BÖLÜM 21

4.6K 254 42
                                    



2006/  Ağustos 22


Küçük çocuk her zaman yaptığı gibi ağlıyordu. Başını duvarlara vurmak istiyordu Serenay. Asla susmak bilmeyen çocuğu bir de başına salmışlardı. Onunla ilgilenmek zorundaydı. Oynadıkları oyunu durdurup koşarak ağlayan çocuğun yanına vardı. 

"Ural Kerim, ne oldu niye ağlıyorsun?" 

Bıkkınca sorduğu soru karşısında aldığı tek tepki zırıl zırıl ağlayan çocuğun daha sesli ağlamasıydı. Sümükleri iyice akınca Serenay bu görüntüye dayanamayarak elini cebine attı. Çıkardığı peçeteleri hızla ağlayan çocuğa uzattı. 

"Hadi burnunu sil, sonra niye ağladığını söyle halledeceğim ben." 

Küçük çocuk sanki bunu bekliyormuş gibi yavaş yavaş sustu ve iç çekerek peçetelere uzandı.  Seslice burnunu çekerken yüzünü buruşturdu Serenay. Çocuk elindeki peçetelerle işi  bitince yola fırlattı onları. Normalde olsa Serenay ona iyi bir azar çekerdi ama daha fazla ağlamasına katlanamayacaktı. 

"De bakayım şimdi, neden ağladın?" 

"Piç Asım sana aşıkmış, evlenecekmişsiniz. Öyle dedi." 

Çocuk konuşurken bile neredeyse ağlayacaktı. Serenay gözlerini büyütüp ensesine yalandan vurdu çocuğun. "Ne biçim konuşuyorsun öyle sen, abin yaşında o senin." 

Küçük çocuk omuzlarını silkti. "Bana ne, evlenmesin seninle. O zamana öyle demem." 

Serenay kaşlarını çatarken sabır diledi. "Ya Ural Kerim. Sen kafayı mı yedin ne evlenmesi. Yaşımız kaç bizim daha. Asım seni kandırmış yok öyle bir şey." 

"Yok mu?" dedi çocuk gözlerini büyüterek. 

"Yok." diyerek onayladı onu Serenay. 

Çocuğun yüzünden kocaman bir gülümseme belirirken hızla Serenay'a sardı kollarını. Boyu ondan epey kısa olduğundan başını da göğsüne yaslamıştı. 

Serenay göz devirerek ona sarılan çocuğun başını okşadı. Çocuk ise hiç olmadığı kadar mutlu olmuştu. 


~




Ural Kerim: Tokalar yakışmış. 


Serenay: Ne tokası? 


Ural Kerim: Benim aldığım tokalar, instagrama fotoğraf atmışsın ya. 


Serenay: Ha o mu? 

Serenay: Evet, zaten çok beğendiğimi söylemiştim. 

Serenay: Dışarı çıkmışken takayım dedim. 


Ural Kerim: İyi yaptın. 

Ural Kerim: Gözüm gönlüm açıldı. 


Serenay: Teşekkür ederim. 

Serenay: Bugün bir kızda daha gördüm bu toklardan. 

Serenay: Alıcısı çok. 


Ural Kerim: Evet, kızlar seviyor bu tip şeyleri galiba. 

Ural Kerim: İş yerinde bir arkadaşım var. 

Ural Kerim: Tokayı sana vermeden önce elimde gördü. 

Ural Kerim: Tutturdu bana ver, çok beğendim diye. 

Ural Kerim: Vermem deyince de trip attı. 

Ural Kerim: Üç gün gönlünü almaya çalıştım. 


Serenay: Bunun için trip mi atılırmış. 

Serenay: Ona almamışsın işte neden uzatmış ki? 


Ural Kerim: Ya nazlanıyor işte bana. 

Ural Kerim: Bu güne kadar hiçbir isteğine hayır dememişimdir. 

Ural Kerim:  Ondan kırıldı herhalde. 


Serenay: Çocuk gibi biraz sanki. 


Ural Kerim: Yok be ne çocuğu. 

Ural Kerim: Çok harbi bir kızdır, hatta tanısan çok seversin. 


Serenay: Olabilir, şu an pek ısınamadım. 

Serenay:  Ne naptın gönlünü almak için? 

Serenay: Tokaların aynından ona da mı aldın? 


Ural Kerim: Hayır. 

Ural Kerim: Ama başka seveceği bir şey aldım. 


Serenay: Ne aldın? 


Ural Kerim: Pasta aldım, biraz düşkündür midesine. 


Serenay: Yerinde olsam her gün trip atardım sana. 

Serenay: Ne güzel enayi gibi yedirir içirirdin beni. 


Ural Kerim: Yalan atma. 

Ural Kerim: Sen alsam bile ne gerek vardı deyip almazdın. 


Serenay: Doğru. 

Serenay: Bu benim sonuçta. 

Serenay: Yarın ikizlerin doğum günü, akşam kutlayacağız. 

Serenay: Annem sizi de davet edecekmiş. 


Ural Kerim: Ciddi misin? 

Ural Kerim: Yarın sincabın da doğum günü gelemem ki. 


Serenay: Sincap? 


Ural Kerim: Alışkanlık, öyle yazmışım. 

Ural Kerim: Sincap dediğim az önce bahsettiğim arkadaşım. 

Ural Kerim: Sincaba benziyor diye öyle deriz biz. 


Serenay: Anladım. 

Serenay: Gelmiyorsun yani. 


Ural Kerim: Maalesef, üzgünüm 


Serenay: Peki. 



Ne Yaptın Serenay? - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin