●●○
Choi San ülkedeki karışıklıklar sırasında adamlarının kurtardığı kişiler arasında ruh eşinin olduğundan habersizdi.
| woosan / jongsang / seongjoong |
| abo / omegaverse / mpreg |
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hatırlatma bitti ✨💕👯
Keyifli okumalar 🥂
Riga'nın merkez tapınağında, bodrum katındaki geniş salonda bulunan Kral Park Chanyeol ve iki elin parmağını geçmeyecek kadar kişi şehrin valisini dinliyordu.
"Alfa Park Seonghwa ve adamları planlandığı gibi Doğunun Kralının güvenli bir yolculuk yaptığına emin olmak için sınırdan itibaren ona eşlik ediyorlar. Lee'nin adamlarından küçük bir grup ile karşılaşmışlar ve ciddi sonuçlara sebep olmayan bir çatışma yaşanmış. Ancak şimdi her şey yolunda ve şehre doğru yolculuk yapıyorlar.
Kral Chanyeol başını sallayarak onayladı. "Topraklarımda yolculuk yaparken bile iki kez düşünmesi gerekiyor ve durumun tüm sorumlusu kendisi. Belki ne kadar aciz durumda olduğunu fark ediyordur." Kolunu kaldırıp pırlantalar ile bezeli saatini kontrol eden Kral kaşlarını kaldırarak "Yarım saati kalmış. Eğer vaktinde gelmezse görüşme iptal edilsin." dedi ve geriye yaslandı. Durumdan ne kadar keyif aldığını fark etmek için çaba sarf etmeye gerek yoktu. Eline geçen fırsatları sonuna kadar harcayıp Doğunun Kralına kan kusturmak için elinden geleni yapmak istiyordu.
Vali iç çekerek eğildi ve kralı selamlayarak odadan çıktı. Sabahın erken saatlerinden itibaren şehri kuşatan gerginlik ve kaos had safhadaydı. İçeride bulunan, kralın muhafızları ve Choi San'ın ile Park Seonghwa'nın askerleri sokaklarda dağılmış ve bir sorun olmayacağına emin olmak için devriye geziyorlardı. Muhafızların siyah, Choi askerlerinin kırmızı, Park askerlerinin ise mavi üniformaları adeta bir renk cümbüşü gibiydi ve Doğu Kralının şehre çok yakında olduğunu bildiren doğu muhafızlarının beyaz rengi ile iyice renklenmişti sokaklar.
Tapınağın ana giriş kapısından çıkıp geniş caddeye göz atan Vali alışkanlıklarının aksine gergindi. Stres kişiliğine ters düşüyor olsa da böyle bir zamanda stresli hissetmemek işten bile değildi. Siyah eldivenlerini düzelterek beklemeye devam etti. İki ülkenin kralı ve komşu iki klanın Alfaları bir toplantı için bir araya geliyorlardı. Havayı koklasanız hissedilecek türden bir gerginlik sokaklarda kol geziyordu.
Vali yanına yaklaşan siyah pelerinli kişi ile ona döndü. Bir süredir şehirdeki güvenliğe katkı sağlayan Gölge ve adamları da buradaydı ancak tahmin edilebileceği gibi pek göz önünde değillerdi. Onların herkesi gördüğü ancak kimseye görünmedikleri bir gözlem sürdürüyorlardı.
Vali rüzgarın hafifçe dağıttığı küt siyah saçlarını umursamadan uzatılan kağıdı alıp açtı. Uçuşup duran kağıdı okumak için sıkıca gerdirmek zorunda kalmıştı ancak tek odağı kralın şehrin girişinde olduğunu yazan cümledeydi. İletiyi geri uzattı ve birkaç dakika kadar süren bekleyişini devam ettirdi.
Beklenildiği gibi çok geçmeden Kralın yolculuk yaptığı at arabası şehrin en görkemli caddesine girip etrafını saran askerler ve muhafızlar ile birlikte ilerleyerek tapınağın önünde durdu. Atının üzerinde misafirlerine eşlik eden Park Seonghwa çevik bir hareketle yere indi ve avcundaki yuları rastgele bir askere uzatarak ilerleyip kralın kapısını açtı.
