Anlaşmalı arkadaştan sonra Kırmızı Çizgi'ye devam eder bitiririm diyordum ama onun yerine dört kitap daha yayımladım. Bir an da oluyor ben de engel olamıyorum kendime, kurgum çok. Yeni bir kitapla daha karşınızdayım, umarım beğenirsiniz. Görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın, merak ederim ❤️
Şu hayatta neyi iyi yapabiliyorsun deseler...
Her şeyi derdim. Çünkü her şeyi yapabilen, Allah'ın mübarek kuluydum. Her işimi kendim görebilirdim. Kimseye ihtiyacı olmadan yaşayabilen birisiyim. Ama insanlara kalsa benim için tek bir cümle kuruyorlardı.
Aykırı kız Serenay.
Serenay kadar başınıza taş düşsün demek geliyor içimden de annem engelliyor sağ olsun. Gemi kaptanı babam eve nadiren uğradığı için bilmiyordu tabii mahallelinin benim için söylediklerini. Gerek giyimimden, gerekse konuşmalarımdan. Kısacası her şeyimden rahatsız oluyorlardı benim. Çöp atmaya şort atletle çıkmam onları rahatsız ediyordu mesela. Ondan sonra hakkımda ileri geri konuşuyorlardı. Tamam belki bana laf söyleyen komşunun kafasına çöpü fırlatmam hoş değildi ama o da çok konuşmuştu. Duymazdan gelmek de bazen kolay olmuyordu.
Ben Serenay Gümüş. Sevimli mi sevimli, minnoş mu minnoş, nahif mi nahif o anne babanın hiç de onlara benzemeyen kızı. Neyse ki teyzem de bizimle yaşıyordu da kime çektin sorusuna verecek bir cevabım oluyordu. Gerçi sadece teyzem değil, evimiz kamp yeri gibiydi. Sekiz kadınla aynı evde yaşamak herkes nasip olmazdı. Yaşlı ve huysuz olması gereken ama tam bir zilli olan babaannem başta olmak üzere; annem teyzem ve kuzenlerimle bu eve sığmayı başarabilmiştik.
Tabii ne kadar sığmıştık orası karışıktı. Komşumuzun çok gürültü yaptığımızı söylemesi ve kavga etmemiz sonucunda eve polis geldiği de olmuştu ama sonuçta çözmüştük problemimizi. Maalesef ruh hastası bir komşumuz vardı ve evde hapşırsak polisi arayacağını söylüyordu. Sadece bize değil tüm komşularına tehdit savuran birisiydi. Ama ben konuşup halletmiştim konuyu. Kadına eğer bizi şikayet etmeye devam ederse, ben de kocasına onu aldattığını anlatacağımı söylemiştim. Bunu nereden bildiğimi bile anlayamadan taşınmıştı kadın buralardan. Öyle de pratik birisiydim. Hemen hallederdim her işi.
Bir de çok büyük bir tutkum vardı; Moda.
Çizmek ve tasarlamak benim için vazgeçilmezdi. Odamın her köşesinde bir tasarım bulabilirdi insanlar. Çizip çizip bir yerlere sıkıştırmıştım resimlerimi. Bitirdiğim bölüm iki yıllık moda tasarımıydı ama iş bulamadığım için ev de oturuyordum. Paraya ihtiyacım yoktu aslında, ama işe ihtiyacım vardı. Tasarımlarımın görülmesinin istiyordum. Uzandığım yatağımda bunları düşünürken bir an da kapının güm diye açılmasıyla havaya zıpladım. Teyzem tabiri caizse kapıyı kırmıştı. Hızla yatağıma atlayıp beni dürttü.
"Kız kalk haberlerim var sana!" dedi heyecanlı heyecanlı.
Oflayarak ona baktım. "Neymiş haberin teyzeciğim?" dedim hiç de merak etmezken.
Teyzemin yüzünde hınzır bir gülümseme belirdi. Elini arka cebine atıp bir fotoğraf çıkardıktan sonra bana uzattı. "Bu resimde ne görüyorsun?" diye sordu göz kırpıp.
Resmi inceledikten sonra "Bir polis." diye cevap verdim. Çünkü gösterdiği fotoğrafta bundan başka hiçbir şey yoktu. Kameraya gülümseyen, elinde çayla poz vermiş bir polisti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Yaptın Serenay? - Yarı Texting
General FictionAykırı kız Serenay ve muhafazakar bir ailenin mülayim çocuğu Ural Kerim. BU HİKAYE 17/ 08/ 2022 TARİHİNDE YAYIMLANMIŞTIR. Bölümler kısa aralıklarla gelecektir.