11.bölüm

704 100 83
                                    

Biliyorsunuz ki etkileşim ne kadar yüksekse bölümler o kadar hızlı geliyor ve etkileşimimizin bel kemiğisi yorumlarınız :)

Keyifli okumalar 🍻

"Wooyoung, gelebilir miyim?"

Seonghwa başını kapının aralığından uzatıp sordu. Kardeşi sırtını yatak başlığına yaslayıp oturuyordu. Baş sallamasından oluşan bir onay aldığında içeri adımladı.

Yatağın kenarındaki boşluğa oturup Wooyoung'un iyi olduğuna emin olmak ister gibi dikkatle süzdü diğerini. Uzanıp elini tuttu ve "Daha iyi misin? dedi.

Sarışın genç başını sallayıp onayladı. Gözleri kızarmıştı ve ten rengi soluk duruyordu. Yorgun ifadesine rağmen gülümsemeye çalıştı.

Gün içinde yaşadığı şeyler akıl karı değildi. Ölümden dönmüştü ve geçirdiği atak vücudunu deli gibi yormuştu.

Seonghwa yatağın diğer tarafındaki komodinin üzerindeki yemek tepkisine göz attığında yalnızca çok azının yenmiş olduğunu gördü.

Kaşları istemsizce çatılırken "Neden bu kadarcık yedin?" dedi.

"Hyung yine başlama lütfen, o kadar yiyebildim. "

Seonghwa iç çekerek sustu. Wooyoung ile bir numaralı tartışma mevzuları buydu. Sık sık öğünlerini atlıyor ya da çok az yiyordu. "Peki, bu gün bir şey demeyeceğim." dedi. "Aslında sana bir şey söylemek için gelmiştim."


Wooyoung bakışlarını büyüğünün yüzüne çıkardı ve yorgun gözlerindeki ilgi ile dinlemeye başladı.

"Ülke olarak büyük bir kaos içinde olduğumuzu biliyorsun çiçeğim. Hatta bugün daha ekibimiz bir çatışmaya girdi"

Wooyoung başını sallayarak onayladı. "Yaralılar nasıl, durumları kötü mü? " dedi.

"İyiler, doktorlar ilgileniyorlar merak etme. Sen bunu kafana takma. Asıl diyeceğim..."

Seonghwa duraksadığında Wooyoung kaşlarını kaldırarak devam etmesi için bir işaret yaptı.

"Bir savaş olabilir Wooyoung. İsyancı askerler pek çok sorun çıkarıyorlar ve her yere dağılmaya çalışıyorlar. Bizim klanımız bölgenin askerî faaliyetlerinden sorumlu olmak için kraliyet tarafından görevlendirildi."

Wooyoung içini saran korku ile "Nasıl yani? Savaş olursa Park klanının askerleri mi savaşacak? Hyung... sen de katılmayacağını söyle lütfen." dedi.

Seonghwa Wooyoung'un elini daha da sıkı tutarak "Öyle değil." dedi. "Biz geçiş yolunu ve civarı sürekli kolaçan edeceğiz gibi düşünebilirsin. En fazla ufak çatışmalar falan. Sorun şu ki doktorlar sürekli meşgul olacak."

Wooyoung abisinin nereye vardığını anlamaya çalışır gibi duraksadı. Ne demeye çalışıyordu bu adam?

"Choi San ile de konuştum, bir süre Choi klanında kalmaya ne dersin? Doktorları Kimjae ve uyguladığı şu uyum tedavisi midir nedir, her neyse onun için."

Wooyoung San'ın adı geçtiği anda nefesini tutmuştu ve duyduklarına inanmaya çalışıyordu. Karargâha geri dönmesi için bir teklif mi vardı ortada, yoksa yanlış mı duyuyordu?

as an azalea ● woosan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin