Eve gelmemle annemin soru dolu bakışlarıyla karşı karşıya kaldım. Endişeli bir tavırla "Niye geç kaldın kızım hem daha yeni kimin arabasından indiniz siz öyle?" dedi. O kadar yorgundum ki olanı biteni anlatacak takatim kalmamıştı, ayakta da zor duruyordum. Hastahaneden geldiğimide söylemeyecektim, boşa telaşlanmasına gerek yoktu. Annemin sorularını geçiştirmek içinde "Okulda etüt vardı ona kaldık, çıkış saatinde de Serdar hocanın bu taraflarda işi varmış geçerken sizi bırakayım dedi, onun arabasıyla geldik."dedim. Ve yine gözüm karardı tam düşecektim ki İclal tuttu. Annem bir koluma İclal'de diğer bir koluma girdi ve beni koltuğa oturttular, o sırada annem bir çığlık koparttı. "Hasret eline ne oldu, bu bantta ne, ne saklıyorsunuz benden?" hiç de iyi bir yalancı değildim. Elimin üstünden serumu çıkardıktan sonra taktıkları bandı çıkarmayı unutmuştum. Kendimi kendi ellerimle ele verdim. Mecbur olanı biteni anlattım ama fazla detaya inmedim. Ağladığımı bu yüzden sinir krizi geçirdiğimi felan söylemedim. Artık yukarı odama çıkıp dinlenmeliydim. Annemden müsade isteyip, İclal'le odama çıktık. İclal "Hasret sen banyoya gir bir duş al, uyu dinlen birtanem, bende eve geçeyim yarın konuşuruz yine bu konuları olur mu?" ne kadar düşünceli bir arkadaşım varmış benim. 2 yıldır bu yönünü ilk defa gördüm. Pek bir mutlu oldum açıkcası. "Tamam canım, her şey için teşekkür ederim iyiki varsın dostum" dedim ve sarıldım . İclal "Sakın yine ağlamaya başlama, bu günlerde pek bi sulu göz oldun çıktın başıma. Uyu dinlen, yarın okula geldiğinde her zaman ki neşeli, heyecanlı, susmak bilmeyen Hasreti istiyorum"dedi ve göz kırpıp odadan çıktı. Hele şükür yalnız kalabilmiştim. Hemen banyoya girip duş aldım, pijamalarımı giydim. Ve en sonunda özlediğim yatağıma oturdum ıslak saçlarımı taramaya başlamıştım ki, telefonum çaldı. 0506... İle başlayan bir numara , kimdi acaba bu ? Açsam mı açmasam mı diye tereddüt ettim, kim olduğunu merak da ediyordum ama açmadım, çaldı çaldı kapandı. Sonra telefona baktım bu 4. aramasıydı. Bu ısrarlı arayışın nedeni neydi ? Numarayı da tanımadığım için elim tekrardan aramaya da gitmiyordu. Telefonu kapattım yanıma koydum. Sonra bir mesaj geldi, İclaldendir diye açtım baktım o numara bu seferde mesaj atmıştı. "Hasret ben Serdar öğretmenin, mesajımı gördüğünde bana döner misin?" Serdar mı, nasıl yani. Beni arayan Serdarmıydı, halâ inanamıyordum. İyi de bu onun numarası değildi ki o bizim okula il geldiğinde en yakın arkadaşı olan Selim hocadan almıştım kaydetmiştim telefonuma. Heralde numarasını değiştirmişti. Eee peki benim numara mı o nerden almıştı ? Kafam da deli sorular :) aslında çok mutlu oldum bana ulaşmaya çalıştığı için. Peki niye arıyordu ne diyecekti ki, bunu öğrenmenin tek yolu vardı, ilk önce yeni numarasını kaydettim ve geri aradım. Heyecandan sesim titriyordu, hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Çoooook seviyorum ben bu adamı ya hemde çok. Nasıl, ne ara bu kadar bağlandım ben ona diye düşünürken, onun sesini duydum. " Hasret" Heycanım iki kat arttı. "Serdarrr, yani Serdar hocam ..." kelimeleri bir araya zor getiriyordum. "Hasretcim nasıl oldun diye merak ettim bir arayayım dedim, numaran yoktu bende, sınıf arkadaşın Mert'ten aldım ama senin için bir sorun teşkil eder mi ?" Beni merak mı etmiş, Allah Allah sanki yarın okulda soramıyordu da numaramı bulmuş aramış. Ya benim kuruntularımıydı bunlar yoksa o da benden mi hoşlanıyordu, kestiremiyordum. Umut veriyordu resmen, bana böyle davranarak. "Yok neden sorun olsun" benimde canıma minneti, numaram onda vardı ne güzel işte. "Siz arayınca daha iyi oldum, bende dinleniyordum çok yoruldum bugün" dedim. "Dinlen güzelim, kendine dikkat et, iyi olduğuna göre de bir problem yok o zaman, okulda konuşuruz yine. İyi akşamlar."dedi. "Aradığınız için teşekkürler size de iyi günler" dememle kapattım telefonu. Sınıf arkadaşlarımın attığı mesajları gördüm, geçmiş olsun dileklerini iletmişler. Çok seviyordum arkadaşlarımı. Ama onu daha çok seviyordum. Heycanım biraz daha yatışmıştı, sakinleştim. İçimde kelebekler uçuşuyordu şuan. Sevdiğim adam beni merak edip, numaramı bulup aramıştı. Bundan daha güzel ne olabilirdi.. Saat de epey geç olmuştu artık uyumalıydım. Fakat bugün olanları düşünmekten uyuyamıyordum. Telefonuma kulaklığımı taktım ve müzik dinleyerek uyumaya çalıştım, bir yandanda onlu hayaller kuruyordum ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMENİM
Fiksi Remaja"İmkansız bir aşkta, imkan yaratmak için bu kadar acı çektiniz mi siz de ?"