Aşık olacağı kişiyi seçemiyor insan...
Göz görüyor, kulak duyuyor,kalp de sevince insan kendisini ister istemez bir sevda denizinde yüzerken buluyor. Kulaç atarak aşacağımızı sandığımız deniz, hiç ummadığımız zamanda hırçın, çetrefilli yüzünü gösterince, kendimizi o denizde çırpınırken buluyoruz...
"Hasret"de nerden bilecekti ki lisede beden eğitimi öğretmenine körü körüne bağlanıp, imkansız aşka yelken açacağını...
Hedefleri yolundan şaşmış, hayalleri kendini aşmış, sevdası dayanılmayacak, katlanılmayacak hal almıştı artık. İçinde sakladığı bu aşk onu yiyip bitiriyordu..
Okulun koridorları kör kütük aşık olduğu Öğretmenine giden tek yoldu. Onu her gördüğünde kalbi sanki bir daha atmayacakmış endişesine kapılıp hızlı hızlı çarpıyor, eli ayağına dolaşıyor, yeşil gözlerin manalı bakışlarında kendini kaybediyordu..
"Serdar Öğretmen" Hasret'in yüreğini, her bakışında yakıp, yıkıp geçiyor, gizli aşk itiraf edileceği gün için yaşıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMENİM
Teen Fiction"İmkansız bir aşkta, imkan yaratmak için bu kadar acı çektiniz mi siz de ?"
