Yeni bir sabaha gözlerimi, aşağıdan annemin bana ardardına seslenmesiyle açtım.Uyku sersemi halimle, kolumdaki saate baktığımda vakit daha çok erkendi, en azından bana göre.. Annem halâ istikrarlı bir şekilde bana seslenmeye devam ediyordu. Sabahın 9 buçuğunda beni uyandıracak kadar böylesine önemli ne olabilir diye düşünürken, pes edip hızlıca aşağıya indim.
"Geliyorum anne..."
"Çabuk ol Hasret.."
Aşağıya indiğimde gördüklerim karşısında biraz şaşkınlık yaşadım.Gözlerime inanamadığımdan ovma gereği hissettim, halâ uyuyormuyum diye. O kadın bizim evdeydi ve annemle kahve içiyorlardı. Hadi anneme ben, kavgayı anlatmadığım için onunla oturmuş kahve içiyordu da, bu kadın hangi yüzle gelmişti ona anlam veremiyordum. Hemde annem beni niye bu kadının yanında çağırmıştı?Yoksa, aaaa hayır. Kavgamızı mı anlatmıştı, vallaha ben bu kadından bunu da beklerim.
"Hasret, bu hanımefendi yan komşumuz Sanem Hanım. Aaaa, pardon neden tanıştırmaya çalışıyorum ki ben sizi, zaten önceden tanışmışsınız, öyle değil mi Hasretcim?" dedi imalı bir şekilde annem.
"Evet, anne biz önden tanışma fırsatı bulduk da sen bunu nerden biliyorsun?"
"Sence...Sanem Hanım şimdi anlattı bana her şeyi. Kavga etmişsiniz hemde baya büyük bir kavga olmuş. Civardaki insanları balkona dökecek kadar büyük.. Neden benim bundan haberim yok Hasret, bir açıklama bekliyorum derhal senden?"
Ya nefret ediyorum ben bu kadından. Nasıl bir insan bu kadar kötü olabilir. Sabahın köründe kalkmış, hiç işi gücü yokmuş gibi bize gelip anneme ettigimiz kavgayı ispitlemiş. Sinir bende, tıpkı o gün ki gibi tavan yapmıştı. Gözlerimi annemden kaçırmaya çalışıyordum fakat benden bir açıklama beklediği de bariz ortadaydı.
"Anne..Şeyyy aslında!" diye lafıma başlayacağım sırada kadın söze atladı. Anneme dönerek:
"Banu Hanımcım, anlattım ya ben size her şeyi. Ufacık mevzuyu ben abartarak kavga çıkardım. Hem kızlarada sert çıkışınca, onlar doğal olarak bana lafla karşılık verdiler." dedikten sonra kadın ayağa kalktı yanıma geldi :
"Kızım buraya annene kavgamızı anlatmaya gelmemiştim, söylediğini sanıyordum. Senden özür dilemekti tek amacım.O gün size çok sert çıkıştım. Sonradan bütün bu olanları düşününce içim rahat etmedi buraya gelip açıklama ihtiyacı duydum. Hem seninde bir suçun yoktu, o yanındaki kızla kavga ettim ben ama ondanda özür diliyorum, iletir misin arkadaşına?"diyip bana sarıldı.
Duyduklarım karşısında kulaklarıma ve şuan ki olanlara inanamıyordum.Amacı neydi bu kadının? O gün gördüğümü sanıyordum gerçek yüzünü fakat bugün buraya gelip suçlu olduğunu söyleyip, özür dilemesine çok şaşırdım. Samimiyetine inanmak geliyordu içimden ama o gün oğluna abartarak ve uydurarak söylediği şeyler aklıma geldikçe bu tavırlarının gösteriş olduğunu, daha doğrusu anneme oynadığını düşünüyordum.
Kadının konuşması bitmemişti, devam ediyordu anlatmaya :
"O gün birde başka bir şeye sinirliydim kızım, size patladım gibi bir şey oldu. Tekrardan özür diliyorum. Beni affettin mi?" dedi. Halâ kadının samimiyetine inanmıyordum, beni affetin mi sorusuna cevap vermek yerine de susmayı tercih etmiştim. Bu kadar basit değildi.. Hem ağzına gelen her şeyi söylemişti hemde ortada o kadarda mevzu yapılacak bir şey yokken bizi komşulara rezil etmişti. Benim cevap vermediğimi görünce o sırada annem araya girerek :
"Hasretcim, Sanem Hanım o gün hastahaneden gelmiş, orda çok hasta olduğunu yani kanser olduğunu söylemişler. O yüzden moreli de bozukmuş, öyle bir tatsızlık yaşanmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMENİM
Fiksi Remaja"İmkansız bir aşkta, imkan yaratmak için bu kadar acı çektiniz mi siz de ?"