Silah sesi öyle yüksek çıkmıştı ki yakınlarda bir yerde olay olduğu çok belliydi. Korkuyla olduğum yerde kalakalmıştım. Ural Kerim kolunu önüme siper edip bir adım öne çıktı. Sesin nerden geldiğini anlamaya çalışıyordu.
"Ses çok yakından geldi. Kulağımın dibinde patladı sanki." dedim endişeyle.
Kafasını salladı Ural Kerim. "Sen arkamda dur, belli ki ya-"
Ural Kerim'in sözünü bölen şey tekrar patlayan silah sesi olmuştu. Korkuyla yerimden zıpladım.
Karşıdan el ele, koşarak gelen çifti görünce şokla baktım Ural Kerim'e. "Birileri geliyor."
Ural Kerim elini silahın attı. "Durun, ne oluyor orada?" diye bağırdı. Ne olduğunu anlamıyordum ama çok korkmuştum. Kız ve oğlan koşarak iki metre kadar yakınımızda geldiklerinde durdular. Nefes nefese kalmışlardı. Onlar dursada adım sesleri gelemeye devam ediyordu. "Kardeşim." dedi nefes nefese adam. "Kardeşim ne olur yardım et. Vuracaklar bizi. Peşimizden geliyorlar."
"Abi ne olur yardım et kurban olayım." diye adeta yalvardı yanındaki genç kız. Buralarda duymadığım bir ağız yapıyordu.
"Ne olduğunu söyleyin önce. Kim vuracak sizi? Neden kaçıyorsunuz." diye sordu Ural Kerim.
Adam aceleci bir şekilde arkasına bakıp bize döndü. "Vakit yok. Nolur saklayın bizi. Anlatacağım her şeyi sonra. Şimdi kaçmamız lazım geliyorlar."
Ural Kerim sıkıntılı bir nefes verip etrafı kolaçan etti. "Koşun hadi." diyerek ara sokağı işaret etti. Onlar önden koşarken soru sormadan Ural Kerim'in bana uzattığı elini tutup peşlerinden koştuk. Gittiğimiz yer Ural Kerim'in arabasıydı. Biraz yürümek için arabayı bir arka sokağa park etmişti. Kız ve oğlan arkasını kontrol ederek koşuyordu.
"Şuradan dönün." dedi Ural Kerim.
"Ferhat, neredesin lan? Allah'ıma öldüreceğim seni."
Uzaktan duyduğumuz sesle yol ortasında kaldık. Kız korkuyla baktı etrafına. "Geliyorlar Ferhat." dedi acı çeker gibi. "Yol yakınken bırak teslim olayım onlara. Sana bir şey yapmasınlar."
Ferhat denen oğlan kızı kendine çekip sarıldı. "Ölürüm de bırakmam seni onların ellerine."
"Lan Ferhat."
Ses tekrar duyulduğunda "Koşun." dedi Ural Kerim. Gösterdiği yerden giderek arabanın yanına vardık. Ural Kerim hızla arabayı açıp arka kapıdan içeriye soktu üçümüzü de."Sakın çıkmayın buradan. İyice eğilin arabadan gözükmeyin. Ben geleceğim, gelene kadar çıkmayın."
Ural Kerim gitmek üzereyken elini tuttum. "Ben de geleyim." dedim. Onun bir polis olduğunu unutuyordum fakat çok korkmuştum. Olanları çözememiştim.
"Sakın arabadan çıkmayın Serenay. Eğer bir şey olursa direkt beni ara. Ama sakın buradan ayrılmayın."
Kafamı sallayarak onayladım onu. O giderken korkuyla baktım arkasından. Kısa zamanda gözden kaybolmuştu. Şimdi arabada bir sessizlik hakimdi. Hiç tanımadığım iki insanla arabada gizleniyordum. Daha ne kadar saçma bir an yaşayabilirdim ki."
"Abla, o abi buraların abisi falan mıdır? Yani mafya gibisine. Sözü geçer biri herhalde."
Kızın söylediği şeyle dudaklarım kıvrıldı. "O adam mafya değil. Polis."
"Polis mi? De valla?" dedi kız gözleri parlarken.
Konuşması çok sevimliydi. Tepkileri de çok komik. Buralı değildi belli ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Yaptın Serenay? - Yarı Texting
General FictionAykırı kız Serenay ve muhafazakar bir ailenin mülayim çocuğu Ural Kerim. BU HİKAYE 17/ 08/ 2022 TARİHİNDE YAYIMLANMIŞTIR. Bölümler kısa aralıklarla gelecektir.