Şarkılar:
I'm Losing Control - X-Ray Dog
Shape Of My Heart - Sting"İnsanın en kötü hali kendini bilmez ve yönetmez olduğu zamandır."
-Montaigne
Geçmişimle yüzleşebilmem için önce onu kabullenmem gerekiyordu. Yaşadıklarımı uzun yıllar geçmesine rağmen hazmedemiyor ve unutamıyordum.
Bunun için kendime kızmıyordum. Yaşadıklarım kolay şeyler değildi. Elbette canım acıyacaktı. Ben de ne olursa olsun bir insandım sonuçta.
Ama zihnimdeki sesler ve annem benimle hemfikir değillerdi. Beni sürekli güçsüz olmakla itham ediyorlardı. Onlara göre büyük bir fazlalıktım, önemsizdim, dünya bensiz çok daha iyi bir yer olurdu. Bu düşüncelerini bana sürekli zihnimde bağıra çağıra hatırlatmayı ihmal etmiyorlardı. Ne düşündüklerini aklımdan asla çıkartamıyordum.
Ama ben bütün bunlara inanmak istemiyordum. Kendimi her şey için suçlamaya devam etmek istemiyordum. Geçmişimi kabullenmeli, geçmişimle yüzleşmeli ve travmalarımı yavaş yavaş da olsa yenmeye başlamalıydım.
Çünkü çıktığım bu yepyeni yol kapkaranlık ve çok tehlikeliydi. Tüm dikkatimi hayatta kalabilmek için etrafıma, şimdime vermeliydim. Hem geçmişimin hayaletleriyle hem de şimdiki tehlikelerle mücade edemezdim.
Bu yüzden yüzleşmeyi deneyecektim. Başarısız olsam da deneyecektim ve pes etmeyecektim. Zaten bu yola çıktığım zaman kendime verdiğim ilk söz de pes etmeyecektim olmuştu. Hâlâ bunda son derece kararlıydım.
Zihnimdeki seslerin sesini kesemezdim, onlar her ne kadar istemesem de benim parçamlardı. Ama üzerimde bu kadar etkilerinin olabilme sebebi benim güçsüzlüğüm yüzündendi. Her şey için kendimi suçladığım ve geçmişe fazla takılı kaldığım için sesler bana ne dese kabulleniyor ve hatayı kendimde buluyordum.
Aynısı annem için de geçerliydi. Ben annemin katili değildim. O gün evimizi basan adamlar bile annem onlara borçlu olduğu için gelmişlerdi. Benim bu olayların hiçbiriyle alakam yoktu ama yine de sırf annemin ölmesini engelleyemediğim için kendimi suçluyordum; üstelik annem öldürülmesinden dakikalar önce "Beni değil onu alın," dediğinde ona karşı olan bütün duygularım ölmesine rağmen. Çünkü annem ölse de ruhu zihnime bir ahtapot gibi yapışmıştı ve yapışkan dokunaçları bütün beyin hücrelerimi işgal etmişti. İğrenç mürekkebini zihin hapishanemdeki her zindana akıtmıştı. Annemi düşünmediğim bir günüm olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
General FictionHazal, yaşadığı bir olay üzerine yıllardır zorla tutulduğu yerden kaçmak zorunda kalır. Hiç beklemediği bir anda karşısına çıkan ve bazı şeylerin karşılığında onu koruyabileceğini söyleyen deniz gözlü adam, Hazal'ın hiç tahmin edemeyeceği biri çıkmı...