ÖĞRETMENİM

Bölüm 16

İclalin dediklerine hiç bir şey demiyordum. "Yine ne konuşuyorsun içinden Hasret? Susma benimle paylaş. Hem biliyoruz ki ortada olumsuz bir durum yok." keşke bende İclal kadar basit düşünebilseydim.

"İclal biz engelleri aşarsak Serdar'la sevgili olabilirim, diyoruz ama biliyorsun ki bu hiç kolay değil hem de tek taraflı bir uğraşla, çabayla olmaz. En başta karşılıklı bir emek, o emekle birlikte yürümek gerek... Tek tarafın fedakârlığıyla olmaz. Hem Allah kahretsin ki bir değil birden çok engel var. Öğrencisi olmam bir duvar örüyor, insanların tepkileri ne olur diye ayrı bir engel çıkıyor, her şeyi geçtim. En beteri yaş meselesi de çok ayrı bir sorun. İnsanları ikna ettim diyelim, öğrencilik işini de okul değiştirip hallettim dersek ya yaş meselesi ne olcak? Bunu nasıl halledicem. İmkansızlığın içinde bir imkansızlık daha var. Adam yaş farkı diyip duruyor. Olmaz İclal, olmayacak. Ne yazık ki olmayacak. Hayallerim alt üst olacak biliyorum. Kendimi kandıramam. O benim olmayacak, ola-mayacak. Neresinden tutsam bir parçası elimde kalıyor. Nasıl bir hayat, nasıl bir sevda bende ki ya. Hep mi imkansızı bulur bir insan? Keşke biraz mümkün olabilseydik Serdar'la, bu kadar imkansızlık canımı acıtıyor. Hemde dayanılmayacak kadar çok..." İclal kollarını açtı ve bana sıkıca sarıldı. İyi ki böyle bir dostum var. Kız hep benimle ve imkansız aşkımla uğraşıyor, tek bir gün yeter bıktım senin Serdar takıntından diyip çekip gitmedi.İyi ki vardı İclal. O benim en büyük destekcimdi.

"Sana ağlama demeyeceğim. Ağla birtanem, ağla da dök içinde, yıllarca biriktirdiğin şu zehiri. Kurtul artık ondan ve sana verdiği acıdan. Değmez! Yemin ederim ki değmez Hasret. Sen bu kadar kendini hırpalıyorsun, parçalanıyorsun. Ya onun yüzünden hep ağlıyorsun, güldüğün tek bir günü bile hatırlayamıyorum. Bırak, vazgeç ondan artık. Ona bak kendi hayatının, keyfinin derdinde. Hiç umurunda mı bu olanlar? Senin karşına daha ne insanlar çıkacak, çok genciz Hasret, kendi yaşına uygun, genç, daha iyi birisiyle olursun. Sana ayak uydurabilecek, daha dinamik birisiyle. Senin önünde yaşanacak, upuzun bir ömür var. Daha yolun çok başındayız. Hayatına aldığın kişide yolun başında olsun ki beraber ilerleyin. Yapma böyle artık, ben arka-daşımın bu kadar üzülmesine dayanamıyorum. Daha fazla ben buna göz yumamam. Seviyorsun diye bir şey demiyordum fakat o da çok oluyor. Bırak, kapat bu defteri, herkes kendi yoluna varsın gitsin.."

Ayağa kalktım, uçurum gibi yükseklik vardı. Onun kenarına gittim, avazım çıktığı kadar bağırdım "Seni seviyorum Serdar, seni çok seviyorum. Sen beni anlamasanda, bana gelmesende deliler gibi seviyorum. Kabul etsende, etmesende seviyorum. Bunu değiştiremeyeceksin. Asla müsade etmem böyle bir şeye.. Lan! Gururumu ayaklar altına aldım senin yüzünden, daha da ötesi yok benim için.

Ya geleceksin, ya geleceksin ! O kadar...