Uzun zaman sonra merhaba. Bölüm çiftimizin küçüklüğünden bir kesit ile başlıyor. Keyifli vakitler. Öptüm.
Küçük çocuk, oturduğu yerden hesap yapmaya çalışıyordu.
"Benim boyum bir on. Serenay'ın ise bir otuz. Şimdi bana bir yirmi santim lazım." diye konuştu kendi kendine. "Ama onunla aynı boyda olursam artık başımı göğsüne yaslayamam. Neyse, eğilirim sarılacağım zaman."
Ayağa kalktı ve etrafına baktı. Ablasının telefonundan videolar izlemişti boy uzatmak için. Etrafta kimseyi göremeyince rahat bir nefes aldı ve ellerini havaya kaldırdı. Sonra zıplamaya başladı. İzlediği videoyu tam olarak hatırlamıyordu ama buna benzer bir şeydi diye düşünmüştü. Biraz zıpladıktan sonra durup dinlendi. Ardından tekrar zıplamaya başladı. Bu sırada gelen ayak seslerini duymamıştı.
"Ne yapıyorsun lan orada cüce?"
Ural Kerim sesten irkilerek arkasını döndü. Mahalle gençlerinden Ferhat, sırıtarak ona bakıyordu."Sana ne. Ne yapıyorsam yapıyorum. Sana mı soracağım? Git buradan."
Ferhat, küçük çocuğun atarlanmasına gülmüştü. "Asıl ben sana mı soracağım. İster dururum ister giderim. Babanın yeri mi burası?"
Ural Kerim bir düşündü. Doğru diyordu. Burası babasının yeri değildi. "Başka yerler de var takılacak. Oralara git. Burası hiç güzel değil zaten."
Kendince onu uzaklaştırıp sporuna devam edecekti ama bu sözleri Ferhat'ı sadece güldürmüştü.
"Yok burayı çok sevdim. Artık burada takılacağım. Sen de gel bizimle takıl istersen. Hem az önce yaptığın dansı tekrar yaparsın. Görmüş olurum."
"Ne dansı be." diye yükseldi Ural Kerim. "Dans etmiyordum ben. Egzersiz yapıyordum."
Ferhat kahkaha attı. "O hareketler egzersiz miydi. Ben daha çok can çekişen bir cüce görmüştüm."
Ural Kerim sinirle ayaklarını yere vurdu. "Sen ne anlarsın davar." dedi sinirle.
Ferhat'ın gülen suratı bir an da değişirken Ural Kerim'in üstüne yürüyerek karşısında durdu. "Bana bak. Küçüksün diye bir şey demiyoruz, diline sahip çık, keserim."
Ferhat ondan çok uzundu. Ural Kerim Serenay'ın göğsüne kadar gelebiliyordu. Ama Ferhat'ın anca göbeğine kadardı boyu. Yine de geri adım atmayarak diklendi. "Senden Bi korkacağım lan? Hadi sıkıysa vur, sıkıysa vur."
Ferhat ona diklenen çocuğu sinirle omuzlarından itip yere düşmesini sağladı. Ural Kerim ise ittirilmenin hızıyla ne olduğunu anlayamamıştı. Bir an da yere düşmeyi beklemiyordu.
"Ne oldu lan? Sıkıysa vur diyordun, acıdı mı yoksa?"
Ferhat onunla alay ediyordu. "Ne acıması eşek. Benim canım yanma...... Ahh ahhh vurmayın lütfen abi. Çok acıyor yapmayın."
Ferhat on diklenen çocuğun bir an da yerlere yattığını görünce şokla baktı Ural Kerim'e.
"Ne olur vurma Ferhat abi. Bir daha gelmeyeceğim sizin bölgenize. Bilmiyordum."
Ferhat ne olduğunu anlamazken bir çift el tarafından kenara itilmişti. Yanından ışık hızıyla geçen kız, aynı hızla Ural Kerim'e doğru atıldı. "Ural Kerim, ne oldu sana iyi misin?" dedi endişeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Yaptın Serenay? - Yarı Texting
General FictionAykırı kız Serenay ve muhafazakar bir ailenin mülayim çocuğu Ural Kerim. BU HİKAYE 17/ 08/ 2022 TARİHİNDE YAYIMLANMIŞTIR. Bölümler kısa aralıklarla gelecektir.