BÖLÜM 16

5.3K 285 11
                                    


Bir türlü düzene sokamadığım saçlarımı taramaktan yorulup en sonunda tarağı sinirle kapıya doğru fırlattım. Eş zamanlı olarak açılan kapı ardında teyzem hızla geri atılmıştı.

"Kız ne yapıyorsun az daha kafama geliyordu." diye sitem ederek içeri girdi teyzem.

"Kapıyı çalarak girmeyi denesen böyle şeyler olmaz aslında teyzem." dedim ima ile. Uyarmaktan bıkmıştım.

Teyzem göz devirerek Yatağımda oturdu. "Aman unuttuk işte." dedi bacak bacak üstüne atarken.

"Her zaman ki gibi." diye mırıldanıp kapı önündeki tarağıma ilerledim. Elime alıp sağını solunu kontrol ettikten sonra ben de yatağıma oturdum.

"Sana bir haberim var Serenay."

Teyzemin sesiyle ona döndüm. "Ne haberi?" diye sordum merakla.

Teyzem göz kırpıp sırıtınca heyecanla "Babam mı gelecek?" diye ona doğru atıldım.

Teyzem kaşlarını çatıp kolumu itti. "Kız ne babası gelmesine daha var onun. Fazilet ablayla, Ali abi geliyor."

Gülen yüzüm bir an da düşerken geri çekilip sırtımı yatak başlığına yasladım. Heyecanlanmıştım ve aynı dakika içerisinde tüm mutluluğum gidivermişti.

"İyi gelsinler teyze, ne diye heyecanlanıyorsun?" diye sitem dolu bir soru sordum.

Teyzem yine o hin sırıtışıyla karşımdaydı. "Ural Kerim de geliyor onu diyecektim." diyerek ayaklandı. "Çocuk seni pek bir özlemiştir, akşam hasret giderirsiniz."

Üzerine attığı kahkahayla odadan çıkarken arkasından anlamsız hareketlerine bakıyordum. Neyin enerjisiydi bu anlamamıştım. Sıkıntıyla ayağa kalkıp kitaplığıma ilerledim. Kitap okumak iyi gelecekti. Kitaplarımın arasında bir süre istediğim kitabı arayıp bulamayınca sinirle duvara vurdum. Elimin acısı ne yaptığımı daha iyi anlamama sebep olurken yüzümü buruşturarak yatağa oturdum. Sabahtan beri üstümde bir gerginlik vardı. Atamıyordum bu hissi istesem de. Huzursuz gibiydim. Dün geceden beri böyleydi aslında. Sebebini hiç istemesem de anlayabiliyorum. Dün Ural Kerim'le mesajlaşırken canını sıkmıştım. Önceki günlerin aksine bugün günaydın da yazmamıştı. Bu da kırıldığını gösteriyordu aslında. Oflayarak başımı ellerimin arasına aldım. Neden böyleydim ben?

Neden sürekli insanların ne hissettiğini düşünüyordum? Neden insanların kalbini kırmaktan bu denli korkuyordum?

İnsanlar çoğu zaman benim hislerimi önemsemezdi. Peki niye ben böyleydim de en ufak bir tartışma bile içime dert oluyordu. Nefret etmiştim bu huyumdan. Keşke diğerleri gibi kestirip atabilseydim. Bu sıkıntının böyle geçmeyeceğini anlayarak hiç yapamam dediğin bir şey yaptım ve telefonumu açıp Ural Kerim le olan sohbetimize girdim. Parmaklarım aceleyle klavyede dolanmaya başladı.


Serenay: Merhaba Ural Kerim, günaydın.
Serenay: Bu akşam bize geliyormuşsunuz.



Mesaj iletilmişti ama görmemişti henüz. Meşgul olduğunu varsayarak biraz beklemeye karar verdim. Aradan geçen üç dakikanın sonunda mesaj gelmişti.



Ural Kerim: Günaydın.
Ural Kerim: Ben gelemeyebilirim belki, annemler gelecekler ama.

Serenay: Sen neden gelmiyorsun.

Ural Kerim: İşten çıktığımda yorgun oluyorum.
Ural Kerim: Eve geçip uzanacaktım.

Serenay: Burada yorulacak değildin ya, gelip yemek yiyip oturacaksın.

Ural Kerim: Yani
Ural Kerim: Gelmeyi düşünmüyordum açıkcası.

Serenay: Şimdi düşünüyor musun peki?

Ural Kerim: Gelmemi mi istiyorsun?

Serenay: Ben bugün kurabiye yapacağım.

Ural Kerim: Bu sen dilinde tatmanı istiyorum demek mi?

Serenay: Boş yapma demek.

Ural Kerim: Ne?

Serenay: Din gece kırıldın dimi bana?

Ural Kerim: Neden bunu şimdi soruyorsun?

Serenay: Şimdi sormak istediğimden.
Serenay: Soruma cevap verir misin?

Ural Kerim: Kırılmak demeyeyim de.
Ural Kerim: Utandım biraz.
Ural Kerim: Küçükken sorunlu bir çocuk olduğumu kabul ediyorum.
Ural Kerim: Ama artık büyüdüm ve rezil anılarımı duymak hoşuma gitmiyor.

Serenay: Küçücük çocuktun sonuçta.
Serenay: Kırılacağını düşünmemiştim.

Ural Kerim: Biliyorum.
Ural Kerim: Sen beni isteyerek kıramazsın.
Ural Kerim: Bu yüzden küçüklüğümden beri hiç değişmedi sen hakkında düşüncelerim.

Serenay: Yani akşam geliyorsun.

Ural Kerim: Geliyorum.

Serenay: İyi.
Serenay: Bu arada kurabiye falan yapmıyorum, gel diye sallıyordum.

Ural Kerim: Nasıl ya
Ural Kerim: Canım çekmişti.

Serenay: Fırından al gelirken o zaman.

Ural Kerim: Peki.

Serenay: Bir de şey diyecektim.

Ural Kerim: Ney?

Serenay:Hakkını helal et lan.

Ural Kerim: Serenay hahshhs
Ural Kerim: Helal olsun.

Serenay: Sağ ol.

Ne Yaptın Serenay? - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin