok iyi analiz etmişsin beni."

"Kesinlikle."

"İşte buraya oturalım. Çimenliğin üzeri olduğu içinde bir sıkıntı olmaz."

"Tamam. Uzanalım mı buraya?"

"Hasret burada uyumayı planlıyorsun herhalde." dedi ve gülmeye başladı.

"Immmm neden olmasın?"

"Hasret uyursan bir daha uyandıramam seni. O yüzden izleyemezsin de manzarayı."

"Aşkım saçmalama lütfen. Neden uyuyum. Bu yıldızların altında uyunur mu?"

"Senin işin belli olmaz. Sen uyur uyursun. Beklerim yani senden."

"Allah Allah .. Yerden yere vurdun beni ya. Uyumakta mı suç arkadaş?"

"Arkadaş?"

"Offf Serdar. Lafın gelişine öyle." dedim.

ÖĞRETMENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin