Keyifli okumalar 🥂🌈✨
Park klanı şatosu Hongjoong için yıllarca ev olmuştu. Gerçek bir görev adamıydı ve hayatını işine adadığı için ömrünün şatodaki odasında ve Park Seonghwa'nın odasında harcamakla ilgili bir sorunu yoktu. Daha pratik olmak ve zaman kaybetmemek için çalışma alanlarını ayırmamışlardı bile.
Şimdilerde ise burada bulunduğu her an duvarlar üzerine geliyormuş gibi hissediyordu. Ciğerlerindeki hava yetersiz geliyordu ve solukları boğazından geçmiyordu.
Yeni uyanmış olan Hongjoong odasının tavanını seyrederken daha ne kadar süre böyle devam edebileceğini merak ediyordu. Elini saçlarına uzattığında tutamlarının iki farklı renkte olduğunu bilmek için aynaya bakmasına gerek yoktu.
Uykusunda kontrolü dışında omega benliğine dönüşmüş olmalıydı. İlk kez kendi çabası dışında dönüşmüştü ve bu hiç iyi değildi. Artık dönüşümlerini kontrol edemeyeceği bir evreye geliyorsa sonu da gelmiş demekti. Üstelik omega feromonları gittikçe keskinleşiyordu. İşten izin alması gerekecekti. Bir partner bulması gerekecekti.
Kalbi zaten birine aitken bunu yapamayacağını biliyordu ama başka şansı da yoktu. Kızgınlığını tek başına geçirebilecek kadar güçlü olmadığının farkındaydı.
Umutsuzluk içinde doğruldu ve banyoya ilerledi. Feromonları tenine daha fazla işlemeden dönüşmesi ve iyice yıkanması gerekiyordu. Aynanın karşısında yarısı beyaz yarısı siyah saçlarını inceledi. Sanki başka birisi gibi görünüyordu. Kendi kendine yabancı gelen görüntü aklını karıştırıyordu.
Nasıl duracağını merak edip ellerini suya tutarak saçlarını arkaya doğru taradı. Kötü durmuyordu ama kendisi gibi de hissettirmiyordu. Tüm bu kargaşadan sıkılmıştı. Benliğini tanımadığın hissetmek artık omuzlarına binmiş dayanılmaz bir ağırlıktan ibaretti.
Gözlerini kapatarak alfa kişiliğini düşündü ve dönüşmeyi denedi. Birkaç saniye bekledikten sonra hiçbir şey olmaması ile gözlerini araladı. Neden dönüşememişti? Yeterince odaklanmamış mıydı? Korku ile yutkundu ve kendini sakinleştirmeye çalışarak derin nefesler aldı. Tekrar iyice odaklanıp yeniden denerdi ve bu kez dönüşürdü nasıl olsa değil mi? Panik yapmasına gerek yoktu.
Kalp atışları her saniye daha da hızlanıyorken gözlerini kapattı ve yeniden dönüşmeyi denedi. Değişen hiçbir şey olmadığında elleri titriyordu ve gözleri korkuyla açılmıştı. Neden dönüşemiyordu? Sorun neydi? En önemlisi bu durumdan nasıl kurtulacaktı? Kahvaltı saatine uzun bir süre kalmamıştı. Eğer kahvaltıyı kaçırırsa Park Songhwa iyi olup olmadığını kontrol etmek için birini gönderirdi. Ya da daha kötü bir ihtimalle kendisi gelirdi.
Park Seonghwa bir rahatsızlığı olduğu için feromonlarının değiştiğini düşünüyordu. Bu fikri nereden kaptığını bilmese de bir bakıma iyi bir durumdu. Aslında Alfa'nın düşüncelerinin ne olduğunu bilmek biraz olsun sakinliğini korumasına yardımcı oluyordu.
Birkaç gün önce kahve almak için mutfağa inmiş ve geri dönüşte Alfa ve Generalin konuşmalarını duymuştu. Kapı açıktı ve duvara yaslanarak ikisinin ne hakkında konuştuğunu rahatlıkla dinleyebilmişti. Alfa, komutandan Hongjoong'a karşı dikkatli olmasını istiyordu. Son zamanlarda kokusunda oluşan değişikliğin bir hastalık sonucu ortaya çıktığını ve henüz ne olduğunu bilmese de bu hastalığın kötüleşmesi gibi bir durumda Generalin de dikkatli olması gerektiğini söylüyordu.
Gerçeği bilse ne düşünür acaba diye düşünmeden edememişti Honjoong. Tam şuanda ise öğrenmeye ne yazık ki çok yakındı çünkü Hongjoong alfası ve omegasının yer değiştirmesini sağlayamıyordu. Dönüşmesine engel olan şeyin ne olduğunu çözemediği için ne yapması gerektiğini de bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
as an azalea ● woosan
Fanfiction●●○ Choi San ülkedeki karışıklıklar sırasında adamlarının kurtardığı kişiler arasında ruh eşinin olduğundan habersizdi. | woosan / jongsang / seongjoong | | abo / omegaverse / mpreg |