4. bölüm (M)

463 42 32
                                    

Dalgınlığınıza gelip de aklınız bulanmasın, kendisi bir zamanlar sildiğim 4.bölümümüz ✨

Keyifli okumalar 🥂

Mingi Wooyoung'u kucağına alarak merdivenlere yöneldiğinde rahat bir nefes aldılar. San ise odadan çıkmış ve ortadan kaybolmuştu. 

Yaşlı doktor kendisine iyi geceler dileyen özel ajan ve komutan için iyi geceler diledi.

Sonrası çok seri ve tahmin edilebilirdi. Yeosang bileğini tutan eli izlerken bir yandan da sevgilisinin hızlı adımlarına ayak uydurmaya çalışıyordu.

Odaya girip kapıyı arkalarından hızlıca kapattılar. Komutan sarışın omegayı kapı ile arasına aldığında dudaklarını buluştu. Birbirlerini iş yüzünden göremiyorlardı son zamanlarda ve bu durum iyice can sıkıcı olmaya başlamıştı. Tüm özlemlerini yok etmek istercesine aceleci ve sertti hareketleri.

Kurtları eşlerine kavuşmanın mutluluğu ile ikisinin de göğsünü ezip uzun zamandır görüşmemelerinin cezasını keserken bir an olsun ayrılamıyorlardı. 

Yeosang sevgilisinin alt dudağını emmeye devam ederken bastıramadığı bir dürtü ile dişlerini dolgun pembeliğe geçirdi. Sert davrandığı için alfanın inlemesine sebep olurken gücünü kontrol edemeyecek kadar sabırsızlanmasını kendi suçu olarak görmüyordu. Jongho alması gereken mesajı anlayarak dilini omegasının kendisi için aralanmış ve bu anı bekleyen dudaklarından içeri itti.  Kolları arasında titreyerek inleyen beden ile birkaç saniye için geri çekilip gülümsedi. Onu mahvetmeye bayılıyordu. Ardından dudaklarını yeniden birleştirdi ve omeganın dilediği gibi dillerini birbirine temas ettirip damağına dokundu. 

Dillerinin savaşı sürüyorken ara ara titreyen ve omuzlarına tutunarak dengesini kaybetmemeye çalışan sevgilisini kucağına çekti ve odadaki makyaj masasına ilerledi. Masanın üzerini işgal eden eşyaları hiç düşünmeden aşağıya iterek sarışın olana yer açtı. 

Elleri boşa çıktığı anda dağınık öpüşmeleri arasında uzanıp hasret kaldığı bedeni kendisinden gizleyen geceliğin düğmelerini açmaya başladı. İpek gömlek sonunda omeganın omuzlarından kaydığında komutan eşinin güzelliğini izlemek için geriye çekildi. 

Odanın ışığı altında parlayan pürüzsüz teni bembeyazdı. Hoş kokulu feromonları odayı sarmıştı ve tüm oda artık defne kokuyordu. Üstelik alfanın kurdu da omegasına cevap vermekten geri durmuyor ve defne kokusu hoş bir anason aroması ile harmanlanıyordu. 

Aşık olduğu adamın vücudunu süzmeye devam ederken parmakları dokunmak için karıncalandı. Yine de biraz daha durup bu görsel şölenin tadını çıkarmaya devam etti. Yalnızca kendisinin bildiği ve sahip olduğu bir görüntüydü bu. Bunu düşündükçe kurdunun egosu daha da yükseliyor ve uzun zamandır istediği gibi omeganın en derinlerine gömülüp ona sahip olmak için generalin göğsünü parçalıyordu. 

Ancak hayır, her bir ayrıntısını hafızasına yeniden ve yeniden kazımadan ve hiçbirini kaçırmadığına emin olmadan gözlerini üzerinden çekemezdi Jongho. 

Dudaklarını ısırarak  sabırsızca alfayı beklerken çıkardığı küçük iniltiler bir insanın nefesini keserdi. İlgi için kıvranmak üzereyken hafifçe terleyip parlayan teni meczup ederdi görenleri. Ben buradayım dercesine dikleşmiş göğüs uçları ve alfanın etkisine çoktan kapıldığını gösteren bacaklarının arasındaki hafif kabarıklığı bir ölüm fermanıydı. Jongho ise kendi ölüm fermanını kendi elleri ile imzalamak için hazırdı. Her bir detayına imzasını bırakmak, bağımlı olduğu teninde aklını yitirmek için hazırdı ancak birkaç saniye daha izlemek istedi sevdiğini. 

as an azalea ● woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin