Bölüm 23

13.8K 396 37
                                    

"Serdar sana inanamıyorum, şaşırmış olmalısın. Ne işimiz var burda, ne yapacağız lunaparkta?"

Eğlenmekten kendini kaybetmiş çocukların ve gençlerin, bir yandan kahkahaları bir yandan da çığlıkları kulaklarımızı dolduruyordu...Serdar çocukları göstererek :

"Onların yaptığını yapacağız, çocuklar gibi eğlencez. Ne dersin?"

Bugün ikinci şaşkınlığımı yaşıyordum. İlk önce kütüphaneye gidip ardından da lunaparka gelmemiz hiç aklımdan geçmeyecek şeylerdi.Yani aslında doğal şeyler fakat 30 yaşını aşkın biriyle böyle yerlere gelmek mantıklı olur mu diye düşündüğüm için şaşkınlık yaşıyordum.Ama bugün hiç olmadığım kadar mutluydum. O yanımdaydı ve birlikteydik. Belki bu yaşadıklarımız kısa bir süre sonra bitecekti fakat bu olanlar bir rüya kadar güzel ve etkileyiciydi. Keşke ömür boyu uyuyup, bu rüyayı yaşayabilseydim..

"Hasret, bir şey sordum?"

"Efendim."

"Ya sen beni dinlemiyor musun?"

"Hayır yani aslında evet.."derken lafımı bitirmeden beni susturdu.Elleriyle omuzlarımdan tuttu ve gülümseyerek:

"Hasret, kendinde misin? :) Evet mi hayır mı bir karar ver? "

"Öyle bir an bir şeyler düşünüyordum, dalmışım.O yüzden söylediklerini tam olarak duyamadım."

"Peki o zaman teklifimi yeniliyorum?" demesiyle hemen lafa atladım.

"Naaaa...Nasıl yani sen bana yoksa daha yeni teklif mi ettin?"

"Evet, sen derin düşüncelere daldığın sırada. Ama bir cevap vermedin bana."

"Evet Serdar..Tabiki de evet.."

"Tamam o zaman gidelim."

"Nereye?"

"Nasıl nereye? Hasret sen neye evet dediğini bilmiyor musun?"

"Bilmez olurmuyum. Bana daha yeni teklif ettin..Bende kabul ettim."

"O zaman niye gidelim dediğimde nereye diye soruyorsun?"

"Bir dakika... Serdar sen daha yeni teklif derken, çıkma teklifini kastetmedin mi?"

"Hayır, yanlış anladın. Ben eğlenmeye gidelim mi dedim. Aklın fikrin sevgili olmakta, gözümden kaçmıyor bak."

İçimden Serdar'ı yanlış anladığıma mı yansam, sevgili olmak için teklif etmediğine mi yansam bilemedim. Offf sevmek ne zor işmiş hem de deli gibi her ne pahasına olursa olsun çok sevmek.. Ne zor şeymiş canından bile vazgeçip ondan geçememek.

"Hasret burda ağaç oldum.Senin bir cevap vereceğin felan yok. O zaman bende seni zorla götürürüm." diyip elimden tuttuğu gibi beni kamikazenin önüne getirdi.

"Ne yani kamikazeye mi bincez?"

"Evet, hadi.."

"Serdar ben buna hayatta binemem, korkarım."

"Ben yanındayım bir şey olmaz, korkma."

"Serdar olmaz, ben gerçekten binemem.İmkanı yok.O kadar yüksekte ters durmak felan, daha aklıma geldiği anda çıldırıyorum."

"Hasret biraz sakin olur musun? Bak beraber bincez, yanyana oturucaz ve senin elini asla bırakmıycam. Güvenmiyor musun bana? Hadi gel."

Tam ikna olmuş kamikazeye doğru ilerlerken:

"Yok Serdar ben yapamıycam. Başka bir şeylere binelim, ne olur?"

Serdar iki elimden tutup, gözlerimin içine bakarak:

ÖĞRETMENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin