Keyifli okumalar 🍻
Alfa uykusundan yüzümde hissettiği esinti ile uyandı. Henüz gözlerini açmamıştı ki ikinci kez hissettiği şeyin aslında ılık bir nefes olduğunu fark etti.
Beyni hemen kendisini koruma iç güdüsü ile harekete geçti. Kendisini bir çift kolu tutup yere bastırırken ve onun üzerinde dururken bulduğunda o kişinin aslında Wooyoung olduğunu gördü.
Derin bir nefes alıp vererek "Wooyoung, sen miydin?" dedi.
Wooyoung da aniden kendisini böyle bir pozisyonda bulduğundan epey korkmuş duruyordu.
San ince kolları bırakarak doğruldu ve omegayı kollarının altından tutarak onun da kalkmasına yardım etti.
Odadaki masaya ilerleyip duvarın üzerinde bulunan düğmeyi aşağı indirdi. Ardından cam şişedeki suydan bir bardak doldurup içti. Çekmeceden temiz bir bardak daha çıkardığında onu da doldurup Wooyoung'un önüne bıraktı.
Wooyoung suyu içtikten sonra bir şeyler demeye hazırlanıyordu ki San onu bir el işareti ile durdurdu. "Açıklama yapmana gerek yok, merak etmiyorum" dedi. Wooyoung'dan bahsediyorduk. Kötü bir amacı olmayacağına göre kendince bir şeyler yapıyordu ve San bunun için açıklama duymayı ihtiyaç görmemişti.
Omega başını sallayarak onayladığında gözlerini kaçırmıştı.
Uyandığında Alfa'nın odasında olduğunu görmüştü ve Mingi'nin kendisini taşıdığını düşünmüştü. Ama üzerindeki kıyafetlerde Mingi'nin ne parfümü ne de feromonları vardı. Ardından kanepede uyuyan bedeni fark ettiğinde oraya gitmiş ve San'ı görmüştü. Saçlarını yüzünden çekmek isteyerek koltuğun önüne diz çöktüğünde fazla yaklaştığının farkında değildi.
Alfa uyuyorken duyguları sakin olduğundan ve kafası karışık olmadığından az ve düzenli miktarda feromon yayılıyordu vücudundan.
Wooyoung bu ormana benzer kokuyu duyduğunda sakinleştiğini ve içindeki gerginliklerin yerini huzura bıraktığını hissediyordu.
Bu yüzden de hemen geri çekilmek yerine bir kaç saniye daha olduğu yerde kalmıştı. Ardından da olanlar olmuştu işte.
"İki gün sonra dönüyorsun" dedi San.
Wooyoung düşüncelerinden sıyrılarak San'a döndü. "Efendim? " dedi yumuşak sesi ile.
"İki gün sonra Riga'ya gideceğiz. Park Seonghwa da orda olacak. Evine dönüyorsun" dedi.
San, onun sevinip gülücükler saçmasını beklerken aldığı tepki yalnızca anladığını belirten bir baş sallama ve hafif tebessüm oldu. Buna şaşırmadığını söylese yalan olurdu.
"Peki ya Kimjae'nin bana uyguladığı tedaviler ne olacak?" dedi omega. Bunu San da düşünmüştü. Kimjae'nin gideceğini bile bile Wooyoung'a bu kadar tedavi başlamasına da düzgün bir açıklama bulamamıştı.
Omuz silkip "Doktor olan ben değilim. Bunu ona sormalısın" dedi.
Kapı çaldığında ikisi de oraya döndü. Mingi başını içeri uzatarak "Geliyorum" dedi.
Yeni uykudan uyandığı belli olan ikiliye göz atıp ikisinin de yanına oturmamayı seçerek üçüncü koltuğa yürüdü.
"Günaydın uykucular. Bir baktım ortalıkta yoksunuz. Meğerse güzellik uykusuna çekilmişsiniz" dedi Mingi.
San başını sallayarak onayladığında Mingi'nin dediklerini boşvererek "Var mı bir gelişme?" dedi.
"Sahadaki adamlarımız döndü. Park klanı ile iyi bir ekip çalışması sağlamışlar. Şimdilik bir sorun yok." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
as an azalea ● woosan
Fanfiction●●○ Choi San ülkedeki karışıklıklar sırasında adamlarının kurtardığı kişiler arasında ruh eşinin olduğundan habersizdi. | woosan / jongsang / seongjoong | | abo / omegaverse / mpreg |